"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yüzyılın iftirasını reddediyoruz ve sonuna kadar takipçisi olacağız

28 Kasım 2018, Çarşamba
Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz, son dönemde bazı cezaevlerinde gazetemize ve yayınlarımıza yönelik keyfi engellemeleri gündeme getirdiği scope yayınında, “Hukuka aykırı engellemeler, Adalet Bakanlığına da gölge düşürüyor” dedi.

Adalet Bakanlığı'na bir çağrı daha

Güleçyüz açıklamalarına şöyle devam etti; “Bursa Cezaevi’nde gazetemizle ilgili olarak “kurum güvenliği” gerekçesiyle tutuklulara verilmeme gibi bir durum söz konusu. Bu mevzu bir buçuk senedir devam ediyor. Geçen sene 25 Nisan manşetimiz yine bu konuyla ilgiliydi. O günden bu yana bu konuyu yazdık, çizdik, işledik. Ama bir kısım cezaevlerinde bu durum hâlâ devam ediyor. Ve her konuştuğumuzda atıf yaptığımız kanunda deniliyor ki:  “Hükümlü ve tutuklu, mahkemelerce yasak- lanmamış olması şartıyla süreli ve süresiz yayınlardan bedelini ödeyerek yararlanma hakkına sahiptir.”

Bu yüzyılın iftirasıdır

Bunun şartları da müstehcen olmaması ve kurum güvenliğini tehlikeye sokmaması. Yeni Asya’da müstehcenlik de yok, kurum güvenliğini tehlikeye sokacak bir yayın da yok. Ama akla ziyan bir şekilde Bursa’daki cezaevindeki kurul, bizi kurum güvenliğini tehlikeye sokmak gibi bir kategoriye sokmaya çalışmış. Bu yüzyılın iftirasıdır. Yeni Asya’ya böyle bir iftirada bulunabilmek için akıl, vicdan, hukuk gibi bütün duyarlılıkları bir kenara bırakmak gerekiyor. Yeni Asya’nın neresinde güvenliği tehlikeye sokacak bir şey var? Yeni Asya tam tersine yarım asırdır Türkiye’de asayişin, güvenliğin güvencesidir; defalarca bunu söyledik. Yeni Asya mensupları, bu yayınları okuyan insanlar asayişin manevî bekçileridir. Risale-i Nur Talebeleri asayişin manevî bekçileridir. Böyle bir iddiayı reddediyoruz. Aynen suratlarına çarpıyoruz. Böyle de bırakmıyoruz. Hukuk içinde sonuna kadar da takipçisi olacağız. Nitekim gazetemiz avukatlarından Mustafa Özbek’in de beyanları var. Buradan Adalet Bakanlığı’nı göreve çağırıyoruz. Gazetemizi hukuka aykırı olarak cezaevlerine almak istemeyen yetkililer suç işlemektedirler. Sürecin hukuk çerçevesinde sonuna kadar takipçisi olacağız.

HUKUKA GÜVENİYORUZ

“Hukuk mu kaldı ki, çözümü hukukta arıyorsunuz” diye soranlara da “Hukuk olacak, olmak zorunda” diyoruz. Ve Türkiye’de hukuka inanan, hukukun gereğini yerine getirme hassasiyeti taşıyan hukuk adamları olduğuna inanıyoruz. Bu kişiler siyasî baskılar veya değişik sebeplerle bunun gereğini yerine getiremiyor olabilirler, ama içten içe bu hukuksuzluklara karşı itirazlarını canlı tutuyorlar. Onun için er veya geç, ki daha fazla gecikmeyeceğine inanıyoruz, bunu ümit ediyoruz. 

Bu hukuksuzluklara son verecek bir hukuk iradesi kendisini gösterecektir, göstermelidir. Biz hep hukuka güvendik ve mücadelemizi hukuk dairesinde verdik. Maruz kaldığımız haksızlıkları, zulümleri hep hukuk yoluyla aşarak bugünlere geldik. Karşılaştığımız farklı durumlar da var. Basın kartı ayrımcılığı, gri pasaport meseleleri gibi… Bunların da yine hukuk zemininde çözümünü aramaya devam ediyoruz.

Bu kişi suç işliyor

Geçen gün yazı konusu yaptım. Silivri’de Yeni Asya’nın bastığı Sözler’in verilmesine müsaade edilmemiş. Niye vermediniz diye ilgililere soruluyor; “Adalet Bakanlığı’ndan gelen bir telefondan dolayı” cevabını alıyorlar. Ben de diyorum ki, Adalet Bakanlığından bu telefonu açan her kimse, bunu bulun. Çünkü bu kişi suç işliyor, Adalet Bakanlığına da gölge düşürüyor. Adı üzerinde: Adalet Bakanlığı. Diğer bütün gazeteler giriyor. En aşırı uç gazeteler giriyor. Müstehcen yayın yapan gazeteler, kanuna rağmen giriyor; ama Yeni Asya’yı sokmuyorlar. Böyle şey olur mu? Bu her yönüyle bir hukuk skandalıdır. Türkiye’nin bunları aşması lâzımdır. Hukuka aykırı engellemeler, Adalet Bakanlığına da gölge düşürüyor.

Yetkilileri tekrar göreve çağırıyoruz

Parasını vererek filan gazeteyi, filan kitabı, filan yayını almak, tutuklu ve hükümlünün hakkıdır. Ama sen keyfî tavırlarla engelliyorsun. İftira atarak engelliyorsun hem de. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil.! Adalet Bakanlığının yetkililerini tekrar göreve çağırıyoruz. Defaatle çağırdık, bir netice alamadık. Ama artık bu meselenin daha fazla uzamaması lâzım. Türkiye bir hukuk devletiyse, hukuk devletinin gerekleri neyse bunun yapılması lazım. Göz göre göre kanunu ihlâl eden, çiğneyen, iftira atan birtakım kamu görevlileri varsa, bunlara daha fazla göz yumarsanız, onların sorumluluğuna siz de ortak olursunuz. Bu devirler gelir geçer, bugünün yarını var. Bugünün iktidarı olabilirsiniz, gücü elinizde bulunduruyor olabilirsiniz. Yarın bunun garantisi yok ki.

Bu keyfîlik bitmeli

Bıkmadan usanmadan bu çağrıyı tekrarlıyoruz. Çağrımızı cevapsız bırakmaksa muhataplarının ayıbıdır. Bunu artık sonuçlandırmak onların vicdanî sorumluluğudur, hukukî görevidir. Bundan daha fazla kaçamazlar. Bunun artık olumlu bir sonuca bağlanması lazım. Bu ayrımcılığın, bu keyfîliğin, bu müfteriliğin, bu ayıpların işleyişten mutlaka çıkarılması, temizlenmesi lâzım.

HATİCE SEVDE - İSTANBUL

Okunma Sayısı: 5151
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı