İŞ DÜNYASI, KALICI YATIRIM VE EKONOMİK KRİZDEN ÇIKMAK İÇİN, ÖNCELİKLE HUKUK DEVLETİ VE DEMOKRASİYİ GÜÇLENDİRMEK GEREKTİĞİNİ VURGULUYOR.
TAM DEMOKRASİ, SAĞLAM EKONOMİ - VERİMLİLİK PROBLEMİ VAR
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, “Doğrudan sermaye yatırımları için makroekonomik istikrarla beraber güçlü bir hukuk devleti, adil, hızlı ve efektif işleyen bir adalet sisteminin de tesis edilmiş olması gerekiyor” dedi.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda konuşan Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, “Asgari ücret tuzağından çıkamayız’’ dedi.
Temmuz ayından bu yana ekonomik programın olumlu sonuçlar verdiğini ifade eden Aras, şöyle konuştu: “Uygulanmakta olan para politikası sayesinde enflasyon düşme eğilimine girdi. Daha önce de vurguladığımız gibi bu zaman alan bir süreç. Sürecin başarılı olması için politikalarda kararlılık ve istikrar önemli. Sabırlı olmalıyız. Türkiye ekonomisinin sinyal niteliği en yüksek göstergelerinden olan cari açık hızla daralıyor. Eylül ayında yıllık cari açığın 10 milyar doların altına inmiş olması, önümüzdeki dönemin enflasyon ve kur gelişmeleri açısından memnuniyet verici. Cari açık daralırken döviz rezervleri de güçleniyor. Ekonomideki düzelme uluslararası piyasalar tarafından da teyit edildi. Ülke risk primimizi gösteren CDS ve rating notlarımız iyileşti. Ama verimlilikle büyümeye en büyük katkıyı yapacak olan doğrudan sermaye yatırımları girişi çok sınırlı. Doğrudan sermaye yatırımları için makroekonomik istikrarla beraber güçlü bir hukuk devleti, adil, hızlı ve efektif işleyen bir adalet sisteminin de tesis edilmiş olması gerekiyor. Para politikasında doğru yönde atılmış olan adımlar yapısal reformlarla desteklenmezse eksik kalıyor. Toplumsal uyumu sağlamadan, hukuk devletini ve demokrasiyi güçlendirmeden, güven tesis etmeden, iyi eğitilmiş akıllı ve bilgili gençlerimizi liyakat esası ile göreve getirmeden ekonomide elde edeceğimiz mesafenin sınırlı olduğunu bilmeliyiz.”
Ülkelerin tecrübelerini iyi incelemeliyiz
Bir yılı aşkın süredir uygulanan enflasyonla mücadele programında atılacak doğru adımların, “orta gelir tuzağından” çıkmak için önemli olsa da yeterli olmadığını söyleyen Aras, “Farklı şeyler yapmalıyız. Orta gelir tuzağından başarıyla çıkmış olan ülkelerin tecrübelerini iyi incelemeliyiz. Örneğin, 2004 yılında Avrupa Birliğine giren Polonya ile birlikte kişi başı gelirimiz 5000 dolar seviyesindeyken bugün 20 yıl sonra biz 13 bin dolardayız, Polonya 22 bin dolarda. Türkiye’nin Orta Gelir Tuzağında olmasının ana nedeni toplam faktör verimliliğini yükseltemiyor olması. Daha anlaşılır dille, aynı miktar sermaye ve çalışanla daha fazla ve daha değerli üretim yapamıyor olması” diye konuştu.
AA