Tokat'ın Reşadiye ilçesinde yaklaşık 2,5 yıldır aranan iki kayıp çocuktan Bayram Erol'a ait olduğu belirlenen kemik parçasının bulunması üzerine yeniden başlatılan arama çalışmaları sürüyor.
Tokat'ın Reşadiye ilçesinde yaklaşık 2,5 yıldır aranan iki kayıp çocuktan Bayram Erol'un annesi Adile Erol, Kelkit Çayı'nda bulunan kemik parçasının oğluna ait olduğunun belirlenmesine ilişkin, "En azından çocuğumun mezarı olacak. Rabbim dualarımı kabul etti. En azından ölüsüne rastladık." dedi.
Kelkit Çayı'nda 8 Mayıs'ta bulunan kemik parçasının Reşadiye ilçesinde 29 Aralık 2015'te kaybolan 2 çocuktan Bayram Erol'a ait olduğunun kesinleşmesi üzerine bölgede dün yeniden başlatılan arama çalışması sürüyor.
Jandarma Arama Kurtarma (JAK), polis ve AFAD ekiplerinin katıldığı arama çalışmaları Kelkit Çayı'ndaki hidroelektrik santrali ile çocukların güvenlik kamerasında son görüldüğü bölgede yoğunlaşıyor.
Anne Adile Erol, yaptığı açıklamada, oğlu Bayram ile Dursun Kaan Taşcı'nın kaybolmasının üzerinden yaklaşık 2,5 yıl geçtiğini, bu süre içinde çok acılar çektiklerini söyledi.
Çocuğuna ne olduğunu bilememenin çok ağır olduğunu anlatan Erol, "Çocuğumuzu merak ettik. Her zaman ona ulaşmaya çalıştık. Elimizden geleni yaptık ama hiçbir sonuç alamadık. Rabbime şükür 2,5 yıl sonra çocuğumuza ait kemik ve ayakkabısına rast gelinmiş. Hem biraz mutluyum hem öldüğü için hüzünlüyüm ama en azından çocuğumun ne olduğunu bilmek beni mutlu etti. Yine de yüreğim yaralı, 2,5 yıllık hasretim var." diye konuştu.
Oğlunu rüyasında görmüş
Çocuğunu çok özlediğini ifade eden anne Erol, güçlükle duygularını şöyle dile getirdi:
"Ölüsü geldi ama yine hiç olmamaktan iyi. Yarım yok. Çok kötüyüm. Hiç haberimiz yoktu. Vali Bey'in geleceğini söylediler. 'Irmağa adam düştüğü için bize de geçmiş olsun demeye gelmiştir' diye düşündüm. Hiç şüphelenmedim. Yanındakilerin giysilerinin farklı olduğu için, 'Acaba bunlar niye geldi?' dedim. 'Herkes bana bakıyor, üzgünler' dedim. Söyleyince bayılmışım. İnanamadım şok oldum, hala da inanamıyorum. En azından çocuğumun mezarı olacak. Rabbim dualarımı kabul etti. En azından ölüsüne rastladık. Birkaç ay önce çocuğumu rüyamda görmüştüm. 'Anne ağlama' dedi. 'Üzülme' dedi. 'Ben sudayım' dedi. Bir haber vermişti çocuğum bana. Yine de inanamıyordum."
Tokat'ın Reşadiye ilçesinde 29 Aralık 2015'te komşu çocukları 5 yaşındaki Dursun Kaan Taşcı ve 8 yaşındaki Bayram Erol, oyun oynarken kaybolmuş, uzun süre devam eden arama çalışmalarından sonuç alınamamıştı.
İlçede 25 Nisan 2018'de hafif ticari aracın Kelkit Çayı'na yuvarlanması sonucu kaybolan Ayhan Cebe'yi arama çalışmaları sırasında 8 Mayıs Salı günü hidroelektrik santrali çalışanının ayakkabı ve çorap ile kemik parçası bulması üzerine Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığında yapılan incelemede kemik parçasının, kayıp çocuklardan Bayram Erol'a ait olduğu belirlenmişti.
***
Büyük İslam Alimi ve Mütefekkiri Bediüzzaman Said Nursi'ye göre İman ve İslamiyet, evladı vefat eden Mümin anne ve babaya şöyle der:
Anne babaya şefaatçi olacak
-Çocuğun şefkatli Yaratıcısı, onu geçici dünyadan çıkarıp ebedî cennetine götürecek.
-Ebediyyen masum, mutlu bir çocuk olarak kalmasını sağlayacak.
-Anne-babasına şefaatçi yapıp onların da cennete girmesine müsaade edecek.
-Anne-babasıyla birlikte cennette ebedî aile sıcaklığını yaşamalarını temin edecek.
-Ayrılık kısa sürelidir. Birliktelik ise ebedî olacak.
-Hüküm Allah’ındır kaidesi unutulmamalıdır.
-“Biz Allah’a aidiz ve vakti geldiğinde elbette O’na döneceğiz.” (Bakara, 156) ayeti de daima hatırlanmalıdır.
Risale-i Nur'dan Mektubat isimli eserden 'Çocuk Taziyenamesi' olan 17. Mektubu okumak için tıklayınız;
http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/mektubat/#128
***
Küçük kızı vefat eden bir annenin, Bediüzzaman'ın Çocuk Taziyenamesiyle yeniden doğması;
Yeni Asya Gazetesi eski yazarlarından Yard. Doç. Dr. Kenan Taştan'ın kaleme aldığı,son derece etkileyici bir hatırası İman ve İslamiyet'in ne kadar büyük bir nimet olduğu hakikatinin bir kez daha tefekkür edilmesine vesile oluyor. Milyonlarca insanın imanının kurtarılmasına vesile olan Bediüzzaman Said Nursi'nin Risale-i Nur eczanesi, ve o nurlu eczaneden 'Çocuk Taziyenamesi' isimli bir deva; küçük kızları trafik kazasında vefat eden inanç noktasında oldukça zayıf ve üzüntü ve bunalım nedeniyle birlikte intihar etme noktasına kadar gelen bir çiftin hayatının nur ve sürurla dolmasına vesile oluyor.
Doç. Dr. Kenan Taştan'ın uzun hatırasının devamını okumak için tıklayınız;
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/kucuk-kizi-vefat-eden-bir-annenin-bediuzzaman-in-cocuk-taziyenamesiyle-yeniden-dogmasi_334663
AA