KHK ile işinden ihraç edilen kanser hastası Doktor Zehra Doğramacıoğlu, “21. yüzyılda bize, vebalı muamelesi yapıyorlar. Biz yokmuşuz gibi davranıyorlar. İnsanlar kafalarını kuma gömdü” dedi.
Türkiye’de 15 Temmuz 2016’da düzenlenen darbe girişiminden geriye soruşturmalar, binlerce tutuklama, kapatılan kurum, vakıf ve medya kuruluşlarıyla kamudaki görevlerinden Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilmiş 134 bin kişi kaldı. Bu kişilere bir de kapatılan özel okullardaki görevlerini kaybederek çalışma izinleri elinden alınan 20 bin öğretmen ekleniyor.
Tüm bu kişilerin en önemli ortak özelliği, hiçbir sağlık güvencelerinin olmaması. Üstelik haklarını kaybedenlerin sayısı, eşler ve çocukların da etkilenmesiyle katlanarak artıyor. Bu sayının toplumsal maliyeti ise oldukça ağır. Tekirdağ Çorlu’da yaşayan ve iki farklı kanser türüne karşı mücadele eden KHK’lı doktor, son dört yıldır yaşadıklarını “21. yüzyılda bize, vebalı muamelesi yapıyorlar. Biz yokmuşuz gibi davranıyorlar. İnsanlar kafalarını kuma gömdü” sözleriyle özetledi.
15 Temmuz sonrası kendisi gibi doktor olan eşiyle birlikte ilk ihraç edilen kamu çalışanları arasında yer alıyorlar. Ardından aynı yılın Kasım ayında da bir grup sağlık çalışanıyla birlikte Derya Sağlık Derneği’ne üye oldukları gerekçesiyle gözaltına alındıklarını söyledi. Doğramacıoğlu, “Kaymakamlığa yeşil kart için başvurduk. Kızıma da bana da KHK’lı olduğumuz için bağlanmadı. Kızım için bakım talebinde bulundum, KHK’lı olduğumuz için o da bağlanmadı, tamamen sivil ölüme terk edildik” diye konuştu.
TTB: Sağlık hakkı ihlâli
İnsan hakları kapsamındaki hasta hakları birçok uluslar arası sözleşmeyle koruma altına alınıyor. DW Türkçe’nin haberine göre, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman, KHK’lıların yaşadıklarının sağlık hakkı ihlâli olduğu görüşünde.
Adıyaman, “Herkes gibi bu insanlara da devletin sağlık hizmeti koruması sağlaması gerekir. KHK’lılar çalışamadığında, eşinden dolayı sağlık hizmetinden yararlanabilmesi söz konusu değilse ancak yeşil karttan yararlanarak mevcut sistem içinde sağlık güvencesi elde edebilirler” diyor. Aylarca askıya alınan iş yeri hekimliği sertifikasını HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun kişisel çabalarıyla alabildiğini anlatan Doğramacıoğlu, dokuz aydır özel sektörde çalışıyor. Perşembe günü görülen karar duruşmasında beraat etti, eşi ise 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dört yıla yakın süredir yaşadıklarını ise şöyle noktalıyor: “Kızımın yine bana anne diyeceği günü bekliyorum.”