Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Birleşmiş Milletler istatistiğine göre başka ülkelere göç edenlerin yüzde 80'inin o ülkeye yerleştiğini söyleyerek, "Türkiye'de yaşayan yaklaşık 3 milyon Suriyeli misafirimizin yüzde 80'i kalacak gibi görünüyor" dedi.
Ülkede yaşayan Suriyeli sığınmacılar için geniş çaplı bir rapor hazırlamak için Gaziantep'e gelen Şeref Malkoç, valilikte kamu kurumu temsilcileriyle toplantı düzenledi. Toplantıya, Vali Ali Yerlikaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile ilçe belediye başkanları ve kamu kurumlarının temsilcileri katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Vali Yerlikaya, kentte yaşayan Suriyelilerin, Türk vatandaşlarına verilen bütün haklardan yararlandığını ifade etti. Vali Yerlikaya şöyle konuştu:
"2010 yılından 2017 yılına kadar olan süreçte 6 yıldan beri şehrimizde Suriyeli misafirlerimizle beraber yaşıyoruz. Eğitimden, sağlığa hemen hemen her hizmet sektöründe vatandaşlarımızın istifade ettiği her hizmeti tabiri caizse muhacir kardeşlerimizle paylaşıyoruz. Tabi bunların getirmiş olduğu sorumluluk, ödevler, fedakarlıklar, sıkıntılar, sorunlarımız var. Kamu başdenetçimiz, bu konuyla ilgili gelinen noktada sorunları, artıları, eksileri tespit etmek, bu resmi çekmek, derlemek ve başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere devletin her kademesinde bu raporlardan istifade edilmesi, önümüzün aydınlanması, hizmetlerin daha verimli yürütülebilmesi açısından çok önemli bir neticeye ışık tutacağına inanmaktayım."
RAPOR CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİNDE AÇIKLANACAK
Şeref Malkoç ise Suriyeli sığınmacılarla ilgili düzenli bir rapor oluşturmak için kente geldiğini, daha sonra Kahramanmaraş ve Kilis'te toplantılar düzenleyerek buralardaki çadır ve konteyner kentleri ziyaret edeceğini söyledi.
Hazırlanan raporun Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenecek 'Uluslararası göç ve mülteciler Sempozyumu'nda anlatılacağını dile getiren Malkoç şöyle konuştu:
"Kamu Denetçiliği Kurumu olarak, daha önce hazırlanan göç ve mülteciler raporu vardı. Araya 15 Temmuz ve ardından gelen olaylar girdiği için raporun basımı epey uzadı. Arkadaşlarla o raporu değerlendirirken bazı rakamların güncelleşmesi gerektiği, raporun bakış açısı ve özellikle sonuç bölümünün yeniden ele alınması gerektiğini düşündük ve dolayısıyla raporu yenilemek üzere bir çalışma heyeti kurduk ve çalışmaya başladık. Bunu yaparken, Ankara'da bu konuyla ilgili devletin ilgili birimleri ardından sivil toplum kuruluşlarıyla bir arya gelerek onları dinledik. Ancak bunun yeterli olmadığını biliyoruz. O açıdan bu misafir kardeşlerimizin, mülteci, göçmen kardeşlerimizin yükünü çeken illeri dolaşma kararı aldık. Bu rapor hazırlandıktan sonra 2 Mart Perşembe günü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, bu konuyla ilgili bütün kurum, kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri ve dünya ombudsmanlarının katılacağı, 'Uluslararası göç ve mülteciler sempozyumu' düzenleyeceğiz ve açıklayacağız."
SAHİL GÜVENLİK DENİZDEN 95 BİN 571 İNSAN KURTARDI
Ülkede yaşayan Suriyeli göçmenlerin sayısının 3 milyon civarında olduğunu aktaran Malkoç, diğer başka ülkelerden gelen mültecilerinden dahil edilmesiyle Türkiye'de yaşayan mülteci sayısının 4 milyona ulaştığını belirtti. Malkoç, 4 milyonluk rakam dünyada ve hatta Avrupa'daki birçok ülkenin nüfusundan fazla olduğunu dile getirerek, "Şu anda Türkiye'de ilköğretim çağında bulunan göçmen ve mültecilere verilen hizmet, okullarda okutulan öğrenci sayısı 500 binden fazla. Sadece ilköğretimi kastediyorum. Finlandiya'da ilköğretim çağındaki öğrencilerin sayısı 370 bin civarında. Bu rakamları özellikle telaffuz ediyorum. Sahil Güvenlik Komutanlığımızın denizlerden topladığı insan sayısı 95 bin 571 bunlar olağanüstü rakamlar" dedi.
BUNLARIN SADECE YÜZDE 20'Sİ GERİ DÖNECEK
Birleşmiş Milletler istatistiklerine göre başka bir ülkeye göç edenlerin sadece yüzde 20'sinin kendi ülkesine geri döndüğünü aktaran Malkoç konuşmasına şöyle devam etti:
"Şimdi ülkemizde 3 milyon muhacir göçmen kardeşlerimiz var. Birleşmiş Milletler istatistikleri bize şunu gösteriyor; bu tür göç ve nüfus hareketlerinden sonra geriye dönüşlerin çok az olduğunu, yüzde 80'inin gittiği ülkede kaldığını gösteriyor. Dolayısıyla bizim başta geçici olarak baktığımız bu sorun belli bir noktaya geldi. Bu noktaya kadar çok güzel bir şekilde idare edildi. Belli ki Allah nasip ederse Astana buluşmasından sonra olağan üstü bir değişiklik olmazsa Suriye'de belli bir uzlaşma ve ardından da çözümüne doğru yol alınacak. Ama sorun bitmiyor, tekrar ifade ediyorum Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre bunların sadece yüzde 20'si geri dönüyor. Yüzde 80'ini ya da yüzde 80'e yakını ne kadar teşvik edersek edelim belli ki kalacak gibi görünüyor."
DHA