Cumhurbaşkanı Erdoğan, tutuklu gazetecilerle ilgili yaptığı açıklamada, “Hapiste gerçek manada gazeteci sıfatıyla iki kişinin bulunduğunu” söylemesi, kastettiği iki gazetecinin kim olduğu sorusunu akıllara getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıl dönümü öncesi BBC’ye konuştu. Erdoğan, Türkiye’de gazetecilikten dolayı hapiste olan hiç kimse olmadığını ve bu konuda yapılan değerlendirmelerin yalan olduğunu söyledi. İstanbul’da BBC’nin HARDtalk programından Zainab Badawi’ye özel bir mülakat veren Erdoğan, tutuklu gazetecilerle ilgili bir soru üzerine, hapiste “gerçek manada gazeteci sıfatıyla” iki kişinin bulunduğunu belirtti. Erdoğan basın özgürlüğüyle ilgili soruya şu cevabı verdi: “Şu anda içeride olanların gazetecilik sıfatı yok. Bunlar ya terör örgütüyle beraber hareket etmişlerdir, ya silâh bulundurmaktan içeri girmişlerdir, ya da birçok yerlerde bankamatikleri kırmışlar, buraları soymuşlardır. Ama ceplerinde bir sarı basın kartı değil, gazeteci kartı vardır. Bununla beraber de kendilerinin gazeteci olduğunu iddia etmişlerdir. Ve şu anda da sizin ifade ettiğiniz şekilde 170 tane gazeteci falan içeride yok, bunların hepsi yalan. Böyle bir şey söz konusu değil. Bunların defaatle açıklamalarını yaptık ve şu anda gerçek manada gazeteci sıfatıyla içeride iki kişi var. Bunun dışında böyle bir şey söz konusu değil. Bu yalanlarla da dünyayı kandırmayalım.”
AB almayız derse rahatlarız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilere dair soruları da cevapladı. Erdoğan, “Biz verdiğimiz sözü tutuyoruz. Fakat Avrupa Birliği bu noktada bize karşı çok açık, net olur da, meselâ ‘Biz Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne alamayız’ derse, bu bizi rahatlatır. Biz de B planımızı, C planımızı uygulamaya koyarız. Bizim için Avrupa Birliği olmazsa olmaz bir yer değil... Avrupa Birliği, ne yazık ki, bizi liderler zirvesine dâvet etmedikleri gibi, devamlı oyalıyorlar. Ve şu anda halkımın büyük bir çoğunluğu Avrupa Birliği’ni istemiyor ve bize yaklaşımını da samimî bulmuyor. Buna rağmen Avrupa Birliği’ne karşı samimiyetimizi bir müddet daha devam ettireceğiz, bakalım nereye varacak.”