FİYATLARDAKİ İNDİRİM KAMPANYALARINA VE VERGİ İNDİRİMLERİNE RAĞMEN ENFLASYON DÜŞÜRÜLEMİYOR.
Üretim de, tüketim de tıkandı
Akşener: “Kriz gittikçe derinleşiyor. Üretim gibi tüketim de durma noktasında. Firmalar küçülüyor, işçi çıkarıyor. Ne üretebiliyoruz, ne tüketebiliyoruz.” Bahçeli: “Enflasyon canavarı başını kaldırdı. MB’nin sene başında 7, sonra 13.4 olarak revize ettiği yıl sonu enflasyonu 23,4 olarak hedeflendi. YEP’de de enflasyon tahmini 20.8. Yüzde 10’luk indirim etkisiz kaldı.”
Enflasyonda yükseliş sürecek
Ekonomistler: “Enflasyonun Ekim ayında negatif çıkacağına dair beklentiler baştan beri gerçekçi değildi. Yıl sonuna doğru az miktarda gerileme yaşanabilir; ancak 2019 başından itibaren enflasyondaki yükseliş devam edecek. Fiyat indirimi kampanyaları enflasyonun düşürülmesi için işe yarayacak gibi görünmüyor.”
***
KRİZ DERİNLEŞİYOR
Partisinin grup toplantısında konuşan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “İktidarın basiretsiz kararları ve tutarsız politikaları nedeniyle krizin ağırlaşacağı günlere doğru yol alıyoruz” dedi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “İktidarın basiretsiz kararları ve tutarsız politikaları nedeniyle krizin ağırlaşacağı günlere doğru yol alıyoruz. Memleketine giren, pazara giden bunun farkında. Damat Berat örnek olduğumuzu söylese de millet cebinin azaldığının farkında. Cep delik cepken delik. Kriz gittikçe derinleşiyor” diye konuştu. Partisinin grup toplantısında konuşan Akşener, “Cumhurbaşkanının ekonomik konulara hiç girmemesi ekonominin kötüye gittiğini gösteriyor. Ekonomide durum iyiye gitseydi açıklamaları damat değil kendisi yapardı. Damat Berat’sa hızını alamayız ekonomimiz dünyaya örnek oluyor diyor. Damat ne zaman konuşsa dolar konuşuyor. Bu damada ne yatırımcılar ne de millet güveniyor” dedi.
Sıfıra sıfır elde var sıfır
Hükümetin “Dünyanın ilk on ekonomisine gireceğiz” dediğini ancak şu anki göstergelerle ilk yirmideki yerini bile kaybettiğini söyleyen Meral Akşener, “Üretim durma noktasında. Üretimde olduğu gibi tüketim de durma noktasında. Firmalar küçülüyor, işçi çıkarıyor. Ne üretebiliyoruz ne tüketebiliyoruz. Damat Berat’ın ‘ekonomide dengeleme’ dediği işte bu. Sıfıra sıfır elde var sıfır. Saray’ın lüks ve saltanat harcamasının üç kat artmasını kabul edecek değiliz. Cumhurbaşkanı’nın maaşının yüzde 26 zamlanmasına da evet demedik. Papaz’ın yolcu edilmesini de unutmayacağız. Asla affetmeyeceğiz. ‘Devleti şirket gibi yöneteceğiz’ diyenler bunu kavrayamaz” şeklinde konuştu.
Üretim de tüketim de durma noktasında
Konuşmasında üretimin durma noktasına geldiğini söyleyen Akşener, “Üretimde olduğu gibi tüketim de durma noktasında. Firmalar küçülüyor, işçi çıkarıyor. Ne üretebiliyoruz ne tüketebiliyoruz” dedi. Milletin ay başını zor getirdiğini ifade eden Akşener şunları söyledi: “Ama onlar saraylarda günlük 2 trilyon harcıyor. Milletim o iktidar artık bildiğiniz iktidar değil. ‘Tek servetim parmağımdaki yüzük,’ diyerek iktidara gelen var ya ‘Bu zalim iktidar millete bir bardak çay ve simidi çok görüyor. Bunların peşinden gidilir mi’ millet de destek veriyordu. 16 yıllık iktidarlarının ardından gelin o hesabı yapalım. Şimdi çay simitle bir çayla 5 kişilik bir aile geçinemez oldu. En iyisi senin sözünü tekrarlayım. Sarayında günde 2 trilyonla doymayanlar size bir simitle çayı çok görüyor.”
Enflasyon pahalılığın adıdır
Enflasyon pahalılığın adı olduğunu söyleyen Akşener “25,2 ile ne olur, fakir daha fakir olur. Enflasyon vatandaşımızı kemirir bitirir. Bu rakamlarla yatırım olmaz, Türkiye’yi uçuruma dolu dizgin götürüyorsunuz. İktidar mazeret uydurma konumu değildir. Yol bulma konumudur. Ya bir yolunu bulun ya da bu yoldan çekilin. Otomotiv sektörü nefes alsın ÖTV’yi indirin dedik. Eksik olsa da geç olsa da bir indirim yaptılar. Ekonominin düzelmesi için önce damat Berat’ı hazinenin başından alın. İsrafa son verin. Tasarruf yatırımlara son vermek değil, israfı önlemektir” dedi.
Haber: Fatih Karagöz
***
Bir açılışa 11 kapanış
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken,“2018’in 10 aylık döneminde 2017’nin aynı dönemine göre açılan iş yeri sayısı yüzde 0.82 arttı. Geçen yılın ilk 10 aylık dönemine göre kapanan iş yeri sayısı yüzde 11,13 arttı” diye konuştu.
Esnaf ve sanatkârlara ait 1 milyon 878 bin 81 iş yeri olduğunu belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi’nde yayımlanan ilanlara göre, yılın 10 ayında 194 bin 2 esnaf ve sanatkâr işletmesi açılırken, 87 bin 258 esnaf ve sanatkâr işletmesi kapandı. Diğer taraftan 29 bin 596 iş yeri de vergi kayıtları sona erdiği için resen terkin edildi. Ancak ilgilileri müracaat etmediği için Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi’nde terkin ilanları yayınlanmadı” dedi. 2018’in 10 aylık döneminde 2017’nin aynı dönemine göre iş yeri açılış ve kapanışlarının arttığını vurgulayan Palandöken, “Geçen yılın 10 aylık döneminde 192 bin 423 iş yeri açılırken bu yıl aynı dönemde iş yeri açılışları bin 579 artış gösterdi. 2018’in 10 aylık döneminde 2017’nin aynı dönemine göre açılan iş yeri sayısı yüzde 0.82 arttı. İş yeri kapanışları ise geçen yılın ilk 10 aylık dönemine göre 8 bin 738 artış gösterdi. Geçen yılın ilk 10 aylık dönemine göre kapanan iş yeri sayısı yüzde 11,13 arttı. Yılın 10 aylık döneminde iş yeri açılışları da kapanışları da arttı” şeklinde konuştu.
***
Açılış ve kapanış büyük şehirlerde
Yılbaşından bu yana iş yeri açılış ve kapanışlarının en çok büyük şehirlerde gerçekleştiğine işaret eden Palandöken, “2018’in 10 aylık döneminde en fazla iş yeri açılış ve kapanışlarının gerçekleştiği iller sırasıyla İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya ve Bursa oldu. Yılın ilk 10 ayında İstanbul’da 20 bin 16 iş yeri açıldı, 7 bin 215 iş yeri kapandı. İzmir’de 11 bin 609 iş yeri açıldı, 5 bin 554 iş yeri kapandı. Ankara’da 10 bin 277 iş yeri açıldı, 4 bin 598 iş yeri kapandı. Antalya’da 9 bin 736 iş yeri açıldı, 4 bin 265 iş yeri kapandı. Bursa’da ise 7 bin 691 iş yeri açıldı, 3 bin 567 iş yeri kapandı” diye konuştu. Bu yılın Ocak ayından Ekim sonuna kadar açılışı yapılan meslekler hakkında bilgi veren Palandöken, “10 ayda en fazla açılışı yapılan ilk 6 meslek, 19 bin 54 ile büfe, bakkal ve market işletmeciliği oldu. Ardından 17 bin 62 ile lokantacılık faaliyetleri, 11 bin 133 ile kahvehane, kıraathane ve çay ocağı işletmeciliği, 8 bin 381 ile servis aracı işletmeciliği, 7 bin 713 ile şehirlerarası yük taşımacılığı ve 7 bin 250 ile pazarcılık faaliyetleri en çok açılışı yapılan meslek kollarında başı çekti” diye söyledi.
