CHP Doğa ve Çevre Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç başkanlığındaki Su Komisyonu heyeti, Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununu araştırmak için Marmara Derin Deşarj Projesi’nde incelemelerde bulundu. Öztunç, “İstanbul Kanalı da yapılırsa, tam anlamıyla Marmara’nın tabutuna dördüncü çiviyi çakmış olacaksınız” dedi.

KANAL İSTANBUL UYARISI

Öztunç, Ergene’nin halinin içler acısı olduğunu belirterek, “Ergene Nehri’nin Tekirdağ kısmını, Kırklareli Alpullu kısmını, Edirne Uzunköprü kısmını inceledik. Ergene çok kirli” dedi. Öztunç, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a seslenerek, “Çorlu’ya gelmedin, Alpullu’ya gelmedin. Ergene temiz diyorsan ve yüreğin yetiyorsa Evlâd-ı Fatihan’ın kapısından, serhat şehrinden, Uzunköprü’den sesleniyorum. Sayın Kurum, yüreğin yetiyorsa burada çimelim, debisi de yüksek!” diye seslendi. Ergene Nehri’nin, Marmara’yı da bitireceğini kaydeden Öztunç, “İstanbul Kanalı da yapılırsa, tam anlamıyla Marmara’nın tabutuna dördüncü çiviyi çakmış olacaksınız” diye konuştu. Öztunç, Saros Körfezi’nde yapacakları incelemenin ardından rapor hazırlayarak, konuyu TBMM’ye taşıyacaklarını söyledi.

***

MARMARA DENİZİ’NİN VAY HALİNE

CHP heyetinde yer alan Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Ergene Nehri’nin Sağlık Mahallesi’nde konuştu. Aygun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda 2014-2018 arasında Müsteşarlık yapan ve 23. Dönem AKP Hatay Milletvekili olan Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün 14 Mayıs 2021 tarihinde açıklama yaparak, “Marmara Denizi havzası hassas alan ilân edilmeli. Atık suların fiziksel arıtma yapıldıktan sonra Marmara Denizi’ne yönelik derin deniz deşarjına dur denilmeli. Atık sular ileri kademe yani karbon, azot ve fosfor giderilmeden Marmara Denizi’ne verilmemeli. Marmara Denizi’ne deşarj edilen tüm atık sular izlenmeye alınmalı ve çözümler üretilmeli” dediğini hatırlattı. Aygun, Öztürk’ün bu uyarısını Müsteşar iken yapıp yapmadığını sorarak, “Şimdi Ergene’nin kirli suyunu Marmara’ya deşarj edersek, Marmara Denizi’nin vay haline” diye tepki gösterdi.

***

MARMARA için tedbir alınmalı

2007-2011 yılları arasında Çevre ve Orman Bakanlığı, 2011-2018 yılları arasında da Orman ve Su İşleri Bakanlığı yapan Veysel Eroğlu, küresel iklim değişikliğinin etkilerini inceleyen TBMM Araştırma Komisyonu’nun başkanı olarak Marmara Denizi’ndeki kirliliği önlemek için çözüm önerilerini açıkladı. TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyen Eroğlu, Marmara Denizi’ndeki müsilaj (deniz salyası) sorununun nedenlerine ilişkin tespitler yaparken, Marmara Denizi’nin kirlilik kaynaklarına işaret etti. Ankara - anka

ŞEHİRLERİN ATIK SORUNU

Eroğlu şöyle konuştu: “Deniz yosunları genelde atık sorunlarındaki karbon, azot ve fosfordan meydana geliyor. Sanayi tesislerinin bünyesinde azot ve fosfor yükü var, bunlar Marmara Denizi’ni intikal ediyor. Çöplerden kirlilik oluşuyor. Bir de Marmara Denizi’ne akan dereler var. Bir de Karadeniz’den de kirlilik geliyor. Üst akıntı genelde Tuna Nehri’nden kirlilik geliyor. Bir de küresel iklim değişikliğinin etkisi var. Bizim yaptığımız son çalışmalarda özellikle son iki yılda iki buçuk santigrat derece fazla deniz suyu sıcaklığının ölçüldüğünü gördük. Bir de bazen kıyıya yapılarının tekniğe uygun olması lazım. Gemi ve tekneler, büyük bir trafik var… Benim bakanlığım dönemimde bütün limanlarda atık alım tesisleri kurduk ama yine de kaçak olarak atıklar verilebiliyor, sıkı kontrol edilmesi lazım. Bir diğer önemli kirlilik kaynağı da bazen aşırı gübre kullanımı, ilaç kullanımı olduğu zaman Marmara Denizi’ne akıyor. Biz Marmara Denizi’ni kurtarmak istiyorsak bu 9 tane kirliliği önlenmesi gerekir.”