"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AKP'li eski vekil uyardı: Suriye'de savaşa girilmesi; parçalanmaya giden yolu açar

17 Şubat 2016, Çarşamba 11:24
AKP eski Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, Türk askerinin Suriye'ye savaşa gönderilmesi halinde altından kalkılamayacak ağır bir bedel ödenebileceğine dikkat çekti.

AKP iktidarının Esed rejimini devirmek için askeri Suriye'ye göndermek istediğini savunan Özdalga, "Şam'da Esed rejimini devirmek için Türk askeri savaşa gönderilemez. Bu bizim savaşımız değildir. Esed, eli kanlı bir diktatördür. Ama Ortadoğu'da hangi ülkede eli kanlı diktatör yok?" dedi. Suriye Kürtleri aleyhine Suriye'de savaşa girilmesi halinde Türkiye içinde Kürtlerle barışın sağlanamayacağını belirten Özdalga, en önemli sonucunun da Türkiye'nin parçalanmasına giden yolun açılması olacağını ifade etti.

23. dönemde Ankara Milletvekili seçilen ve TBMM Çevre Komisyonu Başkanlığı görevinde bulunan, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından AK Parti'nin hukuksuzluklarına tepki göstererek partiyle yollarını ayıran Haluk Özdalga önemli değerlendirmelerde bulundu. 

Türkiye'nin Suriye'de savaşa gireceğine ilişkin başlayan tartışmalar hakkındaki bir soruya Özdalga, AK Parti iktidarının savaşa girmek istediğini savundu. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Suriye'ye gönderilmek istendiğini ifade eden Özdalga, geçen yıl Haziran ayında Kobani ile Cezire arasında yer alan Tel Abyad'ın IŞİD terör örgütünün elinden alınıp Suriye Kürtlerinin eline geçtiğini hatırlatarak o zaman da AK Parti iktidarının TSK'nın Suriye'ye girmesini istediğini hatırlattı.

"MEVCUT ŞARTLARDA TSK'NIN SAVAŞA KATILMA FİKRİNİ UYGUN BULACAĞINA HİÇ İHTİMAL VERMİYORUM"

Rus askerlerinin o zaman orada olmadığını dile getiren Özdalga, TSK'nın AK Parti'nin bu fikrine destek vermediğine dikkat çekti. "Mevcut şartlarda TSK'nın Suriye'ye asker gönderme, savaşa katılma fikrini uygun bulacağına hiç ihtimal vermiyorum." diyen Özdalga, şöyle devam etti: "Rusya'nın orada konuşlandırılmış bulunan askeri gücü, bizim TSK'nın askerimizin askeri imkanlarının çok çok üstünde. Ayrıca ABD, Rusya ve NATO karşı. Türk askeri Suriye'ye savaşa gönderilirse; altında kalkamayacağımız kadar ağır bir bedel ödeyebiliriz. Önemli bir durum daha var. Hayati milli çıkarlar söz konusu ise elbette savaşa girilir. Şartlar ne olursa olsun, son damlamamıza kadar savaşırız, savaşa gireriz. Her şart altında savaş yapılır. Ama şimdi kesinlikle böyle bir durum söz konusu değil. Herkesin şunu iyi görmesi lazım; AKP iktidarı askeri hangi amaçlarla göndermek istiyor Suriye'ye. AKP'nin çok açık bir amacı var; Esed rejiminin devrilmesi. Esed rejimini devirmek için askeri Suriye'ye göndermek istiyorlar. Şam'da Esed rejimini devirmek için Türk askeri savaşa gönderilemez. Bu bizim savaşımız değildir. Esed, eli kanlı bir diktatördür. Ama Ortadoğu’da hangi ülkede eli kanlı diktatör yok. İktidar, en yetkili ağızlardan PYD, Azez kasabası, Minniğ Havaalanı gibi gerekçeleri öne sürüyor ama bunların hepsi bahane. Esas amaçları Esed rejiminin devrilmesi ve bunun amaçlarını sağlamak. Diğerleri bu esas amacın arkasında sakladıkları bahaneler."

