Ala, Dünya Ahıska Türkleri Birliği'nin 2. Olağan Kongresi dolayısıyla Ceylan Intercontinantel'de düzenlenen toplantıya katıldı.

Buradaki konuşmasına, İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'u anarak başlayan Ala, Türkiye'nin Ahıska Türklerinin öz vatanı olduğunu söyledi.

Ala, Ahıska denince; ölüm trenlerinde şehadetin, -40 derecelerde vagonlarda imanın ve zulme direnişin vatanının akla geldiğini dile getirerek, "Sürgünde bir soykırım yaşadık. İnsanlığın tükendiği bir dönemi yaşadık. Ekmekleri, bizim oranın tabiriyle sacın üzerinde bıraktırılarak, nereye gittiklerinden habersiz ölüm vagonlarına bindirilerek sürülen, soğuktan çocuğu dizinin üzerinde ölen anneleri biliriz. Onlar bizim çocuklarımızdı, bizim dedelerimizdi" diye konuştu.

Bu yaşanan dramın aynısını Suriye ve Irak'taki kardeşlerinin yaşadığını anlatan Ala, bir zamanlar bu acıları Bulgaristan'daki kardeşlerinin de yaşadığını hatırlattı.

"Biz hep zulmün mağduru olduk ama hiçbir zaman zalim olmadık" diyen Ala, şöyle devam etti:

"Haklarımız gasbedildi, sürgünler yedik ama kimseyi haklarından mahrum etmedik, kimseye zulmetmedik, kimsenin hakkını yemedik. Bizim insanlıktan öğreneceğimiz çok az şey var ama insanlığın bizden öğreneceği çok şey var. Bugün 1 milyon 600 binden fazla Suriyeli kardeşimizi Türkiye'de misafir ediyoruz. Misafirperverliğimizle onları bağrımıza basıp misafir ediyoruz, ekmeğimizi paylaşıyoruz, dertleriyle hemdert oluyoruz ama gelişmiş dünyadan sadece nasihat alıyoruz."

Halkı sürüldüğünde Ahıska'nın sadece bir bölge ismi olduğunu anlatan Ala, ancak Ahıska'nın şimdi dünyanın dört bir köşesinin adı haline geldiğini söyledi.

Ala, çünkü Ahıskalı Türklerin gittikleri yerlerde oranın şatafatına uymayarak, kendi kimlikleriyle, kişilikleriyle varlıklarını koruyarak bulunduklarını aktardı. 

Ahıskalılar için "topraksız yaşayan millet" denildiğini hatırlatan Ala, şunları kaydetti:

"Türkiye olarak biz de sizin öz ve öz vatanınız olarak, kardeşleriniz olarak her görüşmemizde biliniz ki bu mesele bizim birinci konumuz oluyor. Gürcistan ile yaptığımız değerlendirmede çok önemli mesafeler aldık. Türkiye olarak, topraklarından koparılan Ahıskalı Türklerin topraklarına dönmeleri için elimizden geleni yapıyoruz. Konuyu uluslararası gündemde tutmak için özel çaba harcıyoruz. Bu konu Gürcistan ile Türkiye arasında yapılan tüm üst düzey toplantılarda ele alınmaya devam edecektir. Bu görüşmelerde, Gürcistan'ın Avrupa Konseyi nezdindeki yükümlülüğünü de hatırlatarak, Ahıska Türklerinin dönüşlerini kolaylaştıracak sürecin önündeki tüm yasal ve idari engellerin kaldırılmasını tekrar gündeme getirdik ve talep ettik. Bu çerçevede tüm yapılacaklara destek olduğumuzu, Türkiye olarak bölgede toplu konutlar inşa edilmesi ve istihdam olanaklarının artırılması hususlarını ifade ettik.