Müşteki avukatları, dünkü celsede tutuksuz sanıklardan birinin, tanığa, "Müfettişler geldiğinde kırmızı halı da seriliyor muydu?" şeklindeki sorusunun, sınırları aştığını ve tanıkların yargılanır duruma getirildiğini savundu.

Avukatlar, şunları söyledi: “Burada yakınlarını kaybetmiş insanların avukatlığını yapıyoruz. Bu dava çok büyük bir dava ve hem sanık olarak hem de müşteki olarak yüksek bir rakam var. Bizler mahkemenin seyrini etkilemesin diye ailelerin tanıklara soru sorma hakkını şimdilik rafa kaldırdık. Eğer bütün aileler soru sormaya kalkarsa bu dava, içinden çıkılamaz hale gelir. Bizler bu fedakârlığı gösterirken sanıklar, burada tanık ve mağdur olarak ifadeleri alınan kişileri adeta yargılama safhasına getirdiler. Kırmızı halı sorusundaki gibi afedersiniz, terbiyesizce ve maksadı aşan sorular soruldu ve mahkeme heyeti buna kayıtsız kaldı. Ailelerin bu duruma tepki göstermesi ise mahkemeniz tarafından sürekli azarlandı. Burada problemli bir denge olduğunu düşünüyoruz. Dört duruşmadır soru sormayı bekleyen aileler var. Ailelerin soru sorma talebi var. Yargılamayı sıkıntıya düşürecek hiç kimse yok burada. Bu konuda usulün yeniden gözden geçirilmesini istiyoruz.”

Bu sırada söz alan sanık Can Gürkan’ın avukatı Kadir Çelik ise, “Bizler bugüne kadar hiçbir sorumuzda, hakaret ve aşağılayıcı bir tutum izlemedik ancak her soru sorduğumuzda bize tepkiler yükseldi, hakaretler edildi.” dedi. Bunun üzerine mahkeme salonunda bulunan az sayıdaki aileden tepki sesleri yükseldi. "Biz buraya susmaya mı geldik?" şeklindeki tepkiler üzerine Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, herkesin mahkeme düzenine uygun hareket etmesi gerektiğini hatırlatarak, taşkınlık yapan veya usullere aykırı soru soranlar hakkında işlem yapacaklarını belirtti.

Usul tartışmasının ardından mahkeme heyeti, bugün dinlenecek tanıklardan Şenol Karabaş, Emir Usta ve Yusuf Arslan’ı salonun dışına çıkararak, mağdur işçilerden Gökhan Kuroğlu ve Mehmet Boldaz’ı dinledi.