Bugünkü konuma girmeden önce şunu belirtmem şart: Türkiye, Kenan Evren anayasasıyla yönetildiği sürece askeri vesayetin bittiğini söylemek mümkün değildir.
Gelelim bugünkü konumuza.
İki gündür gazetelerde, ekranlarda 12 Eylül’e giden sürece ilişkin çok şey yazıldı, söylendi.
Atlamış olma ihtimalim var ama bir konuda pek bir şey görmedim, işitmedim.
O konu da 5 Eylül 1980 günü, yani 12 Eylül tarihinden tam bir hafta yani yedi gün önce dönemin Dışişleri Bakanı rahmetli Hayrettin Erkmen’in, MSP’nin verdiği ve CHP’nin desteklediği bir gensoru ile düşürülmüş olması.
MSP’nin Genel Başkanı rahmetli Necmettin Erbakan, CHP’nin Genel Başkanı ise rahmetli Bülent Ecevit.
Deniz Baykal da 5 Eylül 1980 günü CHP milletvekili, gensoru görüşülüp, oylanır iken, Meclis sıralarında oturuyor; bunu neden özel olarak gündeme getiriyorum, aşağıda göreceksiniz.
Sahne 1980 yazı, Türkiye gümbür gümbür askeri darbeye, 12 Eylül’e gidiyor, muhtemelen siyasiler de bu durumu biliyorlar.
Dönemin Demirel (Adalet Partisi) azınlık hükümetinin Dışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen, azınlık hükümetini dışarıdan Milli Selamet Partisi (Necmettin Erbakan) destekliyor, hükümet 1979 sonunda ancak böyle kurulmuş, CHP ise ana muhalefet partisi.
Darbenin gümbür gümbür üzerilerine geldiğini gören Hayrettin Erkmen, darbeyi uluslararası çevreler, özellikle Avrupa ülkeleri nezdinde zorlaştırmak için AET’ye tam üyelik başvurusu yapmak istiyor.
Amaç, hem 1 Ocak 1981’de AET’ye tam üye olacak Yunanistan ile beraber koşma arzusu, hem de, öncelikli olarak, darbeyi zorlaştırmak.
Aynı günlerde bir de Kudüs meselesi var, Erbakan, Hayrettin Erkmen’i İsrail ile gizli görüşmeler yapmakla suçluyor.
Hükümeti dışarıdan destekleyen Erbakan (MSP) Hayrettin Erkmen hakkında gensoru veriyor, CHP gensoruya destek veriyor, Erkmen, Cumhuriyet tarihinin gensoru ile düşen ilk bakanı oluyor.
Türkiye’nin AET üyeliği ihtimali güme gidiyor.
12 Eylül 1980’de Kenan Evren darbesini yapıyor.
Dört ay sonra Yunanistan AET’ye üye oluyor.
5 Eylül 1980 günü, gensoru görüşülürken, Deniz Baykal, TBMM’deki koltuğundan, kendisini savunmak için konuşma yapan Erkmen’e “Boşuna çabalama, düşeceksin” diye bağırıyor; arzu eden TBMM zabıtlarına bakabilir.
CHP, Erbakan’a, MSP’ye destek vererek, kanımca sayısız tarihi hatalarına bir tanesini daha ekliyor.
Hayrettin Erkmen, gensoru olmasa ve o hafta AET’ye tam üyelik başvurusu yapsa idi, darbe olmaz mı idi?
Bu soruya cevap vermek zor ama darbecilerin işinin, en azından darbe sonrası çok daha zorlaşacağı kesin.
Sağır Sultan bile darbeyi duymuş iken, MSP’nin gensoru vermesi, CHP’nin gensoru yönünde oy kullanmış olmaları, 31 sene sonra nasıl yorumlanmalı?
Aptallık, aymazlık, körlük, cehalet deyip geçelim.  
Böyle demez isek karşımıza olmadık ihtimaller çıkabilir.
Gün gelir, bu ihtimaller de konuşulur diye düşünüyorum. 
Eser Karakaş / Star, 14.9.2011