sENirkENT:
Isparta ilimize bağlı Senirkent ilçemiz Eğirdir Gölünün Hoyran Gölü adı verilen kuzey
kısmının batısında bir vadide yer alır. İlçenin güney doğusunda Eğirdir, güneyinde Atabey, batısında
Uluborlu, kuzeybatısında Afyon iline bağlı Dinar, Şuhut, kuzeydoğusunda Afyon ili vardır. İlçe iklim
özellikleri bakımından yazları sıcak ve kurak, kışları ise sert ve yağışlıdır. İlçenin yüzölçümü 600 km2,
denizden yüksekliği 1010 metre olan ilçede üzümün yanısıra elma, kiraz, vişne ve pancar yetiştirilmekte
ve bölgeye gelir sağlamaktadır. Türkler, Malazgirt Muharebesinden sonra Batı Anadolu’nun birçok
kısmını ele geçirdiler. Senirkent ve civarı 1074 yılında Selçuklu Sultanı Melikşah tarafından Anadolu’nun
fethinde görevlendirilen Süleyman Şah ve Bizans İmparatoru VII. Mihail arasında yapılan anlaşma ile
Selçuklu egemenliğine girmiştir. Ancak bu yörelerdeki Selçuklu egemenliği uzun süreli olmamıştır.
Bizansın güçlü savunması ve Haçlı seferleri sebebiyle Türk egemenliği sağlanamamıştır. Ele geçirilen
yerler Bizanslılarla Selçuklular arasında el değiştirmiştir. II. Kılıç Arslan zamanında 1176 yılında yapılan
Miryakefalon Savaşı ardından, Uluborlu ve Senirkent civarı 1182 yıllarında kesin olarak Selçuklu
egemenliğine girmiştir. 1301 yılında kurulan Hamitoğulları Beyliği hakimiyetine giren Uluborlu ve
Senirkent civarı bu beyliğin egemenliğinde kalmıştır. Senirkent ve civarı 1361 yılında Osmanlı
topraklarına katılmıştır.
siirT:
Güneydoğu Anadolu bölgesinin önemli illerinden biridir. Mevcut bilgilere göre Siirt tarih
yönünden çok eski bir geçmişe sahiptir. M.Ö. 2000 yılı başlarından M.Ö. 4. yüzyıla kadar sırasıyla Samiler,
Babil ve Asur İmparatorluğu, Medler, Persler; Milâttan sonraki dönemde Romalılar, Parslar ve Sasaniler
bölgede hâkim olmuşlardır. Siirt, l5l4 Çaldıran Zaferinden sonra Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı
İmparatorluğuna katılmıştır. 26 Eylül 1919 yılında 48 Sayılı Hey’et-i Umumiye kararı ile bağımsız sancak
haline getirilen Siirt, 1923 yılında vilâyet olmuştur.
sUdaN:
Kuzey Afrika’da Kızıldeniz kıyısında, Mısır ile Eritre arasında yer alır. Başkenti Hartum’dur. 1
Ocak 1956’da bağımsızlığına kavuşmuştur.
sUriYE:
Resmi adı Suriye Arap Cumhuriyeti olan bir Ortadoğu ülkesidir. Başkenti Şam’dır. Türkiye,
Irak ve Lübnan’la komşudur. Nüfusun, % 90 Arap, % 10 Kürt ve Ermeni’dir. Dili Arapçadır.
-Ş-
Şam:
Suriye’nin başşehri olan Şam’ın eski adı Dımışk’tır. Müslümanların fethetmesiyle birlikte uzun
yıllar İslâm dini ve devletinin merkezi konumuna yükselmiş; Emevîler devrinde hilâfetin merkezi
olmuştur. Üstat Bediüzzaman Said Nursî otuz beş yaşında iken buraya gelmiş ve Şam ulemasının da
hazır bulunduğu on bin kişiye Emeviye Camiinde bir hutbe vermiştir. Bu hutbe büyük yankı uyandırmış,
daha sonra tercüme edilerek Hutbe-i Şamiye adı altında Türkçe olarak yayınlanmıştır.
-T-
TarsUs:
Yurdumuzun Akdeniz bölgesinde Mersin’e bağlı merkez ilçenin doğusunda yeralan Tarsus,
ilin en büyük ilçesi; deniz kenarından üç mil kadar içerde ova üzerinde kurulmuş bir kasabadır.
Önünden Tarsus Çayı akar. Doğuda Pozantı ve Karaisalı (Adana), batıda Mersin, kuzeyde Ulukışla (Niğde),
Ereğli (Konya) ilçeleri, güneyde Akdeniz ile çevrilidir. Anadolu'nun en eski yerleşim alanlarından biri
olan Tarsus, yazılı tarih dönemleri ardından kurulan birçok krallıkların, antik çağlarda da Klikya'nın
başkenti olmuş; tarihî, kültürel ve ekonomik yönleriyle Ön Asya ve Anadolu'nun en önemli kentlerinden
biridir. Kuruluşu 8000 yıl öncelerine Yeni Taş Çağına dayanan 965'de Bizanslıların, 1082'de Selçukluların,
1097'de Haçlıların eline geçen Tarsus, 1517'de Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına
katılmıştır. Osmanlı imparatorluğu zamanında Adana'ya bağlı olan Tarsus, 1832 yılında Mısır Valisi
Mehmet Ali Paşa'nın oğlu ibrahim Paşa kontrolüne geçer. 1839 yılında tekrar Osmanlı Imparatorluğuna
katılan Tarsus, yeniden Adana vilâyetinin kazası olur ve 1933 yılında Mersin'e bağlanır. Tarsus,
günümüzde Mersin'den sonra Mersin'in ikinci ticaret ve sanayi merkezidir.
Emirdağ Lâhikası | 945 |
Y
er
B
ilgileri