Diyarbakır'da AKP il kongresine katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kürt sorununa çözüm süreciyle ilgili kararlılık mesajları verdi. Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Diyarbakır'ın sokaklarında birlikte yürüyeceğiz. Milletimizin eşit fertleri olarak Diyarbakır'da da Ortadoğu'da da dünyanın her yerinde de omuz omuza yürüyeceğiz. Ertuğrul Gazi'nin torunları, Selahaddin Eyyûbi'nin torunları ayağa kalkacak, fitneye karşı ayağa kalkacak. Çatışmak isteyenlere karşı inadına barış, kardeşlik, yeni Türkiye, yeni Ortadoğu, yeni dünya diyecek. Çözüm süreci konjonktürel bir çaba değildir. Bir seçim kaybetmek ya da kazanmamak için yapılan bir şey değildir. Kaderdaşlığın tesis edildiği bir süreçtir. Çözüm sürecine darbe indirmek isteyenlere darbe indirilsin."

"Ne zaman yola çıkılsa engeller oldu"

"Süreci biz yerli, milli birlik projesi olarak başlattık. 30 yıldır bu ülkenin anaları evlat acısıyla ağladı. Biz bu kaderi değiştirmeye kararlıyız. Geçmişte ne zaman bu meselede yola çıkılsa engeller çıkartıldı. Rahmetli Özal, gayrete girmişti. O gayretin içindeki Eşref Bitlis vefat etti. Sonra 33 asker öldürüldü ve Özal vefat etti. 2001’de rahmetle andığımız Gaffar Okan’ı… Selamlar olsun şehit Gaffar Okan’ın şehrine. Rahmetli Necmettin Erbakan çözüm için çabaladığında 28 Şubat devreye girdi. 2005’te Diyarbakır konuşmasıyla milletin ebedi kardeşliği ihtisas edilmeye başlanmışken, Cumhuriyet mitingleri tertip edildi. Danıştay saldırısı yapıldı. AK Parti iktidarını indirmek istediler."

"Artık gençler dağda karşı karşıya gelmeyecek"

"Sayın MİT Müsteşarımıza 2012’de kumpas kurmaya çalıştılar. Silahlı unsurlar Türkiye’yi terk edecekken, Gezi provokasyonlarıyla süreci durdurmak istediler. Bir anda bütün ülkeyi karanlığa boğmak istediler. AK Parti erleri durmadık. 2013 Haziranı'nda Çözüm Süreci yasasını çıkardık. Çözüm sürecini yasal bir çerçeveye oturttuk. Sayın Cumhurbaşkanımızla AK Parti Olağanüstü Kongresi’nde devir-teslim yaparken konuştuk. Orada, 'Çözüm süreci bizim için varoluş meselesidir. Her zaman sahip çıkacağız' diye milletimize taahhütte bulunduk. Artık gençler dağda karşı karşıya gelmeyecekler. Birlikte yeni bir dünyaya gidecekler. Birlikte Kudüs’ün ve Şam’ın özgürlüğü için çalışacaklar."

"O olaylar Kobani için çıkmadı"

"Provokatörler 6-7 Ekim Kobani olayını çıkardılar. Bir gencimizi balkondan attılar. O olaylar Kobani için çıkmadı. Buradan Kobani’ye ve Suriye’nin bütün kentlerine selam ediyorum. 200 bin kişiye sahip çıkan bir ülke Kobani’yle ilgilenmez olur mu? Kobani’ye sahip çıkıyorsak, Bayırbucak’taki Türkmene de, Musul’daki Arap'a da sahip çıkacağız, Hristiyan’a da sahip çıkacağız, herkese sahip çıkacağız. Bu topraklara kim yürüyerek gelirse, onlara kapımız açıktır."

