"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mustafa Kamalak: Salavatlı türküyü başkası yapsa yeri göğü inletirlerdi

26 Mayıs 2015, Salı 19:05
Milli ittifak liderlerinden Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, AK Parti milletvekili adayı Yasin Aktay’ın salavatlı türkü sözlerine tepki gösterdi.

Kamalak, "Aynı Salavat-ı Şerif Fethullah Hoca için getirilmiş olsaydı yahut Devlet Bahçeli için getirilmiş olsaydı yahut Kılıçdaroğlu için getirilmiş olsaydı bizim cami cemaati ve AKP'ye oy veren hacılarımız, hocalarımız acaba nasıl bir tavır takınırlardı? Çok daha önemlisi AKP yöneticileri yeri göğü inletir miydi iletmez miydi? Bunun üzerinde durulması lazım." dedi.

Milli İttifak liderleri Mustafa Kamalak ve Mustafa Destici, gündem ile ilgili açıklamalarda bulundu. 

'BU ÖRGÜT BİR GECEDE Mİ ORTAYA ÇIKTI'

Paralel söylemi altında gizlenen bir şeyler olduğunu dile getiren Kamalak, sözlerine şöyle devam etti: "17 Aralık'a kadar paralel diye bir suç örgütü yoktu. Ama 17 Aralık'ta ne olduysa oldu, ne olduğunu aziz milletimiz gayet iyi biliyor, bir suç örgütü ortaya çıktı. Bu sefer bunlar dediler ki, işte bunlar paralelcidir, haindir şöyledir böyledir. Öbür tarafını bilmeyiz ama şunu da söylediler; 'ne istediniz de vermedik, bizi yakalıyorsunuz', o kısmı söylemiyorlar tabi yani böylesine bir örgüt bir gecede mi ortaya çıktı? Varsa kendi iddialarına göre, bu soru iktidar sahiplerine tarafından cevaplanması lazım."

'GERÇEKLERİN ORTAYA ÇIKMASI GİBİ ACI BİR TARAFI VAR'

BBP eski Genel Başkanı Mustafa Destici ise yaptığı açıklamada, "Hiçbir şey gizli kalmaz, her şey zamanı gelince mutlaka ortaya çıkar. Gerçeklerin böyle acı bir tarafı vardır. Gerçekler belli bir süre gizlenebilir ama mutlaka ortaya çıkar. Onun için kim neyi gizlemeye çalışırsa çalışsın onlar bir gün mutlaka ortaya çıkar, buna da öyle inanıyorum. Tırnak içerisinde söylüyorum, paralel yapı iddiasıyla bugün ülkemizin birçok yerinde gözaltılar, tutuklamalar, mahkeme süreçleri, dava süreçleri devam etmekte. Bizler her zaman hukuktan yana olduk, adaletten yana, doğruluktan yana olduk. Bundan sonra da doğruluktan ve adaletten yana olmaya devam edeceğiz. Neticede devletin içerisinde devletin yasasına, anayasasına aykırı bir yapılanma varsa elbette ki devlet bu konuda refleksini gösterir ve hukuk içerisinde gerekeni yapar ama siyaset eliyle, siyaset marifetiyle, tamamen adalet sisteminin üzerine siyasetin çökmesiyle bağımsızlığın ortadan kalkması ile bunu yapması, diğer hukuk devletlerinde demokratik ülkelerde kabul olmayan bir şeydir. Öncelikle biz Türkiye'de kuvvetler ayrılığı prensibine tam olarak uyulmasına yargı, yasama ve yürütme kurumlarının birbirinden bağımsız olarak çalışmasının ve önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz, bunun için mücadele ediyoruz. Yargı üzerinden bütün siyasilerin ellerini çekmeleri gerekiyor. Yargı bağımsızlığına kesinlikle helal getirilmemesi gerekiyor. Ama bugün bunlardan söz edebilir miyiz? Edemeyiz, olaylar öyle bir noktaya gelmiştir ki bugün yargıya olan güven çok aşağılara düşmüştür, çok altlara düşmüştür. Adaletin olmadığı yerde huzurdan barıştan güvenden ve devletten de bahsedilemez." ifadelerini kullandı.

'367 KRİZİ ÇIKARAN KİŞİ 1. SIRA MİLLETVEKİLİ ADAYI'

Destici, iktidarın kendi içinde çeliştiğini ifade ederek, bunu şöyle açıkladı: "AKP iktidarı kendi içerisinde çelişkilerle dolu bir iktidar. Şimdi bir taraftan darbecilikle suçlayacaksınız, bir taraftan darbelere karşı olduğunuzu söyleyeceksiniz, hala 2007'deki 367 krizine sığınacaksınız. 367'de bize darbe yapmaya kalktılar, diyeceksiniz ama o 367'nin krizine sebep olan, o dönemde AKP milletvekilliğinden ayrılıp bir grup insanla başka bir siyasi oluşuma geçen, daha sonra Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçimine hiç katılmayan kişiyi de Muğla’dan 1. sıra milletvekili adayı yapacaksınız. Bu ne yaman çelişki, nasıl izah edeceksiniz? Şimdi izah etsinler bakalım, 367'yi her yerde kullanıyorlar. Partiyi terk eden, cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanmayan birini getirip Muğla’dan birinci sıra adayı yapıyorsun, bunu izah et. Hala 367 üzerinden siyaset yapıyorsun."

'YASİN AKTAY'IN YAPTIĞI EĞER BİR GAFLET ANI DEĞİLSE DÜPEDÜZ SAPKINLIKTIR'

Yasin Aktay’ın Salavat-ı Şerifli görüntülerine de tepki gösteren Destici, "Bunu yapan kişi, AKP Merkez Yürütme Kurulu üyesi, sıradan bir milletvekili adayı değil. Aynı zamanda profesör, aynı zamanda milletvekili adayı yani aynı zamanda birkaç sıfatı olan biri. Bir düşünce derneğinin uzun yıllar genel başkanlığını yapan, AKP'nin ideologlarından. Sıradan, cahil birisinin yaptığı olay değil. Profesörden bahsediyoruz dolayısıyla İslami literatörü çok iyi bilen birisinden bahsediyoruz. Demek ki işin vahametinin hangi noktaya geldiğinin bir göstergesi, en azından çıkıp bir özür dilemesi gerekir. Eğer özür dilemezse, bu davranış bilinçli değil hata ise bir gaflet uykusu anında değilse, bu düpedüz bir sapkınlık. Ben açıkça söylüyorum, taktiri de yüce Türk milletine bırakıyorum." şeklinde konuştu.

Okunma Sayısı: 2358
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı