"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Uyarılar dinlenmedi, kriz derinleşti

27 Nisan 2019, Cumartesi 00:26
Yapılan uyarıların dikkate alınmadığını söyleyen Taha Akyol, “Bu uyarılar zamanında ciddiye alınsaydı, çağırılıp görüşmeler yapılsaydı. Büyük bir ihtimalle, kriz en azından daha yumuşak olurdu” dedi.

Uyarılara zamanında kulak  verilmediğini belirten Karar yazarı Taha Akyol dünkü yazısında yaşanan krizi ve medyanın tutumunu değerlendirdi. Akyol ‘Medya böyle giderse’ başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı; “Medyada muhalefetin sesini kısmak, eleştirenleri aşağılamak, medyanın büyük kısmını iktidar yanlısı haline getirmek iyi mi sonuç verir, kötü mü? Bir süre için iktidarların lehine oluyor. Fakat bir süre sonra bumerang etkisi yapıyor, ülkeye de iktidara da zarar veriyor. Medyanın çoğunlukla görmediği ya da küçülttüğü şu iki habere bakın lütfen:

19 Kasım 2016: TUSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes ‘endişeli’ olduklarını söyledi. “Son iki haftadır yükselen döviz kurunun, enflasyona ve uzun vadeli faizlere yapacağı etkilerden endişe duyuyoruz” dedi. 25 Aralık 2018: Rahmi Koç Bilim Madalyası’nı kazanan ünlü iktisatçı Daron Acemoğlu “Ekonomide yavaşlama riski çok yüksek. Türkiye’de 2018 ve 2019’da kriz riski var” dedi. Özgürlük neye yarar? Bu uyarılar zamanında ciddiye alınsaydı, çağırılıp görüşmeler yapılsaydı... Medya iktidarı tedbirler almaya yöneltmek üzere özgür tartışma programları yapmak suretiyle kamuoyu oluştursaydı...” Büyük bir ihtimalle, kriz en azından daha yumuşak olurdu.

Eleştirenlerin şahıslarına, kurumlarına hakaret edildi

Ama öyle olmadı; iktidar yanlısı medya toz pembe tablolar çizdi. Dahası, sorunlar düşman saldırısı gibi gösterildi. Eleştirenlerin şahıslarına, kurumlarına hakaret edildi... Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, manşetlerde “faiz lobisinin kaos planını” uygulamakla suçlandı! Özgür ortamda alınabilecek tedbirler böyle bir siyasi iklimde alınmadı, hatta ekonomi daha da ısıtıldı... Geldiğimiz durumu hep beraber yaşıyoruz; enflasyon, döviz ve faiz sorunları büyümüş, bunlar da faizi tırmandırmış durumda. Gelişmiş demokrasilerde fikir ve ifade hürriyetinin çok önemli olmasının sebebi, sadece hürriyet inancı değildir. Sorunların zamanında görülebilmesi ve ortak akıl geliştirilebilmesi için  fikir ve ifade hürriyeti, medyada çoğulculuk şarttır.

Siyasî öfke, medyada siyasî nefret halinde dışa vuruluyor

Dahası Türkiye’de medyada sadece tek seslilik değil, kutuplaşmayı körükleyen bir öfke, hatta nefret dili gelişti. Siyasî öfke, medyada siyasî nefret halinde dışa vuruluyor. Siyasî görüş degil, siyasi nefrettir belli medyanın topluma aşıladığı duygu! İktidarı samimiyetle destekleyen kitlelerde de bu propaganda ve nefret dili bıkkınlık ve gerçeği farklı kanallardan öğrenme ihtiyacı doğuruyor. (…) Türkiye’nin “kızgın demiri soğutmaya” ekmek su gibi ihtiyacı var; medyadan başlayalım kitlelere de intikal eder... Medya dili medenileşsin, medyadaki siyasî tekel kalksın, çoğulculuk olsun; ülkemiz kazanır. Siyasette ve medyada öfke ve nefret dili devam ederse, “ortak akıl”la yakalayabileceğimiz birçok fırsatı ülkemiz kaybetmeye devam eder diye korkuyorum. 

Haber Merkezi

Okunma Sayısı: 6551
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı