Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Diyarbakır'da belediye ile elektrik dağıtım şirketi arasındaki kriz hakkında konuştu: Borcu yapılandırmak ayrı, borcu inkâr etmek ayrı.
Dicle Elektrik Dağıtım AŞ (DEDAŞ) ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi arasında yaşanan borç krizi hakkında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, tarafların vatandaşları mağdur etmemesi gerektiğini belirtti. Yıldız, belediyenin DEDAŞ ile anlaşarak borcunu ödemesi gerektiğini söyledi:
“Buralar özelleştirildi. Daha önceden ödeme alışkanlığı olmayanlar veya ödeyemeyenler veya ona fırsat bulamayanlar bundan sonra ödemeyle alakalı taleplerini ortaya koymak durumundadırlar. Diyarbakır Belediyesi bunlardan biri.”
Bakan Yıldız, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’ne (DİSKİ) ait atık su arıtma tesisinin elektriğinin kesilmesini hatırlattı. “İbretle izliyorum, bunun bir siyasi hareket olduğunu söyleyenler oldu. Batman Belediyesi kendi borçlarının yapılandırılmasını istedi. 'Ben borçlarımı ödeyeceğim, bana lütfen taksitlendirme yapar mısınız?’ dedi. Şirket de 'Tabii ki yaparım' dedi. Batman'ın elektriği kesilmedi” diyen Yıldız, Batman Belediyesinin de yönetiminin HDP’nin elinde olduğunu belirterek burada bir siyasi mülahazanın olamayacağını belirtti.
Yıldız, Diyarbakır Belediye Başkanı’nın borçlarının olmadığını söylemesi hakkında şöyle konuştu:
“Benim başkanlığımdan önceki borçları bilmem, başkanlığımdan sonraki borçlara bakarım diyor. Biz de devlette sürekliliğin esas olduğunu, o belediyeyi kendi arkadaşından borçlarıyla ve alacaklarıyla devraldığını söylüyoruz. Aslında Diyarbakır halkına zarar vermemesi lazım geldiğini ben tavsiye ediyorum.”
“Kimsenin elektriği kesik değil”
En son gelinen noktada yerel mahkemenin hem suyun hem de elektriğin kesilemeyeceğine hükmettiğini söyleyen Yıldız, şöyle devam etti:
"Şu anda kimsenin elektriği kesik değil. Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak'ta aynı şekilde elektrik kesik değil. Şirketin 256 milyon lira civarında alacağı var. Biz şirkete 'Günü geldiğinde sen paranı alacaksın' dedik. Şirket de 'Ben bunları almam lazım' diyor. Şimdi borcu yapılandırmak ayrı, borcu inkâr etmek ayrı. Tabii orada binaların önünü kazdılar, kapıları mühürlediler. Doğru olabilir, ruhsatsız da olabilir. Ruhsatsızsa güzel bir şey, bir belediyecinin böyle bir hassasiyet göstermesi iyi bir şey. Binanın ruhsatlı hale gelmesi için ne yapacaklarsa yapsınlar ama hizmetin aksamaması lazım."
“İstanbul’daki kayıp kaçak daha büyük”
Elektrikte tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin vatandaşa iadesiyle ilgili bir soruya ise Yıldız, kayıp-kaçağı azaltmak için çalıştıklarını belirterek, şu yanıtı verdi:
“Kayıp kaçak yalnızca Güneydoğu Anadolu'da olan bir konu değil ama en fazla öne çıkan yanı bu olduğu için bundan bahsediyoruz. İstanbul'daki kayıp kaçak oransal olarak düşük olsa da miktar olarak büyük. Yani Güneydoğu ve Anadolu'da sehven veya başka gerekçelerle ödeyemeyenler olabilir. Her birimizin vatandaşlık görevimizi yerine getirmemiz lazım, ödememiz lazım. Bunun hem kul hakkı hem de devlet hakkı olduğunu söylememiz gerekiyor. Kayıp kaçakla alakalı bir kanun tasarısı gündeme getireceğiz."
Elektrik dağıtım şirketi DEDAŞ, belediyenin borçlarını gerekçe göstererek Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı atık su ve içme suyu arıtma tesislerinde elektrik kesintisine gitmişti. DEDAŞ, belediyenin 90 milyon lira borcu bulunduğunu belirtirken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin eş başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı borç bulunmadığını söylemiş, DEDAŞ'ı siyasi davranmakla suçlamıştı.
Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, Büyükşehir Belediyesi'nin başvurusu üzerine, DEDAŞ'ın (Dicle Elektrik Dağıtım AŞ) elektrik kesintisi kararı hakkında 'ihtiyati tedbir' kararı verdi.
AA