Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Ortadoğu Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal İnat, Trump’ın Kudüs’ü İsrai’in başşehri olarak tanıma kararını fırsata dönüştürerek kendi aralarında iş birliğine gitmeleri gerektiğini belirtti.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Ortadoğu Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal İnat, İslam ülkelerinin, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrai’in başkenti olarak tanıma kararını fırsata dönüştürerek kendi aralarında iş birliğine gitmeleri gerektiğini belirtti. Trump’ın açıklamasının ardından sadece İslam dünyasından değil, dünyanın birçok bölgesinden özellikle Batı’dan, bu adımın yanlış olduğuna yönelik açıklamalar geldiğine değinen İnat, yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği ülkelerinden, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nden gelen açıklamalara bakıldığında bu adımın tehlikesini anlayacak kadar politik zekaya sahip olduklarını gördüklerini ancak Amerikan başkanının bu duyarlılığı göstermediğini anlattı.
“Alınan karar İslam dünyasını birleştirebilir”
Prof. Dr. İnat, dünya siyasal sistemine bakıldığında İslam dünyasından çok güçlü aktörlerin söz konusu olmadığını savunan İnat, acil toplantıya çağrılan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın alacağı kararların önemli olduğunu işaret etti. “Tam da bu alınan kararın İslam dünyasını birleştirmesi söz konusu olabilir” diyen İnat, şunları kaydetti: “Kur’an-ı Kerim’de anılan ve Mescid-i Aksa’nın kutsal olduğuna dair İsra Suresi’ndeki ayeti hatırlarsak İslam dünyası açısından çok önemli Kudüs gibi bir şehrin ve Mescid-i Aksa’nın korunması konusunda geçmişte İslam dünyasının ciddi teşebbüsleri oldu. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın da aslında kuruluşu Kudüs ve Mescid-i Aksa ile alakalıdır. Hatırlarsak, Mescid-i Aksa’nın yakılması girişimine karşı İslam İşbirliği Teşkilatı’nın, İslam’ın kutsal mekanlarının korunması girişimi çerçevesinde kurulduğunu biliyoruz. Şu anda da dönem başkanı Türkiye. Dolayısıyla Türkiye’nin sorumluluğunda. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın acil toplantıya çağrılması ve İslam’ın önemli mekanları arasında ikinci sırada bulunan Harem-i Şerif’in, Mescid-i Aksa’nın korunması konusunda karar alması tepki göstermesi gerekiyor. Bu mümkün olacak mı, üye ülkelerin bu toplantıya hangi düzeyde katılım sağlayacağıyla göreceğiz aslında.”
“İslam dünyası bunu fırsata çevirmeli”
İslam dünyasındaki bazı ülkelerin son dönemde İsrail ile çok yakın ilişkiye girdiğini vurgulayan İnat, hatta bazı ülkelerin ittifaklar kurma yolunda olduklarını söyledi. Trump’ın kararını açıklamasının ardından başlayan sürecin onlar için de bir sınav niteliği taşıdığını anlatan İnat, “İslam dünyasının önemli bir mekanına yönelik böyle bir ‘saldırı girişimi’ olduğunu görüyoruz. Bu girişime karşı doğru tepkiyi vermeleri demek kendi aralarında iş birliğine gitmeleri ve Ortadoğu bölgesi başta olmak üzere İslam dünyasında yaşanan sorunların giderilmesi, kendi içerisinde çözülmesi konusunda adım atmaları anlamına gelecektir çünkü uluslararası politikada İslam dünyasının etkin güç haline gelmesi ancak iş birliği yapmaları ile mümkün olacaktır” ifadelerini kullandı. Ortadoğu sorunlarında İslam ülkelerinin iş birliği yapamadığını gördüklerini belirten İnat, Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de, Libya’da birbirleriyle çatışma içerisinde olmalarının, Filistin konusunda bu tür adımlar karşısında güçlerinin bölünmelerine yol açtığı için doğru tepkiyi verememeleri sonucunu doğurduğuna vurgu yaptı. Prof. Dr. İnat, “Dolayısıyla bunu fırsata dönüştürmeleri ancak böyle bir tehdit karşısında iş birliğine yönelmeleriyle mümkün olur diye düşünüyorum” dedi.
***
ABD arabuluculuk vasfını bitirdi
İstanbul Kültür Üniversitesi öğretim üyesi ve ‘Hamas’ kitabının yazarı Yrd. Doç. Dr. Bora Bayraktar ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ün başkent yapılması kararını değerlendirdi. Bayraktar şu ifadeleri kullandı; “Trump’ın aldığı kararın çok ciddi sonuçları olacağını söylemek için uzman olmaya gerek yok. İslam ve göçmen karşıtı söylemi ortadayken, ABD başkanının şu ya da bu sebeple bu adımı atmış olması da sürpriz değil belki. Şaşırtıcı olan, Amerikan devlet mekanizmasının buna direnmemesi ve engellemeye çalışmaması. Sahadaki durumu değiştirmese de, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasının kuşkusuz pek çok sonucu olacak. Bunların ilki ve en belirgini, Amerikan yönetiminin 1993’te imzalanan Washington Anlaşması ile resmi olarak yürütülen İsrail-Filistin barış sürecinin “adil arabulucusu” rolünün sona ermesi. Bu doğrultuda ilerleyen barış sürecinin kesin olarak sona ermesi. Trump’ın açıklamasından sonra, ABD’nin arabulucu gibi davranarak Filistinlilere teslim belgesi imzalatmaya yönelik sözde barış süreci kesin olarak son bulmuştur. Bu karar, olumlu tarafından bakılacak olursa, herkesin zoraki rol aldığı kötü bir tiyatro oyununda perdenin inmesini sağlamıştır. ABD artık Ortadoğu barış sürecinde üstlendiği arabuluculuk rolünü terk etmiştir” diyerek bu durumu kesinleştirmiştir.
***
Kudüs kararı protesto edildi
ABD Başkanı Donald Trump’un Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdıklarını açıklaması, İstanbul Fatih Camii’nde ve birçok şehirde yüzbinlerce kişi tarafından protesto edildi. Siyasi Parti temsilcileri, birçok sivil toplum kuruluşu üyesi ve çeşitli sendikalar Cuma namazı çıkışında yürüyüşler düzenleyerek alınan Kudüs kararını protesto etti. Yurt genelinde protestolar sürüyor.
***
Okumak için tıklayınız:
İttihad-ı İslâm’ın düğüm şehri: Kudüs