TaVas:
Ege bölgesinde Denizli ilimize bağlı bir ilçemizdir. Doğusunda Acıpayam ve Serinhisar,
batısında Karacasu, kuzeyinde Denizli Merkez ve Babadağ ilçeleri, güneyinde Kale ilçesi ile sınır olup,
yüzölçümü 1.691.000 dekardır. 2000 yılı genel nüfus sayımına göre toplam nüfusu 60.669’dur. Kızılca,
Tavas ve Barza ovalarının etrafı dağlarla çevrili olup, rakım 950 metredir. İle uzaklığı 45 km’dir.
Kuzeyinde Honaz Dağı ve Babadağ, güneyinde Bozdağ, doğusunda Serinhisar, batısında Avdan dağı ile
çevrilidir. Bazı köylerde rakım 1300 metreye kadar çıkmaktadır. Solmaz ve Yenidere çayları mevcut
olup, yeraltısuyu bakımından Tavas Ovası zengin bir rezerve sahiptir. Ovaların dışındaki dağlık kesim
maki ve orman örtüsü ile kapalıdır. İlçe her ne kadar Ege bölgesi içinde yer alıyorsa da iklim bakımından
İç Anadolu ve göller bölgesi iklimine benzer özellik göstermektedir. TAVŞANLI: Kütahya İline bağlı bir
ilçe. Yüzölçümü 1804 km2 olup il merkezinden uzaklığı 48 km'dir. İlçe Ege ve Marmara bölgelerinin
birleştiği bir konumda olup denizden yüksekliği 860 metredir. İlçe alanının büyük bir kesimi dağlık,
gür ve geniş ormanlarla kaplıdır. İç Anadolu Bölgesinin kırsal iklimiyle Ege bölgesinin ılıman ikliminin
geçiş özelliklerine sahip bir iklim türü hüküm sürmektedir. İlçe yeraltı ve yerüstü su kaynakları
bakımından zengindir. 2000 Genel Nüfus Sayımı göre toplam nüfusu 100.000 civarındadır. Tavşanlı 1071
Malazgirt Meydan Savaşından sonra Anadolu'nun fethi başlamış bu fethin devamı sonucunda ve 1078
yılında Süleyman Şah komutasındaki Türk birliklerince Türk topraklarına katılmıştır.
TiLLO:
Siirt’in bir ilçesidir. 1990 yılında ilçe olmuş ve Aydınlar adını almıştır. Kent merkezine uzaklığı
9 kilometredir. Süryani dilinde “yüksek ruhlar,” Arap dilindeyse “yüksek yer” anlamına gelmektedir.
İlçenin en belirgin özelliği, tarih zenginliğidir. Geçmişte özellikle de Osmanlı döneminde önemli bir
kültür ve eğitimi merkezi olarak bilinmektedir.
TÜrkisTaN:
Orta Asya'da çoğunlukla Türklerin yaşadığı bölgenin adıdır. Tarihî geçmişi çok uzun-
dur, Türklerin ana vatanı kabul edilmektedir Güneyden Gürgan Nehri, Horasan Dağları, Kopet Dağı, Ku-
hî Baba, Mezdûran, Tapcak ve Ak Dağları, Hindukuş Sırtları, Mustag-Kuenker Sıradağları; doğudan, Do-
ğu Türkistan kuzeyden Cungarya ve Kazakistan’ın kuzey hudutlarını meydana getiren İrtiş Havzası ve
Aral-İrtiş su ayırımı hattının kuzey yamaçları; batıdan Kuzey Ural Dağı, Yayık Nehri, İdil’in denize dö-
küldüğü yer olan Bökey Orda ve Hazar Deniziyle çevrilidir. Yüzölçümü altı milyon kilometrekare civa-
rındadır. Türkistan; Batı Türkistan, Doğu Türkistan, Afgan yâhut Güney Türkistan ve İran Türkistan’ı ol-
mak üzere dört bölüm halinde incelenir. Batı Türkistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızis-
tan, Kazakistan; Doğu Türkistan Çin Halk Cumhûriyeti; Güney Türkistan, Afganistan; İran Türkistan’ı da
İran hudutları içindedir. Güneydeki Afgan Türkistan’ı; Afganistan’ın kuzeyinde bend-i Türkistan ve Hin-
dukuş dağ sırası önünde Seyhun Vadisine ve Batı Türkistan Çukureli’ne doğru uzanan alçak sahadır.
Afgan Türkistan’ının en büyük şehri Mezar-ı Şeriftir. İran Türkistan’ı; İran’ın Estarabad ve Deregiz vilâ-
yetlerini içine alır. Türkistan’a hakim Türk devletleri kuran Hunlar, Tabgaçlar, Göktürkler, Uygurlar, Ka-
rahanlılar, Gazneliler, Selçuklular, Harezmşahlar olup, 13. yüzyılın başında da Moğolların işgaline geçti.
Moğollardan sonra da çeşitli hanlıkların idaresinde kaldı. Batı Türkistan 1867 yılında Rusya’nın işgalin-
deyken 1991 yılında Özbekistan ve Türkmenistan’ın öz toprakları oldu. Doğu Türkistan Çin’in işgalinde,
Güney Türkistan ise Afganistan’ın hakimiyetinde bulunmaktadır. İran Türkistan’ı İran’dadır.
-U-
UrFa:
Şanlıurfa, tarihi geçmişi 9 bin yıl öncesine dayanan, Hz. İbrahim’in doğduğu, Hz. Eyyüb’ün
yaşadığı, Hz. İsa tarafından kutsanan kent âdeta bir müze şehir görünümündedir. Ayrıca Üstat
Bediüzzaman 23 Mart 1960’ta Urfa’da vefat etmişti. Vefat haberini alan Nurcular, cenazeye yetişmek
için Urfa’ya hareket ediyorlardı. Bu durum Ankara’yı telâşlandırdı. Cenazenin hemen defnedilmesi için
baskılar yapılmaya başlandı. Yeni bir gerginlik çıkmaması için defin işlemleri bir gün önceye anladı. 24
Mart Perşembe günü binlerce insan tarafından alınan cenaze tekbirler ve dualarla dergâha getirildi.
Ulu Cami ile Dergâh arasındaki 1.5 kilometrelik yol, ancak iki saatte alınabilmişti. Üstadın cenaze namazı,
ikindi namazının ardından Halilürrahman Dergâhına defnedildi.
Y
er
B
ilgileri
| 946 | Emirdağ Lâhikası