Müslüman Kardeşler Cemaati ve Mısırlı Siyasi Güçler, Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin vefatına ilişkin açıklama yaptı.
Müslüman Kardeşler Cemaati ve Mısırlı Siyasi Güçler, Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin vefatına ilişkin açıklama yaptı.
Çırpıcı Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşen basın toplantısında, Müslüman Kardeşler Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mahmud Hüseyin, Gelecek Partisi Genel Başkanı Eymen Nur ve Mısır'da Cemaati İslami'nin siyasi kanadı İnşa ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Tarık ez-Zumer açıklamada bulundu.
Açıklamada, Al-i İmran suresi 170. ayet-i kerime okundu.
Mısır Cumhuriyeti tarihinde halkın özgürlüğü, egemenliği ve iyi yaşamı için mücadele veren ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin şehit olduğunu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Hayatının son anlarında ihanete karşı kahramanlık ve sabırla mücadele ettiğine tanık olduk. Zulme karşı istiklal mücadelesinin sembolü olarak şehit oldu. Tarih, başkan Muhammed Mursi'yi 25 Ocak Mısır devrimin simgesi, Mısır'ın özgürlüğü, istiklali ve ilerlemesi için fedakarlık yapan, Mısır'ın en önemli liderlerinden biri olarak hatırlayacaktır."
Açıklamada, Muhammed Mursi'nin, hayatını milleti için feda etmiş en büyük liderlerden biri olarak anılacağı ifade edildi.
Mursi'nin, vatanın topraklarını satan, kaynaklarını ve servetini boşa harcayan hain suikastçılara taviz vermediği, onun "Meşruiyetin bedeli canımdır." cümlesinin tarihe kazınacağı aktarılan açıklama, şöyle devam etti:
"Nesilden nesle aktarılacak bu cümle ve bu adam milleti ve dini için elinden gelen her şeyi yaptı. Müslüman Kardeşler, Başkan Muhammed Mursi'yi hep şehit olarak anacaktır. Son derece ağır şartlarda hapiste yalnız bırakarak, uzun süreler boyunca ailesini ve avukatlarını görmesine izin vermeyerek ve en temel haklarından mahrum bırakarak aldatıcı askeri yönetimi, başkan Mursi'nin öldürülmesinden sorumlu tutuyoruz. Uydurulan davalar sırasında çok kez hayatının tehlikede olduğunu tekrarlayarak bu gerçeği doğrular. Masraflarını kendi karşılayacak şekilde özel bir hastanede gözlem altına alınmak için defalarca ailesinin ve avukatlarının taleplerine dikkat edilmemesi, şehidin başına gelenlerin tıbbi bakım ihmaliyle suikast suçu olduğunu teyit ediyor."
AA