Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hrant Dink'in Türk-Ermeni dostluğunu özünde birleştirdiğini, köklü acıların aşılması, tarihi birlikteliğin hatırlanması için yüreğini ve aklını ortaya koyduğunu belirterek, "Dink’in dostluk yoluna tuttuğu meşalenin ışığında zihinlerde ve gönüllerde kapılar açmak istiyoruz" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, Hrant Dink'in Agos Gazetesi önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmesinin 8'inci yılı dolayısıyla açıklamada bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı İmparatorluğu’ndan devraldığı önemli meselelerden birine duygu ve düşünceleriyle ışık tutmaya çalışan Hrant Dink'in öldürülmesinin üzerinden 8 yıl geçtiğini hatırlatan Davutoğlu, Dink'in kederli ailesine ve tüm sevenlerine sabır diledi.
Hrant Dink'i, "Ermeni kökeninden de, Türkiye’ye bağlılığından da ödün vermeden Türkler ile Ermenilerin ortak geleceklerini inşa edebilmelerinin yol ve yöntemini arayan değerli bir Anadolu aydını" olarak tanımlayan Davutoğlu, "Türk-Ermeni dostluğunu özünde birleştiren, köklü acıların aşılması, tarihi birlikteliğin hatırlanması için yüreğini ve aklını ortaya koyan Dink’in dostluk yoluna tuttuğu meşalenin ışığında zihinlerde ve gönüllerde kapılar açmak istiyoruz" açıklamasında bulundu.
Yeni bir başlangıca davet
Bu anlayışla, Türk-Ermeni dostluğuna inanan herkesi yeni bir başlangıca katkıda bulunmaya davet ediyor ve tüm Ermenilere seslenmek istiyoruz" ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Savaş şartlarında başvurulan zorunlu yer değiştirme politikalarının, 1915 dahil, gayrı insani sonuçlar doğurduğunu daha önce de açıklayan Türkiye, Ermenilerin acılarını paylaşmakta, iki halk arasında yeniden duygudaşlık kurulması için sabır ve kararlılıkla gayret göstermektedir. İlişkilerimizi esir alan husumetin aşılması için başta diyalog olmak üzere nasıl hareket edilmesi gerektiğinin ipuçlarını veren 23 Nisan 2014 tarihli taziye mesajı bu yaklaşımın en somut ifadesidir. Zamanı 1915’te donduran büyük travmayı geride bırakmanın yolu tabuların yıkılmasıyla başlar. Türkiye, kendi adına bu noktayı aşmış, geçmişten miras basmakalıp söylemleri, genellemeleri geride bırakmıştır."
İki kadim halkın birbirini anlama ve birlikte geleceğe bakma olgunluğuna ulaşmalarının mümkün olduğunu vurgulayan Davutoğlu, aynı coğrafyayı ve uzun bir tarihi paylaşan Türkler ve Ermenilerin, tüm meselelerini yalnızca kendi aralarında konuşabileceklerini, çözüm yollarını da yine yalnızca birlikte arayabileceklerini belirtti.
Davutoğlu, "Karşılıklı güven ve işbirliği anlayışını geliştirmemiz, 800 yıllık ortak tarihimizin ışığında birbirimizi yeniden tanımamız, insani ilişkiler içinde olmamız elzemdir. Bu anlayışla Ermeni dostlarımızı Türkiye'yi daha fazla ziyaret ederek karşılıklı önyargıları kaldırmaya davet ediyoruz" ifadesini kullandı.
Ermeni kültür varlıkları ile Osmanlı/Türk kültürüne değerli katkılarda bulunmuş Ermeni şahsiyetlere hak ettikleri biçimde ve önemle sahip çıkmaya devam edileceğini belirten Davutoğlu, "Acılara ortak olmak, yaraları sarmak ve tekrar dostluklar kurabilmek arzumuz samimidir. Ufkumuz dostluk ve barıştır" mesajını verdi.
Öte yandan açıklamanın Ermenice dahil 8 dilde yapıldığı belirtildi.
AA