Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Gençler TEOG, LYS, YGS, KPSS gibi sınavların birinden bir diğerine koşarken birey olarak kendilerini unutmaktadırlar. Önümüzdeki dönemde öğrencilerin projelerinin, başarılarının ve becerilerinin öne çıkmasını istiyoruz." dedi.
"Kaliteli eğitimi çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmak için kaliteli insanlara, nitelikli bilim adamlarına, bilgiye sahip olmak lazım. Eğer nitelikli bilgiye sahip değilseniz, tam bağımsız olamazsınız. Bilgiden ürün elde edecek, bilim adamınız da yoksa o ülke tam bağımsızdır diyemezsiniz." değerlendirmesini yapan Yılmaz, kaliteli eğitim için eğitimin her aşamasının daha iyi hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
"Meslek lisesini, memleket meselesi olarak görüyoruz"
Yenilenen müfredata ilişkin bilgi veren Yılmaz, bu zamana kadar yapılmış en çağdaş, en demokratik ve en bilimsel müfredatı yaptıklarının altını çizdi.
Başbakan Binali Yıldırım'ın kendisine verdiği talimata göre, okul öncesi eğitim ve yabancı dil ağırlıklı eğitimi yaygınlaştırmak için çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Yılmaz, konuya ilişkin sayısal veriler paylaştı.
Yılmaz, bu yıl ilk defa ilkokulda okuyan ve Türkçe, matematik derslerinden destek ihtiyacı olan öğrencilere, ek yetiştirme programı uygulayacaklarını belirterek, öğrencilerin matematik ve Türkçe okuryazarlığına sahip olmalarını istediklerini söyledi.
Bakan Yılmaz 12 ilde kurdukları 19 tematik meslek lisesinin ilk defa bu yıl öğrenci aldığını belirterek, "Meslek lisesini, memleket meselesi olarak görüyoruz." dedi.
Eğitim için çok çalıştıklarını ve yapılacak çok şey olduğunu dile getiren Yılmaz, "Bizim iddiamız şu: Biz bizden öncekilerin eğitime verdiği önemden çok daha fazla eğitime önem verdik. Çok daha iyisini yaptık." diye konuştu.
Eğitimde fırsat eşitliğini sağladıklarını belirten Yılmaz, Türkiye'nin pek çok şehrinden her öğrencinin istediği liseye gidebildiğini ve aynı başarıyı yakalayabildiğini söyledi.
"Bu sistemde öğrenci sadece test ile ölçülmektedir"
Eğitimin her kademesinde öğrenciyi bir üst kademeye hazırlamak yerine, öğrenciye beceriler katmanın, daha iyi düşünebilen, amaç-sentez yapabilen öğrenci yetiştirmenin çağdaş eğitimin amacı olduğunu dile getiren Yılmaz, "İlkokulu ortaokula hazırlık olarak değil, ortaokulu liseye hazırlık olarak değil, liseyi üniversiteye hazırlık olarak değil. E ne yapılması lazım? İlkokulda belli bilgi, belge ve beceriyi ve değeri kazandırmak lazım. Ortaokulda belli bilgi, beceri ve değeri kazandırmak lazım. Çağdaş eğitimin amacı budur." dedi.
Bir eğitimcinin görüşünden örnek veren Bakan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu sistemde öğrenci sadece test ile ölçülmekte, diğer unsurlarla ölçülmemektedir. Sınavın çoktan seçmeli test olması, kısa sürede çok soru çözmeyi gerektirmesi, tüm eğitim sisteminin buna göre yapılanmasına yol açtı. Bu durum ilerde tek kelimeyle kendisini ifade edebilen, sosyal etkinliklere katılmayan bir öğrenci profilinin ortaya çıkmasına yol açtı. Bunda haksız mıyız, değil miyiz, herkes kendi çevresinde baksın."
Öğrencilerin 8'inci sınıfta gireceği sınav için 6'ncı sınıfta çalışmaya başladığını kaydeden Yılmaz, en iyi beceri kazanma dönemi olan 12-16 yaş gençlerin, sınav için uğraştıklarını ifade etti.
