29 yıl önce çalıştığı fabrikadan ayrılan Mevlüt Saraç atölyesinde, itfaiyeci ve sanayi kuruluşlarında çalışanlar için yanmayan ve kimyasal maddelerden etkilenmeyen koruyucu elbiseler üretiyor.

Körfez'deki bir fabrikada çalışan Mevlüt Saraç, bir mühendisin üstüne kimyasal madde dökülerek ölmesinden etkilenerek yanmayan ve kimyasal maddelerden etkilenmeyen kumaş üretebilmek için çalışma yaptı.

Koruyucu kıyafetlerin yurt dışından gelmesi üzerine Mevlüt Saraç, kendi çabaları ile yanmayan ve kimyasal maddelerden etkilenmeyen kumaş yaptı. 1989 yılında 12 yıl çalıştığı fabrikadan ayrılan Mevlüt Saraç, Körfez'de kendi atölyesini kurarak iş elbiseleri yapmaya başladı. Mevlüt Saraç, itfaiyeciler için yanmaz elbiseler, ağır sanayide çalışan işçiler için yanmayan ve kimyasal maddelerden etkilenmeyen iş elbiseleri yapmaya başladı. Mevlüt Saraç iş elbiselerinin kalitesini ise kıyafetleri giyerek üzerine tuttuğu pürmüzle gösterdi.

Mevlüt Saraç mühendisin öldüğü iş kazasının ardından kendisinin iş elbiselerini geliştirdiğini belirterek, şöyle dedi:

"Çalıştığım fabrikada kimyasal reaksiyonların birleşimi ve ayrışımının yapıldığı ekipmanlarla ilgili beni görevlendirdiler. O ünitede Amerika'dan tehlikeli bölümlerde çalışanlar için ithal edilen özel kıyafetler vardı. Bir iş kazası oldu ve bir mühendis kimyasal maddeler nedeniyle vefat etti.

Bu olayın ardından iş kıyafetleri konusunda kendimi geliştirmeye başladım. Daha sonra bu kıyafetleri üretecek bir işyeri kurdum. Ben ilkokul mezunuyum. Ürünlerimin çok iyi tutulmasıyla da patron oldum. Hem iç, hem de dış piyasaya ürünlerimizi tanıtıp satma imkanı buluyoruz." 

ÜRETTİĞİ KIYAFETLER CAN KURTARMAYA VESİLE OLUYOR

Ürettiği kişisel koruyucu kıyafetlerin insan yaşamı kurtarmaya vesile olduğunu söyleyen Mevlüt Saraç, "İşletmemizde koruyucu kıyafetler üretiyoruz. Bu kıyafetlerimiz en çok petrokimya fabrikalarında olmak üzere sanayi kuruluşlarında kullanılıyor. Ürünlerimiz yüzde yüz yerli bizim ürettiğimiz ürünlerdir. Ürünlerimizde sülfürik asit, aseton, toluen, benzen ve petrol ürünlerine dayanıklılık ve yanmaz özelliği kazandırdık" diye konuştu.

''Ey ateş, İbrahim için serin ve selametli ol'' ayeti ve yanmayan maddeler...

Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi ''Ey ateş, İbrahim için serin ve selametli ol'' ayet-i kerimesinin pek çok mana ve işaretlerinden dikkat çeken üç işareti Risale-i Nur'da izah etmektedir.  

Bediüzzaman Said Nursi, Kur'an-ı Hakim'in; peygamberlerin, insanlara manevi yükselmelerde bir öncü, bir imam olarak gönderilmelerinin yanında, peygamberlere verilen mucize ve harikalarla insanlara, maddi noktadaki ilerlemelerde de bir ustabaşı ve üstat olduklarını vurguladığını belirtmektedir.

Kur'an'da anlatılan peygamber mucizlerine bu açılardan da bakılması gerektiğine ifade edip, Peygamber mucizeleriyle insanların fen ve teknolojide ulaşacağı en son noktaları örneklerle açıklayarak Kur'an'ın gaybi anlamdaki mucizlerine de yer vermektedir.

''Ey ateş, İbrahim için serin ve selametli ol'' ayeti ile anlatılan Hz.İbrahim Aleyhisselama nasip edilen ve pek çok hakikate işaret edilen mucize ile ilgili bölüm oldukça önemlidir,

''Cenâb-ı Hakkın zeminde sizin için sakladığı ve ihzar ettiği bazı maddeler var; onlar sizi ateşin şerrinden muhafaza eder...''

Mu'cizat-ı Enbiya (peygamberlerin mucizeleri) yüzünde parlayan bir lem'a-i i'caz-ı Kur'an... ( Kur'an'ın mucizesinin bir parıltısı)

Bediüzzaman'ın ''Ey ateş, İbrahim için serin ve selametli ol''  ilgili ayeti ile ilgili açıkladığı üç latif işaretten üçüncüsü:

''Üçüncüsü: Cehennem ateşinin tesirini men edecek ve eman verecek iman gibi bir madde-i mâneviye, İslâmiyet gibi bir zırh olduğu misillü, dünyevî ateşinin dahi tesirini men edecek bir madde-i maddiye vardır. Çünkü, Cenâb-ı Hak, ism-i Hakîm iktizasıyla, bu dünya dârü'l-hikmet olmak hasebiyle, esbab perdesi altında icraat yapıyor. Öyle ise, Hazret-i İbrahim'in cismi gibi, gömleğini de ateş yakmadı ve ateşe karşı mukavemet haletini vermiştir. İbrahim'i yakmadığı gibi, gömleğini de yakmıyor.

İşte bu işaretin remziyle, mânen şu âyet diyor ki: "Ey millet-i İbrahim! İbrahimvâri olunuz, tâ maddî ve mânevî gömlekleriniz, en büyük düşmanınız olan ateşe hem burada, hem orada bir zırh olsun. Ruhunuza imanı giydirip Cehennem ateşine karşı zırhınız olduğu gibi, Cenâb-ı Hakkın zeminde sizin için sakladığı ve ihzar ettiği bazı maddeler var; onlar sizi ateşin şerrinden muhafaza eder. Arayınız, çıkarınız, giyiniz."

İşte, beşerin mühim terakkiyâtından ve keşfiyâtındandır ki, bir maddeyi bulmuş, ateş yakmayacak ve ateşe dayanır bir gömlek giymiş. Şu âyet ise, ona mukabil, bak, ne kadar ulvî, lâtif ve güzel ve ebede kadar yırtılmayacak, Hanîfen Müslimen1 destgâhında dokunacak bir hulleyi gösteriyor.''

Risale-i Nur'dan Sözler isimli eserden 20. Söz'ün 2. Makamı'nın ''Ey ateş, İbrahim için serin ve selametli ol'' ayeti ile ilgili bölümünün tamamını okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sozler/#412

Risale-i Nur'dan Sözler isimli eserden Peygamber Mucizeleri hakkında önemli hakikatleri izah ve ispat eden 20. Söz'ün 2. Makamı'nın tamamını okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sozler/#398

Peygamber Mucizelerinden Teknolojiye Müjdeler...

Bir robot da 'mühendis'siz olmaz...

http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/bir-robot-da-muhendis-siz-olmaz_386827

DHA