"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

'Türkiye için tek başına bir üniversite' olan Cemil Meriç ve Bediüzzaman...

27 Aralık 2016, Salı 12:00
Prof. Dr. Meriç, "Aydınlığı önce kendi içinde inşa etti ve sonrasında bizimle paylaştı. Güzel Türkçesinin yanında, Fransızların bile ayırt edemediği çok iyi bir Fransızcası vardı. Cemil Meriç, Türkiye için tek başına bir üniversite oldu" dedi.

Düşünür yazar tercüman ve sosyolog Cemil Meriç, Türk Ocakları İstanbul Şubesince düzenlenen, "Doğumunun 100. Yılında Cemil Meriç" adlı panelde anıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel Etkinlikler Müdürlüğünün katkılarıyla hazırlanan, "Türk Düşüncesinin Vicdanı" temalı etkinlik, Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Cemil Meriç'in kızı yazar Prof. Dr. Ümit Meriç, Türkiye'deki önemli şahsiyetlerin evlerinin, Avrupa'da olduğu gibi müzeye çevrilmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.

Babasının, gözlerini 38 yaşında kaybettiğini hatırlatan Ümit Meriç, babasına duyduğu sevginin, bu sebeple çok farklı bir boyutta olduğunu aktardı.

Cemil Meriç'in, kütüphanesindeki kitapları okuyamadığı için ağlayarak kokladığını anlatan Meriç, "Cemil Meriç gözlerini kaybetmeseydi, 12 ciltlik külliyatını bize bırakabilir miydi? Karanlıklar içindeki aydınlığı yakalayarak, gözü gören ama aydınlığı göremeyen insanlara iletmesi acaba mümkün olabilecek miydi?" diye konuştu.

Ümit Meriç, Cemil Meriç'in bir düşünce devi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Dünyada, Cemil Meriç'in 70 yaşına kadar yaşadığı süreci geçiren başka biri yok. Cemil Meriç aslında, dünya engelliler tarihi açısından da büyük bir kahramandır. Aydınlığı önce kendi içinde inşa etti ve sonrasında bizimle paylaştı. Güzel Türkçesinin yanında, Fransızların bile ayırt edemediği çok iyi bir Fransızcası vardı. Fransız kültürüne sahip, Türkiye'deki en önemli şahsiyetlerdendi. Cemil Meriç, Türkiye için tek başına bir üniversite oldu."

"Cemil Meriç algısı farklılık gösteriyor"

Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) İstanbul Şube Başkanı Cafer Vayni de Meriç'in, Türk edebiyatına büyük katkılar sunan, değerli bir insan olduğunu dile getirdi.

Meriç'in mutlak Batıcılığa itiraz ettiği bilgisini veren Vayni, "Son zamanlarda Cemil Meriç algısı farklılıklar gösteriyor. Türkiye'de herkes Cemil Meriç'i kendi düşünce sistemine göre değerlendiriyor. Bu durum bir taraftan doğrudur. Çünkü kendi düşüncesiyle algılamaya başlayan biri, daha sonra Cemil Meriç'i doğru yönleriyle anlamaya başlıyor. Başka bir noktadan bakıldığında ise saplantı noktasına ulaşabildiği için risklidir." değerlendirmesinde bulundu.

Cemil Meriç ve Üstad Bediüzzaman Said Nursî

Cemil Meriç, ancak hayatının ileri yaşlarında tanıyabildiği Said Nursî’yi böyle tarif etti. Onu, deccal karşısında imanın remzi, işareti; mü’minin duruşunu temsil eden asil bir sembol olarak gördüğü için de, soruldukça ekseriyetle o cihetini nazara verdi...

Cemil Meriç, Said Nursi´yi anlatıyor

Kendilerini ziyaretlerimiz esnasında, sohbetimizin ana konusunu Said Nursî, onun eserleri, fikirleri ve tarih içindeki yeri gibi hususlar teşkil ediyordu.

Öncelikle, Said Nursî`yi çok geç tanıdığını hayıflanarak söylerdi. “Şayet kendisini önceden tanıyıp eserlerini tetkik etme imkânını bulsaydım, hayatımın akışı, yaşayış tarzım bambaşka olurdu” diyor ve aynen şunları ekliyordu: “Üstad Bediüzzaman`ın eserlerini şayet ilk gençlik yıllarımda tanımış, okumuş olsaydım, büyük ihtimalle gözlerimi bu kadar erken yaşlarda kaybetmezdim… Önce Batı`ya yönelerek peşine düştüğüm hakikati, yine Doğu`da buldum. Doğu`da ise, en parlak yıldız olarak Said Nursî`yi tanıdım… Tanzimat`tan bu yana, İslâm tefekkürünü temsil makamında, bir tek onu tanıdım. Başka hiçbir şahsiyet, bu makamı dolduramıyor, hakkını veremiyor.”

Okumak için tıklayınız:

http://www.sorularlasaidnursi.com/cemil-meric-said-nursiyi-anlatiyor/

Cemil Meriç, Said Nursî ve Risale-i Nur’un dili

Duyduğu her cümle, onun idrakini hareketlendirdi, her bahis hislerini hayretler içinde bıraktı. Doğu ve Batı medeniyetinin temelini teşkil eden binlerce kitap okumuş, makale yazmış, eser vermiş bir mütefekkir, ilk defa bir şahsı ve eserlerini geç tanımaktan duyduğu bedbahtlığı ifade ediyordu:

“Bediüzzaman’ı ve eserlerini on yıl evvel tanımamanın bedbahtlığı içindeyim.” 

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/enstitu/cemil-meric-said-nursi-ve-risale-i-nur-un-dili_129652

Akif’in ideâli, Risale-i Nur’la tahakkuk etti: Mehmet Akif ve Bediüzzaman

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/kultur-sanat/akif-in-ideali-risale-i-nur-la-tahakkuk-etti-mehmet-akif-ve-bediuzzaman_419292

AA

Okunma Sayısı: 6563
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı