İnsan hakları uzmanları, dünya çapında koronavirüs tedbirleri kapsamında yönetimlerin yürürlüğe koyduğu kısıtlamaların birçok
ülkede hak ihlallerine dönüştüğünü söyledi.
İnsan hakları uzmanları ve hukukçular, dünya çapında korona virüsü salgını dolayısıyla yönetimlerce yürürlüğe koyulan kısıtlamaların birçok ülkede hak ihlâllerine dönüştüğüne vurgu yapıyor. Eleştirilerini dile getiren insan hakları savunucuları, süregelen krize karşı mücadelede olağanüstü hal uygulamalarının gerekli olduğunu düşünmekle beraber, kısıtlamaların aşırıya giderek hak ihlâllerine yol açmaması gerektiğini savunuyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) direktörü Kenneth Roth, “Birçok açıdan bu virüs, 11 Eylül saldırılarına karşı verilen tepkileri yineliyor. İnsanlar o dönemde de korku içindeydi ve hükümetlerden kendilerini korumalarını istediler. Ve birçok hükümet de bundan faydalanarak terör tehditlerine karşılık vermenin çok ötesine giderek hak ve hürriyetleri gözardı etti” yorumunda bulundu.
11 Eylül saldırıları sonrasında, özellikle AB ülkeleri ve Amerika’da uygulamaya koyulan ve uzun süre devam eden kişisel veri toplama, yoğun güvenlik kontrolleri ve özel hayata müdahale boyutuna ulaşan gözlem ve takip politikaları da insan hakları savunucuları tarafından eleştirilmişti.
Liderler, yetki kapsamlarını arttırıyor
VOA Türkçe’nin haberine göre, bugün de insan hakları uzmanları ve hukukçular çeşitli ülkelerde devreye sokulan uygulamalara dikkat çekiyor. Meselâ, Ermenistan’da gazetecilere korona virüsüyle ilgili haberlerinde mutlaka hükümetten elde ettikleri bilgilere yer verme zorunluluğu getirilmesi; Filipinler liderinin güvenlik güçlerine, sokağa çıkma yasağını ihlâl eden her kim olursa ateş etmeleri emrini vermesi; ve Macaristan liderinin mevcut OHAL kapsamında dilediği şekilde kararname çıkarabiliyor olması, salgına karşı alınan tedbirlerin hak ihlâline dönüştüğünü gösteren örnekler olarak sıralanıyor.
Kamboçya’da liderliği 35 yıldır süren Hun Sen ve Tayland Başbakanı Prayuth Chan-ocha da, OHAL kapsamında yetki gücünü daha da arttıran ve insan hakları savunucularının eleştirilerinin odağında olan liderler arasında. Avrupa Politikası Açık Toplum Enstitüsü yöneticisi Carl Dolan, özellikle otokrasiye meyilli ülkelerdeki gidişatın daha yakından gözlemlenmesi ve her altı ayda bir bu ülkelerle ilgili hak ihlâlleri raporlarının hazırlanması gerektiğini savunuyor.