onlardan dua istediğini de söyler. “İki kahraman” lakabıyla andığı talebelerinden Selâhaddin Çelebi’nin
bu ilde etkili bir biçimde Kur’ân hizmetinde bulunduğunu ifade eder. Ayrıca Risale-i Nur’un birinci
talebesi olan Hulûsi Beyin bu ilde komünizme karşı set çekme gibi büyük bir hizmette bulunmuştur.
kasTamONU:
Eski bir yerleşim merkezi olan Kastamonu il merkezi ve ilçelerinde bir çok eski eser
ziyarete açıktır. Belli başlıları Araç, Taşköprü, Küre, Abana ilçeleri sit alanı kapsamındadır. Taşköprü'de
Zımbıllı Tepe (Pompeipolis), İnebolu'da Abeş Kalesi, Geriş Tepesi, Çatalzeytin'de Ginolu Koyu, Cide
İlçesinde Gideros Koyu arkeolojik sit alanıdır. Türkiye nin en meşhur ve kaliteli sarımsağı Kastamonu
da üretilir ve sunta ve baklalı zincir (zintaş) üretimi yapılır.
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri 1936 ilkbaharında Eskişehir hapsinden tahliye olduktan sonra
Kastamonu’ya mecburî ikamet için sevk edilir. Burada Araba Pazarı semtinde polis karakolu karşısında
bir eve yerleştirilir. Kastamonu Lâhikası Üstadın burada ikameti esnasında yazdığı ve gelen
mektuplardan oluşturulmuştur. Ayrıca Ayetü’l-Kübra olan yedinci Şua da burada yazılmıştır. 1943’e
kadar burada kaldıktan sonra tekrar tutuklanarak talebebleriyle beraber Denizli hapsine sevk edildi.
Kastamonu ilinin ilçeleri; Abana, Ağlı, Araç, Azdavay, Bozkurt, Cide, Çatalzeytin, Daday, Devrekani,
Doğanyurt, Hanönü, İhsangazi, İnebolu, Küre, Pınarbaşı, Seydiler, Şenpazar, Taşköprü ve Tosya'dır.
kaYsEri:
Türkiye’nin coğrafî konumunda İç Anadolu Bölgesinde yer alan Kayseri ilimiz dünyanın
en eski şehirlerindendir. Klâsik çağlarda Kapadokya adı verilen bölgededir. Kızılırmak Nehrinin
güneyinde bulunan bu bölge, Tuz Gölü'nden Fırat Nehrine kadar uzanır. İpek Yolu buradan geçer. Bu
nedenle her çağda tüm ulusların ilgisini çekmiş ve pek çok uygarlıkların beşiği olmuştur.1071 Malazgirt
Zaferinin ardından Anadolu’ya Türklerin yerleşmesiyle bir İslâm şehri olmuştur. Bir müddet
Danişmentlilere merkez olan Kayseri, Selçuklu Sultanı I. Alâaddin Keykubat zamanında Selçuklu
devletinin üç başşehrinden birisi olmuştur. Fatih Sultan Mehmet zamanında Osmanlı toprağına katıldı.
Cumhuriyet döneminde, 1924 tarihinde yapılan yeni anayasa ile il yapılan Kayseri Türkiye'nin önde
gelen üniversitelerinden biri olan Erciyes Üniversitesine ev sahipliği yapmaktadır.
kEŞmir:
Coğrafî olarak Hindistan, Pakistan, Afganistan ve Çin’in kesişme noktasında yer almaktadır.
Keşmir, bir bölümü Hindistan, bir bölümü Pakistan sınırları içinde yer alan ve halkının büyük
çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu bir bölgedir. Pakistan’la Hindistan’ın ayrılması esnasında
imzalanan anlaşmada belirlenen şarta göre Müslümanların çoğunlukta olduğu bölgeler Pakistan’a, diğer
bölgeler ise Hindistan’a kalacaktı. Fakat Hindistan, nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olmasına
rağmen Keşmir’i Pakistan’a bırakmak istemedi. Bunun üzerine çıkan silâhlı mücadelede bir bölümü
kurtarılarak Pakistan’a katıldı. Ancak nüfusunun çoğunluğunun Müslüman olmasına rağmen önemli
bir kısmı hala Hindistan işgali altındadır.
kırkağaÇ:
Manisa ilimize bağlı bir ilçemizdir. Kırkağaç Manisa'nın 79 km. kuzeyinde Çamlıca
(Seyhan) Dağının eteklerinde yer almaktadır. Yüzölçümü 543 km2 2000 nüfus sayımındaki sonuçlara
göre ilçenin toplam nüfusu 48.303 dür. Doğuda Sındırgı, batıda Kınık, güneyde Akhisar ilçeleri ile
komşudur. İlçe merkezinin denizden yüksekliği l80-200 metredir. Ancak batıdaki dağ silsilelerinden
kuzey doğudaki Hacet Dağlarında ve güney batıdaki Yeldoğu Dağlarında yükseklik l000 metreyi geçer.
Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olmak üzere ılıman iklimi vardır.
Kırkağaç 1350 yılında Türk Kalbuz Aşiretlerinden bir kısım halkın Kırkağaç'ın güney batısındaki
yamaca, şimdiki Ören mevkiine yerleşmeleri suretiyle kurulmuştur. Kırk adet çadır halkından ibaret
olan aşiret 40 tane ağacın altına yerleştikleri için o günden beri kasabanın adı Kırkağaç olarak kalmıştır.
İlçe l. Dünya Savaşından sonra Yunanlılar tarafından işgal edilmiş; l2 Eylül l922'de kurtarılmıştır. Kırkağaç
ve Gelembe kasabası ovalarının çok verimli ve her türlü tarıma elverişli olması tarımın gelişmesine
neden olmuş, bu nedenle ilçe ekonomisinin tamamı tarıma dayanmaktadır.
Y
er
B
ilgileri
| 940 | Emirdağ Lâhikası
