Gazeteci Murat Yetkin, Putin-Erdoğan görüşmesinden çıkan Libya’da ateşkes kararı üzerine, Meclis’te alınan “Libya’ya asker gönderme” kararının şimdilik uygulanmayabileceğini belirtti.
Gazeteci Murat Yetkin, şahsî internet sitesinde yayınladığı yazısında, Putin-Erdoğan görüşmesine ve Libya için yapılan ateşkes çağrısını yorumladı. Putin’in, ABD Ortadoğu’yu karıştırırken ‘barış getiren adam’ gibi görünmek istediğini aktaran Yetkin, Libya’da sahadaki yetkilerin Rusya Savunma Bakanı Sergei Şoygu ile MİT Başkanı Hakan Fidan’da olduğunu, bu yüzden ikilinin telefon görüşmesi yaptığını belirtti. Yetkin, çağrıdan sonra Libya’ya asker gönderme kararının rafa kaldırılabileceğini söyledi. Libya’ya paralı asker gönderme fikrini ortaya atan ve ÖSO’cuların eğitiminde yer alan özel güvenlik şirketi SADAT’ın kurucusu emekli tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin, ateşkes açıklamasından kısa süre sonra, Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanlığı ve Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyeliğinden istifa ettiğini söyleyen Yetkin, Fransa’nın da ateşkese karşı çıkmayacağını ve ‘barışı baltalayan ülke’ olarak gözükmek istemeyeceğini ifade etti.
Dünya, ABD-İran krizine odaklanmışken…
Yetkin’in yazısından bir bölüm şöyle: “Gayet zor durumdaki Serrac’ın ateşkes çağrısına destek vermesinde beklenmedik bir şey olmaz. Hafter’e örtülü destek veren Fransa gibi ülkeler de bu aşamada ateşkes ihtimalini bozan, Rusya tarafından Berlin Sürecini baltalayan taraf olarak görünmek istemez. Zaten bu girişimden birkaç gün önce, 3 Ocak’ta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Putin’le yaptığı önemli bir telefon görüşmesi vardı. Putin, şimdi Erdoğan’la yaptığı ateşkes girişimiyle 11 Ocak’ta Moskova’da adeta kurtarıcı olarak ağırlayacak Merkel’i. Tam da dünyanın dikkati Irak’ta patlayan ABD-İran krizine çevrilmişken. Dahası, Putin, Erdoğan ile birlikte yaptıkları ateşkes çağrısı ile özellikle Batı Avrupa’da son haftalarda öne çıkan Türkiye’nin Libya’ya asker gönderme, hatta belki Suriye’den (Idlib civarından) kaydıracağı eski ÖSO üyesi paralı asker göndereceği endişesini sakinleştiren kişi olarak görülebilir.”
***
İkinci Suriye olmasın
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac ile Brüksel’de yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Başşehir Trablus çevresinde durumun daha da zorlaştığını belirten Mass, “Libya, ikinci bir Suriye olmamalı. Libya’nın da vekâlet savaşlarına sahne olmasını istemiyoruz” dedi. Mass, Başkan Serrac’ın, Berlin’de gerçekleştirilmesi planlanan Libya Konferası’nı desteklediğini bildirdi. Birleşmiş Milletler gözetiminde Libya’da ateşkes sağlanması, silâh ambargosu uygulanması ve siyasî sürecin hızlandırılması gerektiğini dile getiren Mass, ‘’Bu, gelecek haftalarda Berlin’de Libya konusunda bir zirve düzenleyip düzenleyemeyeceğimize kısa sürede karar verebilmemiz için önemli bir ön koşuldur” diye konuştu. Berlin - aa
***
5’li toplantıda Türkiye’ye Libya suçlaması
Mısır, İtalya, Fransa, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Dışişleri Bakanlarının katılımı ile Kahire’de düzenlenen Libya toplantısı sona erdi. Görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, buradaki konuşmasında, “Türkiye’nin Libya’da aşırılık yanlılarına destek vermeye devam ettiğini” iddia ederek, uluslar arası toplumun Libya’da fikir birliği oluşturmak için çaba göstermesi gerektiğini söyledi. Libya’daki şiddet ve aşırılık yanlısı güçlerin seçim sonuçlarını kabul etmediğini ve kazanan partiyi yönetimden uzaklaştırdıklarını savunan Şükri, Libya’daki savaşın durdurulması için siyasi çözümlerin müzakere edilmesi gerektiğini dile getirdi. Şükri, “Uluslar arası toplum, aşırılık yanlısı gruplara Türkiye’nin desteğinin devam etmesini durdurmalıdır” dedi.
Dışişleri Bakanlığı tepki gösterdi
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “8 Ocak’ta Yunanistan, Fransa, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Mısır ve İtalya dışişleri bakanlarının katılımıyla Kahire’de düzenlenen toplantının ardından Doğu Akdeniz’deki gelişmelere yönelik yapılan açıklama bütünüyle gerçek dışı tezlere dayanmaktadır” ifadesi yer aldı. Açıklamada Türkiye’nin, Libya’nın uluslar arası toplum tarafından tanınan meşrû hükümeti ile imzaladığı mutabakat muhtıralarının uluslar arası hukuka uygun ve meşrû olduğunun altı çizildi. Ankara - aa