Çeşitli bilim dallarından birisi de ‘psikoloji’ ve onun daha gelişmiş versiyonu olan ‘psikiyatri’dir. İnsanın ruhî yapısını inceleyen bu bilim dalının elbette ruhsal hastalıklara dair çeşitli önermeleri ve hattâ kesinleşmiş, fakat dönem dönem geliştirilen tedavi yöntemleri de bulunmaktadır.”

Üstteki kısa iktibas, özel ilgi alanı “psikoloji ve psikiyatri” olan “aile hekimliği uzmanı” Uzm. Dr. Kenan Taştan’ın—ki şimdilerde akademide görevli bir öğretim üyesi aynı zamanda—kaleme almış olduğu, “Sıra dışı metaforlarla terapi öyküleri” üst başlıklı “Terapistin Terapisi” adlı kitabının “takdim” yazısından. 

“İçeriden” veya “dışarıdan” terapi hikâyeleriyle bezeli kitapta “bölümleme” yok, âdeta her konu kendi başına bir bölüm. (Elimizdeki nüsha Şubat 2015 tarihli “3. baskı” olup, 13,5 x 19,5 cm ebadında ve 184 sayfa.)

Kitapta ele alınan konular önce bir âyet-i kerîme veya hadîs-i şerîf ile başlıyor. Konu aralarına da kısa anekdotlar serpiştirilmiş...

DİN VE BİLİM BERABERLİĞİ

“Takdim”e dönecek olursak, orada kitap şöyle tanıtılmakta: 

“‘Sıra Dışı Metaforlarla Terapi Öyküleri[/Terapistin Terapisi]’ adını taşıyan bu eser, ‘din’ ile ‘bilim’i ayrı tutmayan, aksine ikisine birbirini tamamlayıp destekleyen bir bakış açısıyla kaleme alınmış. ‘Aile hekimliği’ dalında uzman bir doktor olan yazarımız Kenan Taştan, aile problemlerinin bir parçası olan psikolojik vak’alara gerek meslekî gerekse de inandığı değerler istikametinde yaklaşmayı başarabilen ender bilim insanlarından birisi. (...)

“‘Terapi Öyküleri’nin esasını, yazarımızın başından geçen ‘yaşanmış olaylar’ oluşturuyor. Kalem ehli olan Sayın Taştan, yaşadığı ilginç vak’aları öyle güzel hikâyeleştirmiş ki buna yayınevi olarak kayıtsız kalama[z]dık!” 

“ÇİFT KANATLI” BİR HEKİM

“Ön söz” mahiyetindeki “Önemli bir hatırlatma”da ise şunlar kaydediliyor: 

“Yazar bu kitap denemesinde, dünya literatüründe 1916 yılında ilkkez Samuel Crothers tarafından isimlendirilmiş olan ‘biblio terapi’ tekniğini kullanmaya çalışmıştır. Biblio, Yunancada ‘kitap’ ve terapi de ‘tedavi’ demektir. Bu terim ilk kez 1916’da literatüre geçmekle birlikte, Mevlânâ’nın ‘Mesnevî’si ve Bediüzzaman Said Nursî’nin ‘Risale-i Nurlar’ı bu tekniğin kullanıldığı muazzam eserlerdir!

“Hz. Mevlânâ özellikle ‘Mesnevî’nin terapötik (iyileştirici) özelliğine dikkat çekmiş ve birinci cildin ön sözünde şöyle demiştir: ‘Doğrusu Mesnevî gönüllere şifa, hüzünlere cilâdır...’ Dördüncü cildin ön sözünde ise ‘Mesnevî’nin ‘ruhların huzuru’ ve ‘ruhlara şifa’ olduğunu belirtmiş, ‘Hastayı alır doktoruna götürür, âşığı alır sevdiğine ulaştırır.’ Ve ‘Minnet ve ıztırap çekenlerin dertlerini ve kederlerini azaltır, güç işlerini kolaylaştırır.’ demiştir.

“Bu gerçekler doğrultusunda yazar özellikle Bediüzzaman Said Nursî’nin eserlerinden ‘kendi anlayışı’ doğrultusunda istifade etmeye çalışmıştır...”

KAPAK YAZISI

“Ahir zamanda yaşanılan problemler saymakla bitecek gibi değil! 

“Şimdilerde modern psikoloji ve psikiyatri, insanın iç dünyasında yaşanan travmaları anlamak ve çöz[ümle]mek için sayısız çalışmalar yapıyor, tavsiyeler getiriyor. 

“‘Yalnızlaşma’ ve ‘yabancılaşma,’ bu çağın iki önemli problemi. Kendine yabancılaşma, aileye yabancılaşma, topluma yabancılaşma... Kalabalıklar içinde yapayalnız ve çaresiz kalakalma!

“Dr. Kenan Taştan, modern tıbbın bakış açısı ile kendi kültür birikimini bir araya getirerek, yaşanmakta olan sıkıntılar konusunda yeni şeyler söylemek istedi! 

“Bu kitap, Batının analitik düşüncesi ile Doğunun manevî dünyasını bir potada eriterek, okurlarla sohbet edercesine kaleme alındı. Herkes için faydalı olabilecek ilginç bir çalışma!”