İlçenin yeni yerleşim yeri ile ilgili çalışmalar devam ederken, mevcut yerde kalenin ziyaretçilere kapalı olması esnafın tepkisine neden oluyor. Bir çok esnaf, yapılacak olan barajdan dolayı işyerlerini kapatıp başka şehirlere göç ederken, birçoğu ise işlerinin düşük olmasından yakınıyor.

Esnaflardan Zeki Kaya, yaşadıkları en büyük sorunun istimlak bedelleri olduğunu belirterek, “Ev ve arsalarımızın karşılığında bize verilen miktar, kesinlikle bizim ev ve arsalarımızın bedeli değildir. Daha fazlasını vermeleri gerekiyor. Bize verdikleri parayla yeni Hasankeyf alanında ev almak, işyeri kurmak mümkün değildir. Çünkü oradaki kiralar çok yüksek. Buradaki halkı, kendi istekleri ve iradeleri dışında yaşadıkları yerden çıkarıyorlar. Bu, büyük bir haksızlıktır. Buradaki halk, kendine ait topraklarda yaşamak istiyor.” diye konuştu. 

Hediyelik eşya satan Metin Mete de Hasankeyf’in kendi geçmişleri olduğunu ifade ederek, yapılanın doğru olmadığını kaydetti. Mete, “Hasankeyf geçmişimizdir. Kaybetmek istemiyoruz. Biz esnaf olarak Hasankeyf’in baraj altında kalacağından dolayı çok huzursuzuz. Kentin geçim kaynağını kestiler. Bizim evlerimize 40 bin TL veriyorlar. Yeni Hasankeyf’te sattıkları evler ise 100 Bin TL civarında. Resmen sömürülüyoruz. Yetkililer, buradaki halkın sesine kulak vermiyor. Sadece seçim zamanlarında gelip bu halkı dinliyorlar. Buradaki halk ne istiyor, dinleyen yok.” açıklamasında bulundu. 

Abdulkadir Can ise 14 bin yıllık bir tarihin baraj için öldürüldüğünü belirterek, “İnsanlar buradan umudunu kesti. Her gün bir işyeri kapatılıyor. Her gün birileri göç ediyor. Hasankeyf’in tadı kaçtı. Bu insanları umutsuzluğa sürüklediler. Bunca insan evini, işyerini, ekmek kapısını bıraktı. Şimdi başka bir yere insanları taşıyacaklar. Bu insanlar oraya ayak uydurabilecek mi? Bu tarihi mekanı yeniden var edebilecekler mi?” dedi.

Tarihi ilçede 30 yıldır halı dokumacılığı yapan Faris Aydın isimli esnaf da Hasankeyf gibi önemli bir değerin sular altında kalacağını belirterek şunları kaydetti: “Ben yaklaşık 50 yıldır Hasankeyf’teyim. Burada doğup büyüdüm. Bugüne kadar yaşadığımız toprakların, sular altına gömülmesini istemiyoruz. Koskoca medeniyet sahipsiz kalmış. Yeni Hasankeyf’te yaşayamam. Çok huzursuzum. Elimizden bir şey gelmiyor.”