"Bütün taraflarla görüşüyoruz"

"Cizre provokatörleri de kardeşi kardeşe kırdırmaya çalıştı. Her bir Cizreli bizim kardeşimizdir. Sadece bir tarafla değil bütün bir milletin malı olan çözüm süreci ile ilgili olarak bütün taraflarla görüşüyoruz. Bir kez daha söylüyorum: Çözüm süreci milletin malıdır, milletin istikbalidir, milletin geleceğidir. Bütün vatandaşlarımızın istikbali olan çözüm sürecine sahip çkacağız."

"Al bayrak artık mazlumların bayrağı"

"Çözüm süreciyle ilgili üç esası dile getirmek istiyorum. Birincisi, çözüm sürecinin omurgası ortak tarihimizdir. Biz güzel Türkçemizi güzel Kürtçemizle kardeş yapmaya geldik. İdris-i Bitlisi’nin ruhunu şad etmeye geldik. Buna ulusalcılar karşı çıkıyor. Milleti İbrahim diyene, 'Selçuklu'yu, Osmanlı'yı unutun' diyorlar. Daha sonra Kürt ulusalcıları çıktı. ‘Unutun o İslam asırlarını, Medlere Perslere gidin’ dedi. Unutmasınlar ki Anadolu’nun mayası İslam, tevhid ve vahdet mayasıdır. Çözüm süreciyle Malazgirt’te yan yana durmuş Kürt, Türk, Zaza yiğitler yine yan yana olacak. 28 Şubat’ta birileri çıktı; hilal İslam’ı temsil ediyor diye, hilali bayraktan çıkarmak isteyen Türk ulusalcıları çıktı. Bazı Kürt ulusalcıları da bu aziz milleti halkla buluşturmamaya çalıştı. Bu al bayrak artık mazlumların bayrağıdır. Filistin’de, Somali’de bugün bu al bayrak var. Biz de hilalin temsil ettiği İslam’ı, ayın ve yıldızın temsil ettiği istiklâli savunmaya devam edeceğiz."

"Özgürlükçü Anayasa için seçimlere"

"Çözüm sürecinin ikinci esası eşit vatandaşlık haklarına sahip olmaktır. Hapishanelerde Kürtçe konuşmak yasaklandı. Kürtçe türküler yasaklandı. Biraz vakit bulsam güzel Kürtçemizi de güzel Türkçemiz kadar öğrenmek istiyorum. Olağanüstü hali, EMASYA’yı, mezraları ve Kürtçe yasağını kim kaldırdı? ‘Serok Ahmed’ diyorlar, sağ olun. Biz gönül dili, adalet diliyle anlaşırız. Önümüzdeki dönemde de özgürlükçü yeni bir Anayasa için seçimlere gidiyoruz. Özgürlükler ülkesi Yeni Türkiye’ye merhaba diyoruz."

"Birleşik Ortadoğu hedefliyoruz"

"Üçüncüsü, çözüm süreci üzerinden, bu ülkede sağladığımız kardeşlik temelinde yeni bir Ortadoğu hedefliyoruz. Suriye’deki zalim rejime ve terörist IŞİD’e karşı, Türklerin Kürtlerin ve Arapların yanyana durduğu yeni birleşik bir Ortadoğu istiyoruz. Hazreti İbrahim’in, Selahattin Eyyûbi’nin, Sultan Abdülhamit’in Ortadoğusunu istiyoruz. Vahdet içinde bir Ortadoğu istiyoruz. Diyarbakır’ı Ortadoğu’nun merkezi yapma idealimizden bahsedeceğim. Kuzey-Güney demiryolu, Doğu-Batı karayoluyla birleşerek Diyarbakır’ı ticaretin ve kültürün merkezi yapacak. Hapishaneyi, kültür müzesi, Diyarbakır Müzesi haline getiriyoruz."

Boynuna Diyarbakırspor atkısı takan Başbakan Davutoğlu, salona girince herkese karanfil dağıttı.

Davutoğlu'nun konuşma yaptığı salona "Kardeşliğin sesi Başbakan Davutoğlu" yazılı Kürtçe pankart asıldı. Seçim şarkısı "Kiziroğlu" Kürtçe ve Arapça da çalındı.