OHAL’de her gün biraz daha artan baskıların ve hukuksuzlukların son kurbanı Gazetemiz çalışanı N. Nur Ener olmuştu. Yaşanılanlar ortadayken, AKP Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan’ın, “Ülkemizde demokrasi ve özgürlük alanlarını genişletmek istiyoruz” ifadesi gerçekçi bulunmadı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Öğrenci Konseyince 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla İlahiyat Fakültesi konferans salonunda düzenlenen “İslâm’da kadın ve hakları” panelinin açılışında, kadınların geçmişte çok zor günler yaşadığını, özellikle 28 Şubat sürecinde başörtüleriyle ilgili çok ezildiklerini söyledi. Bu süreçte yaşananlardan utanç duyduğunu dile getiren Karaaslan, bütün çaba ve gayretlerinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde bir daha bu tür olayların yaşanmaması olduğunu belirtti. Herkesin inancına dayalı yaşam tarzını barındırması, kimsenin ötekileştirilmemesi gerektiğini vurgulayan Karaaslan, “Kimse inançlarından dolayı ötekileştirilmesin, hayatları yok sayılmasın ve yabancılaştırılmasın istiyoruz. O nedenle ülkemizde demokrasi ve özgürlük alanlarını genişletmek istiyoruz” ifadesini kullandı.
Ortak acılar yaşanıyor
İslam’da kadının adaletin sağlanması gereken bir evlât, huzurlu bir kul, Cennetin müjdelendiği bir anne, güven ve huzur veren bir eş, salih bir insan olarak tanımlandığına dikkati çeken Karaaslan, dinde kadının statüsünün belirlendiğini ve ona uygun davranılması gerektiğini anlattı. Bugün Afganistan’da, Filistin’de, Myanmar’da, Suriye’de yaşananların ortak acıları olduğunu belirten Karaaslan, şunları söyledi: “Eğer biz bugün bireysel olarak kendi mutluluğumuzu düşünüyor olsaydık, bu acıların hiçbirinden haberdar olmazdık. Maalesef Batı dünyası gibi duymuyor, görmüyor, konuşmuyor olurduk, ama biz bu acıların farkındayız. Biz bu acıların ortağıyız. Aynı zamanda duâlarımızla, fiilen kendimiz inisiyatif alarak bu acıların bir parçasıyız. Biz dünyada yaşanan olayların sadece seyircisi ve izleyicisi değiliz.”