M. SAB‹R ‹HSANO/LU'NUN, TÜRK‹YE’DE
‹SLÂMÎ ‹NK‹fiAF MÜNASEBET‹YLE MEMNU-
N‹YET‹N‹ ‹ZHAR EDEN B‹R MEKTUBU
2
o
¬o
JÉn
c
n
ôn
Hn
h $G o
án
ªr
Mn
Qn
h r
ºo
µ
r
«n
?n
Y o
?n
Ós
°ùdn
G
1
@ o
¬n
fÉn
ër
Ñ°o
S /
¬p
ªr
°SÉp
H
Aziz, s›dd›k, muhterem kardefllerimiz,
Dört adet mühim mektubunuzu, foto¤raflar› ve Haz-
ret-i Üstad›n
Sözler
adl› eserini ald›m. O kadar memnun
oldum ki, beyân edemem. Mektubunuzda okudum ki,
Türkiye’de Risale-i Nur ve ‹slâmiyet inkiflaf ediyormufl;
buna çok memnun oldum. Maalesef, eski hükûmet Üs-
tada karfl› muar›z idi ve ona çok zulümler etti. Lâkin ha-
kikî Müslüman olan bu Menderes, ‹slâmiyeti bask›dan
kurtard›. Var olsun. ‹nflaallah Türkiye, yak›nda eski yük-
sek makam›n› alacakt›r. Üstat ve Risale-i Nur’u neflre-
denler gibi mühim din adamlar› Türkiye’de vard›r; hükû-
metiniz niçin bunlar› ‹slâmî toplant›ya göndermiyor. Se-
lâhiyetli adamlar Türkiye’de çoktur. Kanaat›m fludur ki:
Üstat gibi âlim dünyada yoktur. Memleketimizden, Haz-
ret-i Üstat gibi bir âlim ç›kmad›. Maalesef ki, k›z›l Rusya
ve kâfir Çin’den çok âlimler geliyorlar; ve konferanslar
vererek, gençleri yavafl yavafl fikren zehirlemektedirler.
E¤er Türk milleti büyük Türk âlimleri gönderirse, Pakis-
tan’da ve bütün ‹slâm dünyas›nda büyük tesirleri olacak-
t›r.
âlim:
ilim ile u¤raflan, ilim adam›
aziz:
izzetli, muhterem, sayg›n
berekât:
bolluklar, ihsanlar, iyilik-
ler.
berekât:
bolluklar, iyilikler, ihsan-
lar.
beyan:
anlatma, aç›klama
fikren:
fikir ile, düflünerek, zih-
nen.
hakikî:
gerçek
inkiflaf:
ortaya ç›kma, keflfolun-
ma; geliflme
inflaallah:
‘Allah izin verirse’ ma-
nas›nda kullan›lan bir dua
‹slâmî:
‹slâm ile alâkal›, ‹slama ait
izhar:
gösterme, a盤a vurma
k›z›l:
komünist, inkârc›.
kâfir:
Allah’› ve ‹slamiyeti in-
kâr eden, dinsiz
kanaat:
inanma, görüfl, fikir
makam:
yer, mevki
memnuniyet:
memnunluk,
sevinçli olufl
muar›z:
muhalefet eden, kar-
fl› ç›kan, muhalif.
muhterem:
sayg› de¤er, hür-
mete lây›k, sayg›n
mühim:
önemli, ehemmiyetli
münasebet:
vesile, -dan do-
lay›
neflir:
kitap basma, ç›karma;
herkese duyurma, yayma
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin ad›.
s›dd›k:
çok do¤ru, dürüst,
hakk› ve hakikati tereddütsüz
kabullenen
salâhiyet:
dindarl›kta çok ile-
ri olma hâli, günahs›z ve te-
miz olufl.
zulüm:
haks›zl›k, eziyet, ifl-
kence
1.
Allah’›n ad›yla. Onu her türlü kusur ve noksanl›ktan tenzih ederiz.
Allah’›n selâm›, rahmeti ve berekât› üzerinize olsun.
1118 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
R
‹SALE-‹
N
UR
VE
H
AR‹Ç
M
EMLEKETLER
