Boğaziçi Üniversitesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile tarafından düzenlenen Yüksek Binalarda Deprem Hasarı Belirlenmesi, Acil Yıkımlar ve Alınacak Tedbirler Projesi çalıştayı 25 Aralık tarihinde Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlendi.
Çalıştayda Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı tarafından yürütülen Türkiye’deki yüksek yapılar envanteri çalışmasından önemli başlıklar sunuldu.
Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen ‘’Yüksek Binalarda Deprem Hasarı Belirlenmesi, Acil Yıkımlar ve Alınacak Tedbirler Projesi Çalıştayı’’nın açılış konuşmalarını Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu yaptı.
Çalıştayda, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Mustafa Erdik, Prof. Dr. Sinan Akkar ve Doç. Dr. Ümit Dikmen liderliğindeki ekip tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile işbirliği kapsamında gerçekleştirilen Türkiye’deki Yüksek Katlı Binaların Dağılımları ve Yapısal Özellikleri konusunda hazırlanan envanter çalışmasından önemli başlıklar sunuldu.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Gülay Barbarosoğlu, topraklarının ve nüfusunun büyük bölümünün deprem gibi tabii afetler riskiyle yaşadığı Türkiye’de 2023 hedeflerinin yakalanması, sürdürülebilir gelişme ve insani kalkınma hamlelerinin başarıyla gerçekleştirilebilmesi için depreme hazırlıklı olunması gerektiğinin altını önemle çizdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı ise konuşmasında yaşam kalitesi yüksek, insan ve çevre dostu, estetik ve katılımcı şehirlerin gelişmesi hedefiyle, 2023 Şehirleşme vizyonu kapsamında kamu ve üniversite işbirliklerinin önemine vurgu yaptı. Bakan Sarı, Boğaziçi Üniversitesi ile Yüksek Binalarda Deprem Hasarı Belirlenmesi, Acil Yıkımlar ve Alınacak Tedbirler Projesi kapsamında bir ortak çalışma protokolü imzalandığını sözlerine ekledi.
TÜRKİYE YÜKSEK BİNALARDA DÜNYADA 16.SIRADA
Toplantıda Yüksek Binalarda Deprem Hasarı Belirlenmesi, Acil Yıkımlar ve Alınacak Tedbirler Projesi’ne dair çarpıcı başlıklar sunan Prof. Dr. Sinan Akkar, bu çalışma kapsamında İstanbul, Ankara ve İzmir’deki yüksek katlı (20 kat ve üzerindeki) yapıları incelediklerini belirtti. Son 10 yılda İstanbul’da 100 metre üzerindeki yüksek bina sayısının 60’ı geçtiğini belirten Akkar, Türkiye’nin +100 metre binalar sıralamasında dünyada 16. olduğunu belirtti. Yapılan araştırmaya göre İstanbul, yüksek katlı binalar açısından dünyada 25. sırada geliyor. Ankara’da ise geçen 10 yılda yaklaşık 20 binanın 100 metre ve üzerinde inşa edildiğini belirten Akkar, çok katlı binalar dünya sıralamasında Ankara’nın 60. Sırada olduğunu ifade etti. İzmir’de ise son beş yıl içinde yüksek bina sayısının arttığına dikkat çeken Akkar, Türkiye genelinde 38 ilde, 565’i inşa halinde olan toplam 1593 adet 20 kat üzeri yüksek bina olduğunu ekledi.
Türkiye ekonomisi büyüdükçe, nüfusun arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Akkar yüksek yapıların sayısının hızla yükseldiğine ancak bu alanda önemli yönetmelik eksiklikleri bulunduğuna dikkat çekti. Bakanlık ile ortak yürütülen bu çalışmada Türkiye’deki yüksek binaların deprem etkileri altında performansını ve bu yapıların hasar tespit mevzuatına dair dünyadaki diğer modellerle kıyaslamalı incelemeler yaptıklarını ifade eden Akkar, bu çalışma kapsamında aynı zamanda mobil bir uygulama geliştirdiklerini ekledi.
Bu çalışmayla Türkiye’de yüksek binaların yapısal özelliklerini inceleyerek, inşaat mühendisliği açısından parametreleri kaydettiklerini ifade eden Prof. Dr. Akkar, Türkiye’de bu alanda ilk defa teknik ve bürokratik mevzuata katkıda bulunabilecek bir envanter çalışması başlatmış olduklarını sözlerine ekledi. Akkar, bu tip yapılarda yaşayan veya çalışan insan yoğunluğu ve yapıların ekonomik değerleri, onarım /yıkım maliyetleri dikkate alındığında özel yönetmelik çalışmalarına öncelik verilmesi gerektiğini ifade etti.