"PYD İKTİDAR İÇİN BİR BAHANE"

PYD'nin iktidar için bir bahane olduğuna dikkat çeken Özdalga, Kobani savaşı sırasında AK Parti'nin "Suriye Kürtlerini ve PYD'yi destekledim" diye kendine övünç payı çıkarttığını ve bunu övünerek anlattığını kaydetti. Ayrıca Suriye Kürtleriyle daha önce uzun süren müzakereler yapıldığının altını çizen Özdalga, "Biz Esed'i devireceğiz; sen de bizim yanımızda yer al diye PYD'ye çok baskı yaptılar. Eğer PYD, AKP'nin bu Esed'i devirme projesine angaje olsaydı, kabul etseydi ve yer alsaydı; herkes emin olabilir ki, AKP bugün PYD'yi terörist ilan etmeyecekti. İktidarın en yetkili ağızları, Azez kasabası ve Minniğ Havaalanı ile ilgili çok sert açıklamalar yapıyorlar. İki yerdeki çatışmalar, Suriye'deki savaşın sadece iki muharebesidir. AKP iktidarı, uzaktan top atışlarıyla iki muharebeyi etkilemeye çalışıyorlar. Savaşa giremeyen, girmesi mümkün olmayan bir tarafın, iki muharebeyi etkileyerek sonuç alması mümkün değildir. Senin oradaki temel bakış tarzın yanlışsa; münferit muharebelere katılarak doğru sonuçlar çıkaramazsın. Savaşta her zaman önemli olan savaşın kazanılmasıdır. Bazı muharebelerin kazanılması veya kaybedilmesi, önemli olan birinci planda önemli olan şey değildir." diye konuştu.

"BU ŞARTLARDA SAVAŞA GİRMEK, BİR ASKERİ SEÇENEK DEĞİL; İNTİHAR SEÇENEĞİDİR"

Şu anda Suriye'de şartların daha ağır olduğunu belirten Özdalga, Rusların oraya çok güçlü bir şekilde askeri birliklerini, özellikle hava savunma sistemlerini ve çok gelişmiş savaş uçaklarını konuşlandırdığını hatırlattı. Suriye semalarının Rusların mutlak kontrolü altında olduğuna dikkat çeken Özdalga, "Günümüzün savaşında, havayı kontrol eden, yeri de kontrol eder. Bu şartlarda TSK'nın oraya girmeyi destekleyeceğini hiç ihtimal vermiyorum. Çünkü bu şartlarda savaşa girmek, bir askeri seçenek değildir; olsa olsa bir intihar seçeneğidir. TSK'nın bunları çok iyi gördüğüne eminim. Ben de olan Ruslarla ilgili onların savunma sistemleri, füze sistemleri, uçaklarıyla ilgili bilgilerden çok daha fazlasının ve kuvvetlisinin TSK'nın kurmay komutanlarının elinde olduğuna eminim." şeklinde konuştu.

"SURİYE'YE ASKER GÖNDERMEK, TÜRK ASKERİNİ TELEF VE ZİYAN YOLUNA GÖNDERMEKTİR"

Türkiye'nin savaşa girmesi halinde sosyo-ekonomik yansımalarının ne olacağının sorulması üzerine ise Özdalga, "Bu şartlarda Suriye'ye asker göndermek, her şeyden önce Türk askerini telef ve ziyan yoluna göndermektir. İkincisi; eğer Türkiye orada bugün AKP iktidarının ifade ettiği gerekçelerle PYD'ye ve Suriye Kürtlerine karşı bir savaşa girerse; içerde barış şartlarının sağlanması son derece zordur. Türkiye'nin parçalanması ihtimali, çok güçlü bir olasılık olarak önümüze gelecektir. En önemli sonucu da Türkiye'nin parçalanmasına giden yolun açılması olacaktır." karşılığını verdi.

Okunma Sayısı: 2528
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Yusuf Avcıbaşı

    17.2.2016 15:03:24

    Korkak bezirgan ne kar eder, ne zarar. İki günü eşit olan zarardadır, unutmayalım. Zarar hanesi olmayan alış veriş olur mu. Risk almayan kar alamaz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı