Yanlış yorum ve değerlendirmelerle, bilinçli ve kasıtlı olarak veya iyilik zannıyla fenalık etmek derecesinde farkında olmaksızın gündeme gelen; Büyük İslam Alimi ve Mütefekkiri Bediüzzaman Said Nursi'nin müellifi olduğu, hakikatli bir Kur'an tefsiri olan Risale-i Nur'un hizmet tarzındaki ölçü ve prensiplere gölge düşüren 'vekil', 'mutlak vekil' kavramlarına ve bu kavramların ısrarla kullanılmasının sebep olabileceği büyük ve telafisi zor olan yanlışlara dikkat çekilmesi açısından Üstad Bediüzzaman'ın ''Kainata değişmem'' dediği, değerli ve güzide talebelerinden Zübeyir Gündüzalp Ağabey'den nakledilen hatıralar büyük önem taşımaktadır.
Önem taşımaktadır çünkü; yazarlarımızdan Abdülbaki Çimiç'in ''Hakikî vârislerim Medresetü'z-Zehrâ erkânını tevkil ediyorum'' başlıklı yazısında, Risale-i Nur'dan derleyerek dikkat çektiği; ''Risâle-i Nur ise; ona şakird olmak şartıyla, herkesin kendi malı gibidir."1 (Bediüzzaman) Üstâd Bedîüzzamân Hazretleri "Ey demir gibi sarsılmaz kardeşlerim!. Bana yardım ediniz. Meselemiz çok naziktir. Ben sizlere çok güveniyordum ki, bütün vazifelerimi şahs-ı manevinize bırakmıştım.”2 demiştir. Böylece “Bütün vazifelerimi şahs-ı manevinize bırakmıştım.” diyen bir Üstâda talebe olmaya namzet olan Genç Saîdler, Üstâdımızın bütün vazifelerini deruhte etme gayretindeler. Üstâdımızın Nesl-i Âti olarak vasıflandırdığı Genç Saîdler, Risâle-i Nurları kendi malı ve telifi gibi hissedip sahip çıkıyor ve en büyük vazîfe-i hayatiyelerini onun neşri ve hizmeti biliyorlar. Çünkü “Talebeliğin hassası ve şartı şudur ki: Sözleri kendi malı ve telifi gibi hissedip sahip çıksın ve en mühim vazife-i hayatiyesini onun neşir ve hizmeti bilsin.”3 şeklindeki ifadeleri, konumuzla ilgili bölümlerin ihtiva ettiği hakikatlerin daha iyi anlaşılması noktasında önemli bir vazifeyi yerine getirmektedirler.
Konuyla ilgili olarak Ahmet Emin Dernekli'nin paylaştığı hatıralardan yazarımız Abdülbaki Çimiç'in derlediği önemli bölümleri istifadenize sunuyoruz:
Emirdağ-2 Lahikası’nın tashihinde çalıştığı dönemde Zübeyir Gündüzalp Ağabey’e yönelttiği sorulara aldığı cevaplar Risale-i Nur talebelerine ders niteliği taşıyor...
''Emirdağ -2 lahikası yeni basılmıştı. Tashihinde çalıştığımız için orada geçen mutlak vekil kavramı ne anlama geldiğini merak ettim ve düşündüm. Zübeyir Abi Süleymaniye’deki ikinci kattaki odasındaydı. Kendisine şöyle bir soru sordum:
“Mutlak vekil ne demektir?” verdiği cevap şöyle oldu:
“Mutlak vekil hamallık ve hizmetkarlıktır. Taarruz olur, mahkemeye celp ederler. Çıkar Nurların müdafaasını yaparız. Eğer “Ben Üstadın vekiliyim, şuyum, buyum.. bundan sonra beni dinleyiniz diye bir söz benden duyarsanız Dr. Macit ile Dr. Mehmet Akay’a vasiyet ettim. Bir iğne vurun, öldürün.. katil olmazsınız. Hakkımı helal ediyorum.”
Şimdi şuyum, buyum kelimesini şöyle ifade ederiz ki, biz altmış kişiyiz aramızda anlaştık, bundan sonra cemaat bizi dinleyecek. Veya cemaat artık beni dinleyecek, beni dinlesin. Bu cemaat niye beni dinlemiyor vb. gibi.. bütün bu sözler ve düşünceler şuyum, buyum kelimesi içinde saklıdır. Yine bir gece Tevruz Ap. da odasında ayakta, 23.00 ile 02.00 arasında geçen çok kayda değer bir sohbetten bir kesit sunacağım.
Konunun akışında şöyle sorduk:
“Abi biz sizleri göremediğimiz zaman ileride karşılaşacağımız hadiseler içersinde nasıl hareket etmemizi bize tavsiye edersiniz?”
Cevaben dedi ki: “Bir hadise, bir olay olduğu zaman ben külliyata tamamen vakıf değilim acaba bu konu hakkında Üstadımız hayatta iken bir şey demiş mi veya Risale-i Nurda yazmış mı? diye sorarsın. Üstad demiş veya yazmış ise o fiili işlersin. Fakat Üstad dememiş ve kitapta da yazmamış, kim derse desin hatta Zübeyir de dese “Ben Üstadı dinlerim.” dersin. Yani Üstadımızın demediği veya yazmadığı bir tarzı ve hatt-ı hareketi kabul etmeyiz” diyerek bu konuda bize net ifadeler ile izahları olmuştu."
***
Benzer içerikleri okumak için tıklayınız:
Hakikî vârislerim Medresetü'z-Zehrâ erkânını tevkil ediyorum
''Mutlak vekil'' Risale-i Nur'un kendisidir
***
Zübeyir Gündüzalp ilgili benzer içerikler:
Zübeyir sisteminde
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/abdulbaki-cimic/zubeyir-sisteminde_427985
Bir dâvâ adamı portresi: Zübeyir Gündüzalp
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/hasan-bulut/bir-dava-adami-portresi-zubeyir-gunduzalp_391882
Risale-i Nur’dan doğru İslâmiyet dersini alan bir genç
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/prof-dr-huseyin-uzun/risale-i-nur-dan-dogru-islamiyet-dersini-alan-bir-genc_399785
Zübeyir Gündüzalp ve gazete
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/ibrahim-ersoylu/zubeyir-gunduzalp-ve-gazete_414297
Bir dâvâ adamı portresi: Zübeyir Gündüzalp
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/hasan-bulut/bir-dava-adami-portresi-zubeyir-gunduzalp_391882
Bediüzzaman: Risale-i Nur kâfidir Gündüzalp: Risalelerde herşey var
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/dizi/bediuzzaman-risale-i-nur-kafidir-gunduzalp-risalelerde-hersey-var_377664
Yeni Asya'nın manevi mimarı, sadakat ve istikamet örneği: Zübeyir Gündüzalp
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/yeni-asya-nin-manevi-mimari-sadakat-ve-istikamet-ornegi-zubeyir-gunduzalp_363510
Nur’un kara sevdalısı: Zübeyir Gündüzalp
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/abdulbaki-cimic/nur-un-kara-sevdalisi-zubeyir-gunduzalp_391867
''Bu gazetenin Bediüzzaman'dan başka yazdığı bir şey yok ki''
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/bu-gazetenin-bediuzzaman-dan-baska-yazdigi-bir-sey-yok-ki_389134
Haber Merkezi