Ankara’da 4 Haziran günü toplanan İkinci İmam Hatipliler Kurultayı çalışmalarını tamamladı. Kurultay sonrasında yayınlanan sonuç bildirisinde, “Katsayı, kesintisiz eğitim ve başörtüsü konusunda, başta TBMM olmak üzere, hükümet, iktidar partisi AK Parti, ana muhalefet partisi CHP, Cumhurbaşkanı, Milli Güvenlik Kurulu, YÖK ve yargı üzerine düşeni yapmalıdır” denildi.
“Halkın büyük desteği ile iktidara gelmiş hükümet artık bu konuda ileri-geri politikalarını bir kenara bırakarak, halkın hükümeti olmanın gereğini yapmalı; eğitim ihlâllerini ve haksızlıkları sona erdirmelidir” görüşü dile getirilen sonuç bildirisinde, “Bu konuları hiçbir toplumsal sürtüşmeye izin vermeden siyasî bir uzlaşma ile çözmek bu kurumların görevidir. Bunu başarmak da zor değildir. Bu noktada tek çözüm anayasa değişikliğidir. Bu konuları bazı siyasî süreçleri göz önüne alarak maslahaten erteleme mantığı kabul edilebilir bir çözüm şekli değildir. Bu tercih haksızlığın kalıcılığını sağlar. Meclisteki her bakan, her milletvekili devam eden bu ihlal sürecinden dolayı sorumluluk altındadır” ifadelerine yer verildi.
Son dönem komik bir sürece dönüşen Açık Lise Yönetmeliği’nde de artık düğümün çözülmesi ve öğrencilerin mağduriyetine izin verilmemesi istenen sonuç bildirisinde,”İmam Hatip Liseleri, Türk Milli Eğitiminin başarılı bir eğitim ve öğretim kurumu olarak 450’den fazla okulda bu ülkenin çocuklarına hizmet vermeye devam etmektedir. Bütün kısıtlayıcı düzenlemelere rağmen, İmam Hatiplerin başarıdan başarıya koşmasının ve kayıtların son dönem yeniden artma sürecine girmesinin en önemli sebebi, İmam Hatip Liselerinin devlet-millet kaynaşması sonucu ortaya çıkan okullar olmasıdır” denildi.
İŞTE İHL’LİLERİN TALEPLERİ
Sonuç bildirisinde dile getirilen taleplerin bazıları şunlar:
* Eğitimin kesintisiz planlanması din eğitimi alanında ciddî sorunlar ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, bu toprakların güzel bir geleneği olan hafızlık müessesesi de bu süreçten yara almıştır.
* Din eğitiminin erken yaşlarda verilmesi pedagojik bir zorunluluktur. *Kimse din eğitimi için zorlanmamalı ancak din eğitimini isteyen herkes istediği yaşta alabilmelidir.
* Bu sebeple ana okullarında çocuklarımıza Allah, peygamber ve Kur’ân sevgisinin en doğru şekilde verilmesini sağlayacak, iyilik, doğruluk, sevap, günah, yardımlaşma gibi duyguları ve kavramları kavratacak düzenlemeler yapılmalıdır.
* Orta öğretimlere seçmeli Kur’ân dersi konulmalıdır.
* Televizyonların magazin muhtevalı yayınları ile topluma sağlıklı bir din eğitimi verilemez.
* Halk eğitim merkezleri isteyen yetişkinlere yönelik Kur’ân ve Din dersi vermelidir.
*Bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ordumuzda, din subaylığı aktif hale getirilmelidir.
* Bütün hastahanelerin bünyelerinde bir din görevlisi-terapist bulundurulmalıdır.
* Türkiye’de mezun derneği olmayan hiç bir okul kalmamalı.
*Katsayı uygulaması ve kesintisiz eğitimi ülkemizi meslek, din ve yetenek eğitimi ile insan hakları ve özgürlükler konusunda en az on yıl geriye götürmüştür. Bu sebeple, katsayı ve eğitimin kesintisiz uygulanmasından acilen vazgeçilmelidir.
*Bu çerçevede, eğitim haklarının kısıtlanmasına yol açan başörtüsü yasağı sona erdirilmelidir.
|