Abdurrahman Dilipak, darbe girişimiyle ilgili olarak “Önce şunu itiraf edelim: İnni küntü minezzalimin (Biz zalimlerden olduk)” diyerek “Bakın 28 Şubat’ta zulüm vardır ve direndik. Ama bugün iktidar ve servet bizi şımarttı” diye ekledi.
Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, Türk Silâhlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimiyle ilgili olarak “Önce şunu itiraf edelim: İnni küntü minezzalimin (Biz zalimlerden olduk). Başımızda gelen felâketler, Şeytanın ve düşmanlarımızın hilelerinin sonucu değil, bizim zaaf ve yanlışlarımızın sonucudur” dedi. “Bakın 28 Şubat’ta zulüm vardır ve direndik. Ama bugün iktidar ve servet bizi şımarttı” diyen Dilipak, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı: “İşi ehline vermiyorlar, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlûmdan yana olup, zalime karşı çıkmıyorlar. Hani zalim babamız da olsa, mazlum düşmanımız da olsa, adaletten sapmayacaktık!”
Din elden giderse, devlet de gider
Abdurrahman Dilipak’ın “Din elden giderse!” başlığıyla yayımlanan (28 Haziran 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle: “Bu milletin tarihi, kültürü, geleneği, “üs-sül esası” din-i Mübin-i İslâm’dır. Din elden giderse, devlet de gider. Devletinizi kaybederseniz ne millet, ne memleket kalır, ne de bir düzen.. Sadece öbür dünyada Cehenneme gitmezsiniz, bu dünyanız da Cehenneme döner.. Bu sadece Müslümanlar için değil. Bu memlekette solcularınız, liberalleriniz, sekülerleriniz de kültürel aidiyet olarak “Müslüman”dırlar. Bu dini bir değer ifade etmese de böyledir.. Hıristiyanlar, Marksistler bile öyle..
Biz ‘Allah’ın ipi’ni bıraktık, Allah da bizim ipimizi bıraktı
Türkiye düşerse Suriye’den beter oluruz ve son pişmanlık fayda vermez.. Hemen böyle bir tehlike yok. Ben 15 Temmuz gibi bir silkiniş ve uyanışlarla bütün bu oyunların tersyüz edileceğini düşünüyorum.. Bir silkinişle, ölü toprağını, Cehennem küllerini üstümüzden atabiliriz.. Önce şunu itiraf edelim: İnni küntü minezzalimin (Biz zalimlerden olduk). Başımızda gelen felâketler, Şeytanın ve düşmanlarımızın hilelerinin sonucu değil, bizim zaaf ve yanlışlarımızın sonucudur. Şeytan ve onun askerleri, Allah’ın müttaki kullarına hiçbir zarar veremez. Biz “Allah’ın ipi”ni bıraktık, Allah da bizim ipimizi bıraktı. Ve biz kendi hakkımızdaki hükmümüzü değiştirmeden Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek.. Biz bu noktaya nasıl geldik ona bakın. Doğru ve güzel şeyler de yaptık, yanlışlar da yaptık. Bakın 28 Şubat’ta zulüm vardır ve direndik. Ama bugün iktidar ve servet bizi şımarttı. Gücümüz ve servetimiz aklımız ve imanımızın önüne geçti. Sabrı ve şükrü bırakıp dünya malı, makamı için birbirimizle didişmeye başladık.. Hızla dünyevîleşiyoruz.