İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İstanbul ve Ankara için böyle bir şeyin (kayyım) söz konusu olabilmesi mümkün değil." ifadelerini kulandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CNN TÜRK canlı yayınında Hakan Çelik'in sorularını cevapladı.
"İstanbul ve Ankara için kayyım söz konusu değil"
Soylu, "Ben 3 yıllık tecrübemi söyleyeyim. Amerika'nın elde ettiği teknolojik bilgilerle yapmış olduğu bir takım değerlendirmeleri bir tarafa bırakırım. Ama bu 3 yılda bize çok doğru istikamet veren bilgiler oluşturmadı." dedi.
Soylu, kayyım tartışmalarıyla ilgili, "Türkiye hatalı bir kavram kullanıyor. Doğru kavram geçici olarak görevlendirilen belediye başkanı. Kayyum ve kayyım, tamamen görevden alırsınız, onun hukuki hakkını ortadan kaldırırsınız, artık o yoktur. Biz bir belediye başkanının hukuki hakkını ortadan kaldırmıyoruz. Biz anayasanın ve kanunların bize vermiş olduğu yetkiyle onu açığa alıyoruz. Tedbiren oraya yine kanunun verdiği yetkiyle geçici bir belediye başkanvekili görevlendiriyoruz. Yani bir belediye başkanı da değil, belediye başkanvekili görevlendiriyoruz." diye konuştu.
"İstanbul Ankara veya bir başka yere kayyım atanabilmesi için terörle irtibatının veya iltisakının bulunması gerekir." diyen Soylu, İstanbul ve Ankara için böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.
Soylu, şunları kaydetti:
"Böyle bir şeyin söz konusu olabilmesi mümkün değil. Bu terörle alakalı bir şeydir. Siz terör örgütünü destekliyorsanız, teröre yardım ve yataklık yapıyorsanız, terörle irtibatınız, iltisakınız söz konusu ise elbette ki devlet burada boş durmaz, gereğini ortaya koyar ama ne İstanbul'un ne Ankara'nın ne diğer noktaların bu konuda bir değerlendirmemiz söz konusu değildir. Bunu şunun için çarpıtıyorlar, başından beri bu yaygarayı kopartıyorlar. Sebebi de Diyarbakır, Van ve Mardin'i kurtarabilmek."
Soylu, "pejmurde" ifadesini neden kullandığına yönelik bir soru üzerine, "Çok net söylüyorum, eğer siz kendi işinizin dışında bir taraftan orada terörden alınmış belediyelere destek olabilmek ve diğer taraftan kendi işinizin dışında dönüp bir takım meselelere girerseniz elbette ki biz bu konuda üzerimizdeki sorumlulukları yerine getiririz demektir. Bu kadar açık ve net. " dedi.
Anayasanın 127. maddesinin çok açık olduğunu ifade eden Soylu, "Teröre yardım ve yataklık yapan, terörle iltisakı olan, bu konuda İçişleri Bakanı eğer yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda, hatta tutuklama işlemleri olmuşsa bu hakkını kullanabilir. Biz geçen sefer bu hakkımızı kullandık. Diyorlar ki 'bu hakkınızı kullanmasaydınız. Çünkü bunlar seçilmişlerdir' Yani seçilmiş suç işleme özgürlüğü mü getiriyor? 94 belediyenin 41 belediyesinin aldığı ceza 237 yıl 237 ay. Biz bir hukuk devletindeyiz." ifadelerini kullandı.
Belediye başkanlarının görevlerinden alınmalarına neden olan gerekçeleri fotoğraflarla açıklayan Soylu, Şırnak Belediyesinde 19 havan mühimmatı çıktığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"O zaman İçişleri Bakanlığı olarak bir şey yapmayalım, duralım biz. Almasaydık. Onlar da seçilmişlerdi. Burada bizim şehitlerimiz oldu. Cevizli Jandarma Karakoluna bombalı araç, bu kamyon belediyeye ait. O zaman anayasanın bize sağladığı imkanı yerine getirmemiş olacağız, bize verdiği görevi yerine getirmemiş olacağız. Hatta görevimizi kötüye kullanacağız. Diyorlar ki 'seçilmiş Diyarbakır belediye başkanı' Terörist cenazesine gideceksin, terörist marşında saygı duruşunda bulunacaksın, teröristin ismini caddene vereceksin, bizim terörle ilişkili diye belediyeden ayırdıklarımızı, orada çalışmasını sakıncalı bulduklarımızı gelir gelmez belediyene alacaksın, teröristlere ilaç sağlayacaksın, bedava tedavi edeceksin, gizli gizli tedavi edeceksin... Cumhuriyet Halk Partili kardeşlerime söylemek istiyorum, siz bunu hazmediyorsanız ben hazmedemem. Kusura bakmayın yani. Ay yıldızlı bayrağı gelir gelmez hemen çıkaracaksınız. 'Ben ayrı bir yapı oluşturmaya çalışıyorum ve ben bunu oluşturacağım' diyor. Biz buna devlet olarak müsaade edemeyiz."
Diyarbakır Belediye Başkanıyla ilgili 8 soruşturma ve kovuşturma bulunduğunu kaydeden Soylu, bu soruşturma ve kovuşturmaların içerisinde "olağanüstü şeyler" olduğunu, kuvvetli şüpheler olduğunu dile getirdi.
AA