1 Kasım seçimlerine hem milletvekili sayısı hem de oy oranı bakımından ağır bir yenilgi alan MHP içinde sessiz bir fırtına yaşanıyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı ilk değerlendirmelerde, ne kendisinin, ne de parti yönetiminden herhangi birinin görevden ayrılmasının söz konusu olmadığını açıkça ilan etti. Ancak buna rağmen, parti içinde olası potansiyel genel başkan adaylarının isimleri zikredilmeye başlandı. Hatta MHP'nin kurucu lideri Alparslan Türkeş'in doktoru Selim Kaptanoğlu, Ankara'da Türk Aydınlar Vakfı'nın toplantısında adaylığını ilan etti.
Liderlik yarışı yaşanır mı?
Zeynep Gürcanlı’nın Hürriyet’te yer alan haberine göre, MHP kaynakları, Bahçeli ve MHP Genel Merkezi'nin bu hareketlenmeyi bastırmaya çalışmasına rağmen, özellikle alt kadroda potansiyel genel başkanlar konusunda "saflaşmaların" bile başladığına dikkat çekiyorlar. MHP'li bir kaynak, "Genel Merkez bastırmaya çalışıyor ama, bu seferki rahatsızlık, tabanda, ülkücü hareket içinde hiçbir beklenti içinde olmayan kesimde yaşanıyor. MHP'ye gönül vermiş, ancak bu güne kadar ilçe yönetimine bile talip olmamış bu insanları bastırmak için ne yapacaksınız? Bir daha ilçe başkanı olamayacaksın diye de korkutamazsın ki, zaten öyle bir beklentisi hiç olmamış" dedi.
Adı en çok geçen Akşener...
MHP tabanında potansiyel genel başkanlık için adı en çok geçen isim Meral Akşener. Ülkücü tabanda, Akşener için "eğer kendisini sağlam hissederse, genel başkanlık yarışına girebilir* deniyor. Ancak Sinan Oğan'dan da liderlik konusunda hep olumlu bahsediliyor. MHP'nin mevcut genel merkezinin performansını eleştiren muhalif tabanda, "Akşener ve Ogan güçlerini birleştirirlerse, partide genel başkan değişir" kanısı hakim. Gün Sazak'ın oğlu Süleyman Sazak'ın da genel başkanlık için ortaya çıkabileceği konuşuluyor, ancak kendisine pek şans verilmiyor ülkücü tabanda.
Muhalefetin en büyük sıkıntısı tüzük
Mevcut parti yönetiminden memnun olmayan muhaliflerin en büyük sorunu ise parti tüzüğü. Çünkü parti tüzüğü uyarınca, olağanüstü kongre yapılması için delegenin beşte birinin talepte bulunması gerekiyor. MHP'nin 1241 delegesi bulunuyor. Bu da, yaklaşık 250 delegenin olağanüstü kongre için başvuruda bulunmasını gerektiriyor. Ancak olağanüstü kongre için bu sayıya ulaşılsa bile, genel başkan değişimi için ikinci bir olağanüstü kongre gerekiyor. Çünkü MHP'nin mevcut tüzüğünde, her türlü tüzük değişikliğinin bir sonraki kongre için geçerli olduğu hükmü var. Bu durumda da olağanüstü kongrede genel başkan değişimi için, ikinci olağanüstü kongrenin yapılması gerekiyor. Bu açıdan, muhaliflerin işi MHP'nin 2017'de gerçekleşecek olağan kongresine kadar zor görünüyor.
Kaptanoğlu adaylığını resmen açıkladı
Merhum Alpaslan Türkeş'in Genel Sekreter yardımcısı Selim Kaptanoğlu adaylığını resmen açıkladı. Kaptanoğlu, Türk Aydınları Vakfı (TAV) toplantısında adaylığını ilan ederken, aynı toplantıya katılan Iğdır eski milletvekili Sinan Oğan da adaylık sinyali verdi.
TAV 1 Kasım seçimleri ve MHP’nin aldığı sonuçları değerlendirmek için özel bir oturum düzenledi. Vakıf Genel Başkanı İsrafil Çelik, eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, ANAP eski milletvekili Beyhan Aslan ve MHP eski milletvekili Şevket Bülent Yahnici gibi ağır topların katıldığı toplantıya isimleri MHP Genel Başkanlığına geçen Sinan Oğan ile Selim Kaptanoğlu da davet edildi.
İşgal benzetmesi
12 Eylül döneminde Türkeş’i Mevki Hastanesi’nden kaçırma planı yapan doktoru Selim Kaptanoğlu, olağanüstü kurultayda resmen MHP Genel Başkanlığı’na aday olduğunu ilan etti. Kaptanoğlu MHP yönetimine de yüklendi. Herkesin müşterek fikrinin MHP’deki “işgalin” sona erdirilmesi olduğunu öne süren Kaptanoğlu şunları söyledi:
“Bu mücadelede kimin aday olduğunun önemi yok. Öncelikli mesele Genel Merkez yönetiminin istifaya zorlanması ve partinin olağanüstü kurultaya götürülmesidir. Şimdiden muhtemel adayların teke indirilmesinin bir faydası yok. Zaten Genel Merkez muhalefeti tek aday etrafında toplamayı hedefliyor. Böylece tek adayın daha kolay yıpratılması amaçlanıyor. Benim fikrim bu süreçte her aday ekibiyle birlikte olanca gücüyle çalışmasıdır. Kurultay öncesi ve sırasında tek aday etrafında birleşilebilir. Ben bir yıl önce aday olarak çıkacağımı söylemiştim. O yüzden Genel Başkanlığa adayım”