Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı, Ada'da adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözümden yanadır. Biz bu yolda mümkün olan her türlü çabayı sarf ettik, sarf ediyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye çalışma ziyaretinde bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ortak basın toplantısı düzenledi.
15 Temmuz'daki hain darbe teşebbüsü karşısında Türkiye ile dayanışma sergileyen, Türkiye'ye desteğini anında ortaya koyan tüm Kıbrıs Türk halkına teşekkürlerini ileten Erdoğan, KKTC'deki vatandaşların 5 Ağustos'ta Lefkoşa'da düzenledikleri geniş katılımlı demokrasi mitingiyle Türkiye'nin ve Türk milletinin gerçek dostu olduklarını bir kez daha ifade ettiklerini söyledi.
"Biz bu yolda mümkün olan her türlü çabayı sarf ettik, sarf ediyoruz"
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ile gerek dar kapsamlı gerekse heyetler arası yaptıkları görüşmede, Kıbrıs meselesinin çözümü için sürdürülen müzakere sürecinde gelinen aşamayı ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ayrıntılı değerlendirmeler yaptık. Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı, Ada'da adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözümden yanadır. Biz bu yolda mümkün olan her türlü çabayı sarf ettik, sarf ediyoruz. Bu çabaların hedefi, BM parametreleri çerçevesinde, Ada'daki iki eşit taraf arasında yeni ve yaşayabilir iki kesimli, iki toplumlu bir ortaklığın bu yıl içerisinde tesis edilmesidir.
Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini, meşru haklarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde çözüme kavuşturulması şarttır. Bu meselenin halli bölgemizde de güvenlik, istikrar, işbirliği ve refaha katkıda bulanacaktır. Olası çözümün ardından Kıbrıs adasının gerçek potansiyeli ortaya çıkacak, bölgesel ölçekte şimdiye kadar değerlendirilememiş pek çok işbirliği projesi hayata geçirilecektir. Çözüme giden yolda gerekli siyasi anlayış ve esnekliğin gösterilmesi şüphesiz çok önemlidir. Bunun yanında tarafların birbirlerine gelecekteki ortakları olarak görmeleri, yan yana yaşamaya ve birbirlerinin haklarına riayet etmeye hazır olduklarını da göstermeleri gerekiyor."
"Namık Kemal dönemine dönmeyelim"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın FETÖ ile mücadelede "kurunun yanında yaşların yanmasına da cevaz vermeyecek bir anlayış" sergilemek gerektiğini belirterek, "Kıbrıs küçük bir yer, dedikodusu bol olan bir yer. Namık Kemal hep dedikodusundan şikayet edermiş, bir de sivri sineğinden" sözleri üzerine, şunları söyledi:
"Ben de çok teşekkür ediyorum ama yine de dedikodusu bol olan Namık Kemal dönemine dönmeyelim. O artık bizim için tarih olsun. Artık dedikodudan uzak bir Kuzey Kıbrıs'ı biz konuşuyoruz. İnşallah sivri sinekleri de iyice azalmıştır."
Ortak basın toplantısında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın yanı sıra KKTC heyeti de hazır bulundu.
"Eşitlik, özgürlük ve güvenlik"
Kıbrıs müzakereleri hakkında ise Akıncı, Kıbrıs'ta artık gerçekten bir dönüm noktasına ulaştıklarını düşündüğünü söyledi. Akıncı, şunları kaydetti:
"Sayın Anastasiadis ile aynı kuşağın insanlarıyız. Bizim neslin son denemesini yapıyoruz. Ya 2016 yılı çıkmadan Kıbrıs'ta bir çözüme ulaşacağız ya da 2017 ile birlikte 2018 Şubat'ındaki Güney'deki seçimlerin propaganda sürecinin başlamasıyla birlikte bu fırsat penceresi de kaybolup gidecek. Her zaman yaptığımız uyarılara rağmen, 2017 yılı girdiğinde yeniden 'münhasır ekonomik bölge' dedikleri alanda Kıbrıs Türklerinin de hakkı olan alanda, doğal zenginliklerin araştırılması filan derken, yeni gerginlikleri tetikleyecekler. Yeni bir BM Genel Sekreteri gündeme gelecek. Dosyasını öğreninceye kadar, bu fırsat penceresi kapanıp gidecek. Onun için biz diyoruz ki; akıl ve mantık yolu 2016 yılı çıkmadan artık bu işi bir uzlaşmayla noktalamaktır. Doğu Akdeniz'deki doğal zenginliler bir gerginlik vesilesi yapmak değil bir işbirliği alanı haline dönüştürmektir."
Türkiye ile Yunanistan arasında yeni gerginlikler değil yeni işbirliği köprüleri kurmanın akıl işi olduğuna dikkat çeken Akıncı, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin ve bizlerin geleceği de barıştadır, huzurdadır ve işbirliğindedir. Sizlerin desteğini her zaman yanımızda hissetmek bize güç veriyor. Dolayısıyla önümüzdeki 23 Ağustos-14 Eylül sürecinde yedi toplantımız daha var. Onun ardından BM Genel Kurulu gündeme gelecek. Belki onun sonrasında bu 7 toplantıda iyi ilerlemeler sağlanabilirse eylül ayının sonunda doğru daha umutlu olabileceğimiz yeni süreçlere kapı açılabilir. Sizlerin de desteğiyle bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz. Temenni ederim ki diğer tarafta bize bu fırsatı verir. Onlar da aynı paralelde yürürler. Çok önemli üç temel unsuru içerecek bir anlaşmayı elbirliğiyle sağlarız. Nedir bunlar? Eşitlik, özgürlük ve güvenlik. Eşitliğin, güvenlik ve özgürlüklerin olmadığı yerde bir anlaşma mümkün değildir. Bu üç temel unsuru sağlayacak bir anlaşmaya biz varız."
AA