"Öğrencilerin sınava hazırlandıkları dönem, gençlerin fiziksel, psikolojik açıdan da gelişme dönemidir. Sınav stresi altında soru çözmek dışında bir şey yapmadan yaşamaya meyilli olan gençler, ne spor yapmakta ne kitap okumakta ne de kültürel ve sosyal diğer etkinliklere katılmaktadır." diyen Yılmaz, öğrencilerin spor yapmadıklarına ve sosyal etkinliklere katılmadıklarında obeziteyle karşılaştıklarına ve aile içi iletişimlerinin zarar gördüğüne dikkati çekti.
Bakan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gençler TEOG, LYS, YGS, KPSS gibi sınavların birinden bir diğerine koşarken, birey olarak kendilerini unutmaktadırlar. Önümüzdeki dönemde öğrencilerin projelerinin, başarılarının ve becerilerinin öne çıkmasını istiyoruz. Okullarımızın aldığı patentlerle, verdiği projelerle çağın gerektirdiği becerileri öğrencilere kazandırıp kazandırmadığı hususunda öne çıkmasını istiyoruz. Sınav, öğrencilerin neyi bilmediğini değil, neyi bildiğini ölçmelidir. Ona göre yetenekleri tespit edip, daha iyi yönlendirme yapılmalıdır diyoruz."
***
Konuyla benzer içerikler:
Okumak için tıklayınız:
Üniversiteye giriş sınavları ile ilgili YÖK'ten 'yeni' model açıklaması
Eğitimli gençler ülkeyi terk ediyor
Dindar nesil böyle mi yetişiyor?
Eğitim önce Kemalist dayatmadan kurtulmalı
TEOG gitti kargaşası kaldı
Eğitimde köklü çözüm şart
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz'dan flaş TEOG açıklaması
Bir TEOG açıklaması da Gül'den
Eğitimde talimat ve onay düzeni
Ders zili çalıyor: Yeni öğretim yılı kayıplarla başlıyor
“Eğitim sistemi yab-boz tahtasına dönüştü’’
Eğitim kalitesinde sonuncuyuz
Eğitim hem aklı, hem kalbi nurlandırmalı
Müfredat Kemalizm çelişkisinden arındırılsın
Bediüzzaman'dan cumhuriyet, demokrasi ve laiklik kavramlarının doğru tarifi
***
Dünyanın ''en yenilikçi'' ülkeleri açıklandı: Türkiye kaçıncı sırada yer aldı?
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/dunyanin-en-yenilikci-ulkeleri-aciklandi-turkiye-kacinci-sirada-yer-aldi_435435
Teknolojide dünyayı yakalayabilir miyiz?
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/teknolojide-dunyayi-yakalayabilir-miyiz_433473
"Kalite ve Sağlık Hizmetlerine Erişim"de Türkiye kaçıncı sırada yer aldı?
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/aile-saglik/kalite-ve-saglik-hizmetlerine-erisim-de-turkiye-kacinci-sirada-yer-aldi_432813
Dünyanın ''en iyi ülkeleri'' belirlendi: Türkiye kaçıncı sırada yer aldı?
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/dunyanin-en-iyi-ulkeleri-belirlendi-turkiye-kacinci-sirada-yer-aldi_426412
Dünyanın ''en mutlu'' ülkeleri belirlendi: Türkiye kaçıncı sırada yer aldı?
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/dunyanin-en-mutlu-ulkeleri-belirlendi-turkiye-kacinci-sirada-yer-aldi_426880
***
Okumak için tıklayınız:
Bir okul müdürü diyor ki: “Ödev ilkokul çağındaki öğrencilere zarar veriyor”
Ailelere önemli tavsiyeler: İslâm’a uygun çocuk yetiştirmek için…
***
Risale-i Nur'dan: Çocuklar küçük yaşlarda kuvvetli bir iman dersi almalı
Bir çocuk, küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imanî alamazsa, sonra pek zor ve müşkül bir tarzda İslâmiyet ve imanın erkânlarını ruhuna alabilir. Adeta gayr-ı müslim birisinin İslâmiyeti kabul etmek derecesinde zor oluyor, yabani düşer.
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/risale-i-nur-dan/cocuklar-kucuk-yaslarda-kuvvetli-bir-iman-dersi-almali_205755
AA