Merkezi Diyarbakır'da bulunan Beyt Nahreyn Arap-Arami Birliği’nden yapılan açıklamada, IŞİD'e karşı birleşen aşiretlerin Mansuriye ve Şuhani bölgelerinde IŞİD üyelerini püskürterek, kontrolü ele aldığı bildirildi.
Beyt Nahreyn Arap-Arami Birliği’nden yapılan açıklamada, Irak ve Suriye'deki Arap aşiretlerin oluşturduğu ittifakla IŞİD’in bölge halklarına ve inanç topluluklarına karşı uyguladığı katliamı sonlandırma çalışmalarının hızlandırılarak, sonuç aşamasına getirildiği kaydedildi. Açıklamada, ittifaka katılan El İzze aşiretinin Irak ordusunun da verdiği destekle Mansuriye ve Şuhani bölgelerinde IŞİD üyelerini püskürterek, kontrolü ele aldığına dikkat çekildi.
Merkezi Diyarbakır'da bulunan Beyt Nahreyn Arap-Arami Birliği’nce Suriye ve Irak’taki aşiretlerin IŞİD’e karşı yaptığı ittifaklara ve son gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada birliğin teknik ve uluslararası destek verdiği Irak ve Suriye'deki Arap aşiretler arasında ittifakı sağlama ve bu ittifakların Kürt, Süryani, Ermeni, Türkmen, Yezidi demokratik güç birleşenleriyle ittifakını sağlamak amacıyla yapılan çalışmaların sonuçlarını vermeye başladığı belirtildi. Daha önce bu çalışmaların sonucunda Suriye'de Sünni Arap Şammar aşireti ve Kürt güçler arasında ittifak gerçekleştirildiği ve sonucunda Ayn-el Arab (Kobani) direnişinin ortaya çıktığı kaydedilen açıklamada, ardından Irak'ta Peşmerge güçleriyle yapılan ittifak sonucunda Rabia kentinin işgalden kurtarıldığı bildirildi.
"İKİ BÖLGEDE IŞİD PÜSKÜRTÜLDÜ"
Son olarak Diyale’nin Mansuriye ve Şuhani bölgelerinde bulunan El İzze aşiretinin IŞİD’e karşı diğer bileşenlerle birlikte harekat başlattığına dikkat çekilen açıklamada, "Diğer aşiretlerden de destek gören Sünni Arap El İzze aşireti üyeleri, Irak ordusunun da verdiği destek üzerine çatışmalara girerek, Mansuriye ve Şuhani bölgelerinde IŞİD üyelerini püskürtüp kontrolü ele aldı" denildi.
El-Cubur aşiret üyelerinin ise Selahaddin’e bağlı ve başkent Bağdat’ın 75 kilometre kuzeyindeki Sünniler’in yoğun yaşadığı Duluiye kasabasında iki aydan beri IŞİD’e karşı savaştığına dikkat çekilen açıklamada, son çatışmalardan sonra bölgede kontrolünün Sünni Arap El-Cubur aşiret üyelerinde olduğu belirtildi. Bu ittifakların yanı sıra, bazı aşiretlerin de kendi olanakları ile çevresindeki bölgeleri IŞİD’in barbar saldırılarından korumaya çabaladığına işaret edilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Sünni Arap El Ker'uyi, El Queysi, El Beyat'ul eb'ul Ferc, El-Hemdani Eb'ul Hebeş, El-Ezi, Rey'aş, Li'heb El-Ubedi, İsrawi, Ebu Es'af ve benzeri aşiretler de ortak koordinasyonla ittifaklara dahil edilerek, barbarların Beyt Nahreyn coğrafyasının halklarına ve inanç topluluklarına karşı uyguladıkları katliamı sonlandırma çalışmaları hızlandırılarak sonuç aşamasına getirildi."
"DİKKATLER DAĞITILMAYA ÇALIŞILIYOR"
Belirli merkezlerce servis edilen haberlerle tüm dikkatlerin bir iki noktada uygulanan barbarca katliamlara yönlendirilerek dağıtılmaya, bölgedeki halkların dinamiklerinin birbirinden koptuğu izlenimi yaratılarak birbirinden koparılmaya çalışıldığına da dikkat çekilen açıklamada, "Bölgedeki hiçbir katliam, hiçbir direniş birbirinden kopuk değildir. Bölge halklarına ve inanç gruplarına uygulanan katliamlarda bölge halklarının ve inanç gruplarının dinamiklerinin sergilediği onurlu direnişlerde bir bütündür. Bir bütün olarak değerlendirilmeli, birbirinden koparılmamalıdır. Katliamcıların ve uluslararası malum destekçilerinin amacı servis ettikleri haberlerle bu bütünlüğü bozarak, halkların dinamiklerini birbirinden kopararak halkları birbirine düşman ederek, birinci ve ikinci katliam savaşlarında olduğu gibi kendilerine muhtaç ederek, bölgeye kendilerine uygun bir dizayn vermedir. Bölgede yaşayan Arap-Kürt-Süryani-Ermeni-Türkmen halklar ve Müslüman Sünni, Şii, Alevi, Ezidi, Hristiyan inanç toplulukları bu oyuna gelmemeli. Oluşacak bu dizaynla yüzyıllık halkların köleliği ve düşmanlığı oyununu dinamiklerini birleştirerek birlikte bir bütünlük içinde hareket ederek bozmalıdır" denildi.