Ahiret ise dünya dışı mekân ve oluşlar itibarıyla “birbirinden değişik, fakat birbiriyle ilintili” âlemleri ifade ediyor; dolayısıyla “ahirete iman” da bunların mümkinatına inanmayı iktiza eden bileşik bir mefhum… 

İnsanoğlu bakımından mukadder “ölüm” hakikatinden sonraki merhaleler sırasıyla berzah (kabir) âlemi, Kıyamet, haşir (yeniden diriliş), hesap kitap (Mahşer ve Mahkeme-i Kübra) ile Cennet-Cehennem’dir. 

İşte şimdi bahsini edeceğimiz kitap, “ölüm”le birlikte başlayan ahiret yolculuğunun bütün safahatını konu alan akademik (ilmî) bir eser. Şöyle ki:

Kitabın niçin ve nasıl kaleme alındığını anlatan bir “önsöz”ü yok, ama Allah’tan ki yazarın bir önceki eserindeki (“Ye’cüc ve Me’cüc”) biyografisinden müktesep ehemmiyetli bir bilgimiz mevcut: “Sonsuzluğa Doğmak: Haşir”in aslı, yazarın “yüksek lisans tezi!”

Kitap başlıksız (isimsiz) bölümlerden meydana geliyor. Beş bölümün ilkinde “imanın şartları,” “ahirete iman,” “ölümden sonraki merhale” ile “Kıyamet;” ikinci bölümde “cismanî haşrin delilleri,” “haşrin mânâsı” ile “çevremizde meydana gelen haşir örnekleri;” üçüncü bölümde “kelâmcılara göre haşir,” “dirilmeyi inkârın sebepleri,” “cesetlerin ihyası,” “cesetlerin inşası” ile “haşir meydanında toplanma;” dördüncü bölümde “filozoflar ve cismanî haşir” ile “ruhun ebedîliği;” beşinci ve son bölümde de “Cennet ve Cehennem’de cismaniyet,” “Cennet’te beşerî fiiller,” “Allah’ı görmek,” “Cennet ehlinin mertebeleri,” “Cennet’in fiyatı nedir?,” “Cehennem fikri lezzetleri kaçırır mı?,” “Cennet ve Cehennem şu anda var mıdır?” ile “Cehennem’de vücudun yenilenmesi” konuları işleniyor. (Elimizdeki nüsha Mart 2011 tarihli “2. baskı” olup, 13,5 x 19,5 cm ebadında ve 132 sayfa.)

YOK OLUŞ DEĞİL, YENİDEN DOĞUŞ! 

Yayınevinin “takdim” yazısında kitapla ilgili olarak şunlar kaydediliyor: 

“Elbette ölüm ötesinde bizi bekleyen pek çok virajlar, geçitler, yokuşlar ve inişler var. Bütün bunları öğrendiğimiz kaynaklar var. Ötelerden bilgiler veren, mesajlar getiren, yol haritaları çizen güvenilir haber kaynakları mevcut…

“İlâhiyatçı yazarımız Ali Sarıkaya’nın elinizdeki eseri, ölümün ‘bir yok oluş değil, yeniden doğuş’ olduğunu anlatan dopdolu bir kitap. Bu kitabın sayfalarında kabir ve yeniden dirilişin ispatını yapan, öbür âlemdeki diyarların hiç de korkulacak yerler olmadığını akla anlatan birçok örnek yer alıyor. 

“Ahiret âlemine bedenden ayrılarak gelen ruhlar, günün birinde bir kere daha bedeniyle buluşacak. Herkes dünyada yaptıklarının karşılığını tam tamına görecek. Kötüler bir tarafa, iyiler bir başka tarafa alınacak. Cehennem bütün dehşetiyle, Cennet bütün güzelliğiyle karşımızda olacak. 

 “Ahiret âleminde güvende olmanın yolu da belli: Îmanla son nefesi vermek, ibadetlerle dolu bir hayat yaşamış olmak… Gerisi kolay, hem de çok kolay! 

“Özetlersek, tarih boyunca insanlığı tir tir titreten ‘ölüm ve ötesi’ne dair pek çok bilinmeyen, bu kitapta en açık cevaplarıyla birlikte yer alıyor…” 

“Takdim”in sonunda ise şöyle “güzel” bir öngörü var: 

 “Kitabı okuduktan sonra şunu söyleyeceğinizi tahmin ediyoruz: 

“‘Ey ölüm! Rabb’imin emriyle geldiysen hoş geldin, safâ geldin… Öteki âlemlere göçmüş arkadaşlarıma, akrabalarıma, evliyalara, peygamberlere ve Âlemlerin Rabb’ine senin sayende ulaşabileceğim. Bende îman olduktan sonra ölüm de hoş, ahiret de… Selâm sana ey ölüm!”

KAPAK YAZISI

“‘Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor! Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir. O, her şeye hakkıyla kâdirdir.’ (Rum Sûresi: 50.)”

***

Tıklayınız:

Risale-i Nur tetkik edilmeden haşir konusu yazılamaz