Alınan bilgiye göre, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 4 Mayıs'ta karara bağlanan davanın gerekçeli kararının açıklanmasının ardından duruşma savcısı ile Cumhurbaşkanlığı adına duruşmalara katılan avukat Bayram Taşkın, aralarında Adem Huduti, Avni Angun ve pilotların da bulunduğu bazı sanıklarla ilgili karara itiraz etti.

Yargılama aşamasında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteyen savcı, istinaf dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:

"Sanığın atılı TCK 309/1 suçu maddi unsurların işlenmesinde garantör sıfatıyla ihmal eylemleri ile ortak hakimiyet gösterdiği, askeri nizama yönelik kanuni mevzuat ve bulunduğu makam itibarıyla önleme yükümlüğünün varlığına rağmen mütalaamızda belirtilen olaylar kapsamındaki etkin darbenin gerçekleşmesine yönelik ihmalleri nedeniyle başarısız darbe girişimi olayının doğrudan faili olduğu, mahkemenin gerekçesinde kabul gören ihmal ve garantör sıfatının kabulü ile sanığın mütalaamız doğrultusunda cezalandırılması gerekirken belirtilen şekilde yardım hükümleri uyarınca cezalandırılması yoluna gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır.

Sanık hakkında verilen kararın belirttiğimiz gerekçeler ve mütalaamız doğrultusunda bozulması hukuki bir gerektir."

"Beraat kararı usul ve yasaya aykırıdır"

Savcının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istediği ancak mahkeme tarafından beraat kararı verilen sanık Avni Angun ile ilgili de dilekçede şunlar kaydedildi:

"Sanığın önleme yükümlülüğünün olduğu, bu minvalde garantör durumunda olduğu, önleme yükümlülüğünün mevcudiyetine rağmen bu yönde hareket etmediği, sanığın sabit olan eylemleri itibarıyla cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmak veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek suçuna müşterek failliğinin net olduğu tüm dosya kapsamında sabittir.

Bu gerekçe ve mahkemenin hukuki hataya düşerek sanık hakkında delil yetersizliği gerekçesiyle beraat kararı vermesi usul ve yasaya aykırıdır. Sanık hakkında verilen kararın belirttiğimiz gerekçeler ve mütalaamız doğrultusunda bozulması hukuki bir gerektir."

Savcı, dilekçesinde, davada beraat eden diğer tüm sanıklarla ilgili de detaylı değerlendirmelere yer vererek kararın bozulmasını istedi.

Cumhurbaşkanlığı Vekili avukat Bayram Taşkın da aralarında Adem Huduti, Avni Angun ve pilotların da bulunduğu bazı sanıklarla ilgili kararlara itiraz etti.

Sanıklara verilen cezalar

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'ye "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçuna yardımdan 15 yıl hapis cezası vermişti.

Mahkeme heyeti, dönemin 7. Ana Jet Üs Komutanı tuğgeneral Emin Ayık, 2. Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili, 2. Ordu Harekat Destek Yarbaşkanı tuğgeneral Zeki Karataş, eski albaylar Bahadır Erdemli, Erkan Varol, Mustafa Özkan ve Tayfun Tuna, eski yarbaylar Ahmet Üçbudak ve İsmail Akın, eski binbaşılar Eyüp Kök, Metin Çivilibal, Tuncay Öztürk ve İbrahim Dede ile eski yüzbaşı Kemal Keskin'e, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, eski albay Mehmet Ergün ve üsteğmen Hüseyin Çakıcı'ya ise müebbet hapis cezası verilmesine hükmetmişti.

Heyet, ayrıca İbrahim Dede'ye, 15 Temmuz Gazisi Enes Gün'ü yaralamaya yönelik eyleminden dolayı 24 yıl, eski 2. Ordu Komutanlığı Harekat Kurmay Yarbaşkanı tuğgeneral Ersin Yıldırım ile kara pilot teğmen Mustafa Sinan Soybaş'a da "terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6'şar ay hapis cezası verilmesini kararlaştırmıştı.

Davada tutuklu yargılanan eski 2. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun'un da aralarında yer aldığı 57 sanık ise beraat etmişti.

Gerekçeli karardan

Davanın gerekçeli kararında, 15 yıl hapis cezası verilen Adem Huduti'nin, teşebbüse katılan sanıkları engellemeyerek suça yardım mahiyetinde hareketlerde bulunduğu belirtilmişti.

Kararda, "(Adem Huduti) FETÖ/PDY üyesi olmamasına rağmen darbe teşebbüsünde aktif rol oynayanların etkisiz hale getirilmesi için zamanında, etkin karar vermediği, karargahtaki darbe teşebbüsü eylemindeki sürecin uzamasına neden olduğu, böylelikle darbeye teşebbüs eylemine katılan sanıkların eylemlerinin icrası sırasında onları engellemeyerek suça yardım mahiyetinde hareketlerde bulunduğu kanaatine varılmıştır." ifadeleri kullanılmıştı.

Kararda, eski 2. Ordu Kurmay Başkanı tümgeneral Avni Angun'un ise sözde "yurtta sulh konseyi" tarafından yayımlanan sıkıyönetim mesaj emrinde "sıkıyönetim komutanı" şeklinde görevlendirilmesine rağmen bu durumun, sanık aleyhine değerlendirilmesi için söz konusu listede sanığın isminin geçmesinde etkili olduğuna dair dosyaya yansıyan herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığına işaret edilmişti. 

AA