Wall Street'teki Bowling Green Park'ta düzenlenen törene, Türkiye'nin New York Başkonsolosu Ertan Yalçın ile birlikte ABD'deki Türk toplumundan temsilciler katıldı. Törende Türk bayrağını göndere, uzun yıllar Türkiye'nin uluslararası arenadaki imajına zarar veren "Midnight Express (Geceyarısı Ekspresi)" filmine ilham kaynağı olan ve ismini veren kitabın yazarı Billy Hayes çekti.

Törenin her Cumhuriyet Bayramı'nda düzenlenen geleneksel bir kutlama olduğunu belirten Başkonsolos Yalçın, "Ancak bu sene bir farkı vardı bu kutlamanın. Bayrağımızı bizim için çok da hoş olmayan bir film olan Midnight Express filminin kitabının yazarı Billy Hayes çekti" diye konuştu.

Hayes'in bayrağı göndere çekmesini kabul ederken Türk halkının bağışlayıcılığıyla yola çıktıklarını ifade eden Yalçın, sözlerine şöyle devam etti:

"Hayes kitabında yazdıklarının filmde gösterilenden farklı olduğunu, Türk halkına herhangi bir zarar vermek istemediğini ve bundan pişman olduğunu ifade etti. Bu törende kendisinin bayrağı çekmesinin kendisi için bir özür ve rahatlama olacağını söyledi. Biz de bunu kabul ettik. Umarım öyle olur."

Türk bayrağının göndere çekilmesi sırasında törene katılanlar coşkulu bir şekilde İstiklal Marşı'nı okudu.

Törenin ardından gazetecilere açıklama yapan Hayes, Türk bayrağını göndere çekerken duygu dolu anlar yaşadığını söyledi.

"40 yılın ardından bu açıklamayı yapmak, filmden dolayı uzun yıllar beni kucaklamak istemeyen Türkler tarafından kucaklanmak, benim için çok güçlü bir an" diyen Hayes, bu sayede Türkiye ile ilgili hakiki düşüncelerinin anlaşılacağını umduğunu söyledi.

Filmin Türkiye'ye ve Türk halkına haksızlık ettiğini kabul eden Hayes, "Umarım bu sözlerimi insanlar ileride hatırlar" diye konuştu.

Hayes, 1977'de yayınlanan otobiyografik kitabı Midnight Express'te, Türkiye'den ABD'ye uyuşturucu kaçakçılığı yapma suçuyla atıldığı Türk hapishanesinde yaşadıklarını anlatıyor.

Kitap 1978 yılında ünlü yönetmen Oliver Stone tarafından sinemaya uyarlanmış, Alan Parker'ın yönetmenliğinde İngiliz-Amerikan ortak yapımı bir film olarak gösterime girmişti.

O dönemde Türkiye'nin karşı çıkmasına rağmen film, 52. Akademi Ödülleri'nde aday olduğu 6 daldan, ''En İyi Özgün Müzik'' ve ''En İyi Uyarlama Senaryo'' dallarında ödül kazanmıştı.