TBMM KİT Komisyonu Üyesi, CHP Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Milletvekili Orhan Sümer, insan haklarının olmadığı bir toplumda demokrasiden, adaletten, eşitlikten ve hürriyetlerden söz edilemeyeceğini vurguladı. Sümer, ülkemizde insan hakları konusunda pek çok alanda sorunlar yaşandığını vurguladı ve “Bu sorunlar çözüme ulaştırılmadan, demokrasi sorunumuzu da çözemeyiz. Hepimizin öncelikli ve temel amacı; insan onuruna yaraşan, çağdaş bir yaşam düzeni kurmak, insanın doğarken sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerle yaşamaktan gurur ve mutluluk duyduğu bir yaşam alanı yaratmaktır” dedi.

Sümer, Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayınladığı mesajında, 10 Aralık 1948 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş olan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile cinsiyet, din, dil, ırk, siyasî görüş ayrımı olmaksızın herkesin temel haklara ve hürriyetlere sahip olduğunun tescil edildiğini vurguladı. Çağdaş bir devletin asıl görevinin de bireysel hak ve hürriyetleri, evrensel olarak kabul gören standartlara ulaştırmak ve bu hakları sürekli geliştirmek olduğunu vurgulayan Sümer, “Ülkemiz, evrensel bildirgeyi ilk kabul eden ülkeler arasında yer almasına rağmen, insan hak ve özgürlükleri alanında çok sıkıntılı ve sorunlu bir dönemden geçmektedir. Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra, OHAL uygulamalarıyla hak ve özgürlük ihlâlleri katlanarak artmış, adalet dağıtması gereken yargı sopa olarak kullanılarak ülkemizde adeta bir korku toplumu oluşturmuştur” dedi.

Bağımsız yargı

İnsan haklarının koruyucusu ve geliştiricisinin hukuk ve bağımsız yargı olduğunun altını çizen Sümer, mesajında şöyle dedi: “İnsan haklarının olmadığı bir toplumda demokrasiden, adaletten, eşitlikten ve özgürlüklerden söz edilemez. Bugün ülkemizde düşünce ve basın özgürlüğü başta olmak üzere, örgütlenme özgürlüğü, sendikal ve siyasal haklar, yaşam hakkı, engelli hakkı çocuk hakları gibi pek çok alanda sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunlar çözüme ulaştırılmadan, demokrasi sorunumuzu da çözemeyiz. Hepimizin öncelikli ve temel amacı; insan onuruna yaraşan, çağdaş bir yaşam düzeni kurmak, insanın doğarken sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerle yaşamaktan gurur ve mutluluk duyduğu bir yaşam alanı yaratmaktır. Bu amaçla tüm baskılara rağmen, insan hak ve özgürlüklerine sahip çıkmak, demokrasi mücadelesini geliştirmek hepimizin sorumluluğudur.”

Aydınlık bir gelecek diledi

Bu duygu ve düşüncelerle; insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti kimliğiyle bağdaşan, insan haklarına saygı anlayışının her yönüyle uygulandığı, herkesin temel hak ve özgürlüklerden eşit biçimde yararlandığı aydınlık bir gelecek dileğiyle, tüm vatandaşlarımızın 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü kutluyor, saygılarımı sunuyorum.”

Ankara - Yeni Asya