AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman köşe yazısında İmam hatip okullarında verilen eğitimi ve MEB’i eleştirdi. Endişeli olduklarını belirten Karaman, yazısının sonunda, düzelme olmazsa isimlere de yer verEceğini söyledi.
Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman köşe yazısında İmam hatip okullarında verilen eğitimi ve MEB’i eleştirdi. Karaman yazısının sonunda, gidaşatta düzelme olmazsa ilgili isimleri de açıklayacağını belirtti. Karaman’ın ‘Başarı Notu’ başlığıyla yayımlanan yazısında şu ifadeler yer aldı; “Ak Parti iktidarının bedenî/maddî değerleri korumak bakımından yaptıklarını körler bile görür, vicdanı perdelenmiş olanlar bile hissederler. Ruhu, maneviyatı, bizim değerlerimizi korumak bakımından yaptıklarını ise Diyanet’e, Millî Eğitim, Bilim, Kültür, Gençlik, Adalet ve Aile bakanlıklarına bakarak; buralara atanan insanlara, buralarda yapılan icraata, buralarda amaca ne ölçüde hizmet edilebildiğine bakarak değerlendiririz. Maalesef ülkemizi felaketin eşiğine getiren şebekeyi devletten temizleme eylemi istemeden kurunun yanında yaşın da yanmasına sebep oldu. Boşalan kadrolar, gaye ile vasıta arasındaki dengenin farkında olmayanlarla da dolduruldu, dolduruluyor.
Rejimden ve mevzuattan daha önemlidir ve etkindir
Anayasası ve uluslararası teahhütleri bizimki gibi olan ülkelerde amaca hizmet, rejimi değiştirerek veya zorlayarak olamaz, uygulamada olan yetkili insanların iyi seçilmesi ve onların gayret ve himmetleriyle olur. Kültür, aile, gençlik ve milli eğitim bakanlıkları icraat ve uygulamada amaca (ruha, davaya) hizmeti hedef olarak seçerse, önemli makamlara bu amacın insanlarını getirirse başarının yolu açılmış olur. Milli Eğitim’de Talim Terbiye Kurulu ile başta din eğitimi olmak üzere genel müdürlükler ve yukarıdan aşağıya doğru buralarda istihdam edilen elemanlar bizim için rejimden ve mevzuattan daha önemlidir ve etkindir. Yeni Bakan’ın icraatını dikkatle takip ediyoruz. Hem personel hem de kararlar, programlar, kitaplar… ile ilgili olarak yapılanlar bizi endişeye sevk ediyor. Ruh-beden ikilisinde ruhun oldukça geriye düştüğünü görüyoruz.
Başarı notu bizim vereceğimiz karnede sıfırdır
Hepsi bundan ibaret olmamakla beraber konuyu örnekle daha özelleştirelim: Bizim için İmam Hatip Okulları ile seçmeli din, siyer ve Kur’an dersleri ruhu korumak ve geliştirmek için vazgeçilemez araçlardır. Bunları ihmal eden, ikinci plana atan, yok sayan, zaman içinde yokluğa mahkum eden bir zihniyet ve icraatın başarı notu bizim vereceğimiz karnede sıfırdır. Mevcut şartlarda ülkenin bütün okulları İmam Hatipler gibi olsun diyemeyiz, ama halkın yüzdesinin eğilimine cevap veren okullar da diğer yüzdesinin eğilimine cevap veren okullar da eşit ilgi ve itina ile var olsunlar deriz. İmam Hatip Okulları hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan okullardandır. Bu tür okullara en azından yalnızca yükseköğretime hazırlayan okullar kadar önem verilmesi, geliştirilmesi, önlerinin kesilmemesi zorunludur.
Bakanlar gelip geçicidir
Bakanlar gelip geçicidir; devamlılık müsteşarlar, genel müdürler ve yardımcıları, önemli kurumların üyeleri ile sağlanır. İşte buralardaki insanların millet, medeniyet, kültür anlayışları ve bu anlayışa yönelik icraatları ne ise ülkenin gidişi de o yönde olmaktadır. İktidar bu devamlı alanı sağlama alırsa ve başa gelen bakanlar da onları darman tufan edecek yerde dinleyerek yol alırsa ve bağımlı olmayan stk’lara da kulak verirse önemli hatalar ve sapmalar önlenmiş olur. Şimdilik bu çerçeve tenkit ve tavsiyelerle iktifa ediyorum, bazı yanlışlar devam ederse sıra detaylara ve isimlere gelecektir.