Handerson'un riyasetinde Farmason Locası namıyla bir gizli teşkilât kurulduğu bildirilmektedir. Arap
harfleriyle ilk matbaa İstanbul'dan önce Halep'e uğramıştır. Halep'te her etnik kökenden topluluklar
yaşamaktadır. Çarşıda pazarda Türkçe konuşan insanlara rahatlıkla rastlanabilir. Kentte önemli sayılacak
bir Türk nüfus, iki mahalle Kürt, Nusayri, Hıristiyan mahalleleri bulunmaktadır. Ermeniler de Halep'te
hatırı sayılır bir nüfusa ve ekonomik etkinliğe sahiptir Suriye’nin ikinci büyük şehridir. Kuzey Suriye’nin
en önemli şehri ve kendi adını taşıyan ilin merkezi olup, Anadolu’dan Mezopotamya’ya ve Akdeniz’den
İran’a giden ara yolların kavşak noktasında kurulmuştur. Bu dikkat çekici coğrafi konumu sebebiyle
Halep, tarih boyu kervanların uğrak yeri oldu. Bunun sonucunda ticaretle zenginleşip gelişti. Buna
karşılık sık sık aynı yollardan sefere çıkan orduların tahribat ve yağmalarına maruz kaldı.
haLiÇ:
Doğal ve çok emin bir liman olan Haliç, Avrupa yakasını ikiye ayırır. Yaklaşık 8 km
uzunluğunda olup en geniş yeri Boğaz tarafındaki girişidir; dip tarafta iki dere sularını Halic'e boşaltır.
Gel-git olayı ve akıntı yoktur. Etraftaki bereketi topraklar, bol balık, tatlı su dereleri ve şeklinden dolayı
"Altın Boynuz" ismi bereket sembolü anlamında verilmişti. Bizans devrinde girişe gerilen zincir düşman
donanmaları kuşatmasını önlerdi. Haliç kıyıları zaman, zaman bazıları askerî amaçlı olan köprüler ile
bağlanmıştı. Halen 5. köprü metro için planlanmaktadır. İskelelerden Asya yakasına, Boğaziçi ve Adalara
ulaşımı sağlayan vapur seferleri gün boyu hareketlidir. Topkapı Sarayı Harem bölümü Haliç’i kuş bakışı
seyreder. Sahilde bulunan saraya ait Sepetçiler Kasrı halen Uluslar Arası Gazeteciler camiasına tahsis
edilmiştir. Avrupa trenlerinin son durağı 1890 tarihli Sirkeci İstasyonu burada bulunur. Eskisi Haliç
içlerine taşınan yeni Galata Köprüsü türünün en büyük örneğidir. Orta kısmı belirli günlerde açılır ve
büyük tonajlı gemilerin trafiğine olanak sağlanır. Köprü üstü yaya ve oto trafiği ile ve de sunduğu
manzara ile hareketli ve güzeldir. Sahil boyu devam eden surlardan ancak, ikinci Atatürk köprüsü
sonrası ile üçüncü, eski Galata Köprüsü civarındaki bölümler zamanımıza gelebilmiştir.
haYdarPaŞa Garı:
Osmanlı İmparatorluğunun modernleşmesinde demiryollarının önemli bir yer
tuttuğuna inanan II Abdülhamit, Deutsche Bank'ın finansal yardımlarıyla Anadolu-Bağdat demiryolu
şirketine imtiyaz verilerek demiryolunun yapımı ve işletmesine yatırım yapma kararı aldı. İstanbul ile
Bağdat'ı birleştirecek olan demiryolunun inşaatına 1898'de başlayan Alman mühendisler, depolama
tesisleri ve deniz kıyısına inşa edilen mendirekle birlikte önemi artan istasyonun yetersiz gelmeye
başlaması nedeniyle gar binası da inşa etmeye başladılar. Deniz kıyısındaki konumuyla birlikte en
büyük gar özelliğini taşıyan Haydarpaşa Garı, tamamlandığı yıl olan 1908'den beri hizmet veriyor.
Haydarpaşa Garı, adını kurulduğu yerdeki çayırdan almıştır. Haydarpaşa Garı, İstanbul'dan Anadolu'nun
bağrına, Anadolu'dan İstanbul'a gidip gelen askerlerin, bürokratların, tüccarların, öğrencilerin, işçilerin
uzun yolculuklarının başlangıç ve son noktasıdır. Haydarpaşa Garı'ndan karşılıklı olarak her gün 140
banliyö ve 28 ekspres tren seferi yapılmakta, günde ortalama 100 bin kişi yolculuk etmektedir Gar, bu
haliyle tüm dönemlerin simgesi hâline gelmiştir.
hiCaZ:
Bugün Suudi Arabistan yönetiminin elinde olan topraklar İslâmın beşiği olan topraklardır.
Buranın özellikle Mekke ve Medine'yi içine alan orta bölgesi Hicaz olarak adlandırılır. Bu toprakların
Osmanlı hakimiyetine geçmesi Kanunî'nin 1517'de hilâfeti almasıyla olmuştur. Tarihte de bazı küçük
karışıklıklar dışında buralar sürekli hilâfet devletinin hakimiyetinde olmuştur. II. Abdülhamid Han da
bir demiryolu hattı projesiyle mukaddes toprakları İstanbul’a bağlamayı planlayarak uygulamaya
geçmişti. Ancak I. Dünya Savaşı ile bu topraklar elimizden çıktı.
hiNdisTaN:
Asya’nın güney yarımadası ve kıt’anın Hint Okyanusuna doğru uzanmış ucu olan
Hindistan, Yakındoğu ile Uzakdoğu’yu ayırır. Geri kalmış ve ayrıca çok kalabalık, tarih boyunca göç ve
istilâlara uğramış bir ülkedir. İlkçağda burada millî bir devlet, siyasî bir otorite kurulmamıştı. Kast sistemi
ile yönetiliyordu. Baharatı bol bulunduğu, bu yüzden de baharat yolunun başladığı yerdir. Çin’den sonra
dünyanın en kalabalık ikinci ülkesidir.
Y
er
B
ilgileri
| 936 | Emirdağ Lâhikası