Üstadımız Kastamonu’da ikamet ederken Kastamonu ve Kardı dağlarına bakıp “Buralar benim tefekkür bahçelerim” dediği rivayet edilir.
Bizler de hem Rabbimizin “Oku” emri, hem Peygamber Efendimizin; “Bir saat tefekkür bir sene nafile ibadetten efdaldir” hadisi, hem de Üstadımızın; “müfritane irtibat” tavsiyesine uyarak elli yıla yakın yapa geldiğimiz Kargı Pikniğine sabahın erken saatlerinde iştirak ettik. Türkiye’nin Şarkından Garbına, Güneyinden Kuzeyine kadar; İstanbul’dan Batman’a, Bursa’dan Sinop’a, Ankara’dan Tokat’a, Yozgat’tan Kastamonu’ya, Kırıkkale’den Samsun’a, Düzce’den Amasya’ya Çankırı’dan Çorum’a kadar on beşe yakın il ve ilçelerinden katılan ağabey ve kardeşlerimizle “Ahdi uhuvvet etmek”, “Şevk alıp şevk vermek” uhuvvetimizi, ittihadımızı, muhabbetimizi, itimadımızı, birbirimize karşı güvenimizi tesis, takviye etmek üzere yine beraber olduk elhamdülillah.
Sabah Erdal Güler Hocanın davudi sesiyle okuduğu Kur’an-ı Kerim’le başlayan program gazetemiz şairlerinden Mehmet Kovancı Hocanın Kargı Yaylası için yazdığı duygu ve tefekkür yüklü şiirini okumasını müteakip Yeni Asya Temsilcimiz Erdoğan Dinç’in hem ‘hoş geldiniz’ hem de geçmişte bu pikniğin kadim misafirleri olan Şaban Döğen, Halil Uslu ve orada emeği geçmiş olan Ahmet ve Mustafa Kaya kardeşlerimize hem şükran hem de rahmet talebi ile ilgili konuşmasının ardından kürsüye gelen edebiyatçı Nihat Topaloğlu’nun adalet ve istibdat konulu dersi dinleyenlere istibdadın insanlık için ne büyük bir felaket olduğu hafızalara kaydedildi.
Gazetemiz yazarı Latif Salihoğlu ise, üstadımız ve talebelerinin fedakarlığı ile ilgi okuyup anlattığı olaylar hem anlatanın hem de dinleyenlerin yüreklerini kabartıp göz yaşlarına hakim olamadılar.
M. Akif’in; “Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem; / Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım!” sözlerini hatırlatan bu duygu yüklü sohbetin kesilmesini hiç kimse istemiyordu fakat oradan ayrılmak zamanı da yaklaşmıştı ayrılmak için katılanların birbiri ile vedalaşmalarını ve kucaklaşmalarını seyrederken, Eşref Edip’in dediği gibi; “İnsan kendini âdeta asr-ı saadette hissediyor. Yüzleri nur, içleri nur, dışları nur... Hepsi huzur içindeler” Elhamdülillahi haza min fadlı Rabbi.
Bu Uhuvvet, Muhabbet İttihat ve tefekkür buluşmasında maddi ve manevi emeği geçenlere mekanın organize edilmesine öncülük eden Orhan kardeşim ve ekibine, yüzlerce km yol kat ederek bizlere şevk ve gayret veren gönül dostlarına binlerce teşekkür ediyoruz. Gelecek sene de tüm gönül dostlarını bu uhuvvet ve muhabbet sofrasına bekliyoruz inşallah.