Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan İç İşleri Bakanı Efkan Ala, “öyle bir sistem kuralım ki artık darbe olmasın. Sistemin zaafiyeti var. Sistem açığı var, demokrasi açığı var, bunu kapatmamız lazım” dedi.
15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası yaşanan gelişmeleri ve işleyişi değerlendiren İç İşleri Bakanı Efkan Ala, “Öyle bir düzen kurmalıyız ki sistemi öyle değiştirmeliyiz ki Talat Aydemir’i mezardan çıkarıp, getirip, ordunun başına koysanız, darbe yapamayacak olması lâzım. ‘Buraya geldim çok şey değişmiş darbe yapmanın imkânı yok’ demesi lâzım” dedi.
Darbe anayasasıyla yönetiliyoruz
Bakan Ala, Anayasa’da Genelkurmay Başkanlığının bağlı değil, sorumlu olduğunu hatırlatarak, “Bir darbe anayasasıyla yönetildiğimizi hiçbir zaman unutmayalım. O iklimi oluşturuyor. 1960’dan beri kaçıncı darbe ve darbe teşebbüsüdür. Bizim farkımız ne?. 1960’dan beri her darbe ve darbe teşebbüsünde, krizde siyaset alanı terk etti, ama biz 2002’den beri her darbe teşebbüsünün sonunda alana çıktık ve reform yaptık” değerlendirmesinde bulundu.
Sistemin zaafiyeti var
Sistemsel sorunlar olduğunu vurgulayan Ala, “Jandarma’yı, Sahil Güvenliği tamamen İçişleri Bakanlığına bağlıyoruz. Bu aynı zamanda gücün bölünmesi demek. 17-25 Aralık’tan sonra biz o iç güvenlik paketini çıkarmasak, oradaki değişiklikleri yapmasak, orada bir kısmını almıştık, o değişiklikleri yapıp kurumsal demokratikleşme yolunda adımlar atmasaydık, bu millet yine büyük şeyler başarırdı biliyorum, ama çok ağır bedeller ödenebilirdi. Bunlar gerekli, burada kişisel inisiyatiften çok kurumsal açık yani sistemin zaafiyeti var. Sistem açığı var, demokrasi açığı var bunu kapatmamız lâzım. Bu ne demek bir elde güç temerküzü olursa, orayı orada bulunan insanlar kötüye kullanmasa da orayı ele geçirmek için içeriden bazı odaklar, bazı maşaları kullanarak ya da doğrudan ele geçirmeye çalışabilirler. Çünkü orayı ele geçirdiklerinde sistemin tamamını ele geçirebiliyorlar.” açıklamalarında bulundu.
Darbe üreten bir sistem var
15 Temmuz sonrası yaşanan gelişmeleri değerlendiren Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Türkiye’nin sistem sorunu olduğunu vurguladı. Geçmişe dair izlenimlerini de aktaran Kurtulmuş, “neyi söylüyorduk hep, ‘Bu darbe artık son darbedir, Türkiye bir daha darbelerle karşılaşmayacak.’ 12 Eylül’de söylediğimizi hatırlıyorum. Gençlik yıllarımızda hep bu konuşuluyordu. Arkasından 28 Şubat oldu, arkasından 27 Nisan muhtırası oldu. ‘Artık çok güçlü ve istikrarlı bir hükümet var, bu kararlılıkla bir daha darbeler olmayacak’ diyorduk. Şimdi darbe üreten bir sistem olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız” dedi.
Yapısal değişiklik şart
Yapılacak olan düzenlemelerden bahseden Kurtulmuş, “şimdi öyle yapalım ki bir daha hiç kimse aklının ucundan dahi darbe yapmayı geçirmesin. Bu, yapısal değişiklikleri ve bunun da öncesinde bir zihniyet değişikliğini gerektiriyor. Zihniyet değişikliği nedir, Türkiye’de bütün gücün sivil iradede olduğunu ortaya koyabilecek bir değişikliğe ihtiyaç var. Bu, bir taraftan Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin yapısal dönüşümünü gerekli kıldığı gibi, bir taraftan da Türk siyasetinin yapısal dönüşümünü gerekli kılıyor” değerlendirmesinde bulundu.
AA