Ahmet Terzi - Ankara
***
Firmalar fiyatlandırma yapamıyor
Türkiye’de son 15 yılın en yüksek düzeyine çıkan enflasyon, hükümetin programının beklenen etkiyi göstermediğini ortaya koydu. Uzmanlara göre, 2019’da da yüksek enflasyonla yaşamaya devam edilecek. Hükümetin açıkladığı Enflasyonla Mücadele Programı ve şirketlerin “yüzde 10” indirim kampanyalarına rağmen enflasyonda yukarı yönlü gidişin devam ettiğini dile getiren İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öner Günçavdı’ya göre, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ile Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) arasındaki farkın yaklaşık 20 puan olması dolayısıyla yeni fiyat artışları kaçınılmaz olacak. Türkiye’de ilk kez üretici fiyat enflasyonu ile tüketici fiyat enflasyonu arasındaki farkın bu kadar açıldığına işaret eden Prof. Günçavdı, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Türkiye’de şu anda reel sektör merkezli bir sorun var. Firmalar fiyatlandırma yapamıyorlar, maliyetlerini fiyatlara tam olarak yansıtamıyorlar. Bu maliyetler fiyatlara tam olarak yansımak zorunda olacak. Fiyat artışları sürdükçe enflasyon da artacak” dedi.
Kasım ve Aralık’ta da enflasyon düşmez
Ekonomist Uğur Gürses ise, “Üretici fiyatlarındaki aylık artış yavaşlamış gibi gözüküyor. Ama enerji fiyatlarındaki artış çok belirgin. Yıllık yüzde 80 fiyat artışı var enerjide. Bunlar kademe kademe perakende fiyatlara da yansıyacak” diye konuştu. Bu nedenle Berat Albayrak’ın Kasım ve Aralık aylarında enflasyonun gerileyeceğine ilişkin beklentilerinin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Gürses, şunları söyledi; “Maalesef Kasım ve Aralık’ta da enflasyonun artacağını düşünüyorum. Üretici fiyatlarının geldiği nokta, perakende fiyatlardaki artışı zorunlu kılıyor. Ekim ayında 400 kalem malın yüzde 80’ine zam geldi. Kasım ayında da bu ürünlerin yaklaşık yüzde 70’i yeniden zamlanacak. Hükümet enflasyonu düşürmek için yapısal adımlar atmak yerine fiyat indirim kampanyaları gibi semptomlara dönük adımlar attı. Bunların işe yaramayacağı çok açıktı.”
Kampanyalar işe yaramadı
Enflasyonun Ekim ayında negatif çıkacağına dair beklentilerin baştan beri gerçekçi olmadığını vurgulayan Ekonomist Haluk Bürümcekçi’ye göre ise, yılsonuna doğru enflasyonda az miktarda gerileme yaşanabilir; ancak 2019 başından itibaren enflasyondaki yükseliş devam edecek. “Enflasyonla Topyekûn Mücadele Programı” kapsamında yapılan fiyat indirimlerinin ise mobilya ve otomotiv gibi bazı sektörlerde az da olsa etkisini gösterdiğini, ama genel olarak enflasyon üzerinde ciddî bir etki oluşturmadığını kaydeden Haluk Bürümcekçi, “Bu kampanyalar enflasyonun düşürülmesi için işe yarayacak gibi görünmüyor” dedi.