Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar İdlib’de çatışmaların zamanlamasına dikkat çekerek, “O hareketlilik, Zeytindalı bölgesini tehdit etmeye başladı” dedi.
Türkiye’nin dikkati son dönemde Fırat’ın doğusu ve Menbiç’e yönelse de Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin Astana Süreci kapsamında ateşkesin tesisi ve takibi için 12 gözlem noktası kurduğu İdlib, 2019 yılının ilk günlerinden beri hareketli günler geçiriyor. 1 Ocak’ta İdlib’in kuzeyinde bulunan Daret İzzet bölgesini kontrol eden Nureddin Zengi (NZ) güçlerine saldıran ve Suriye El Kaidesi olarak bilinen, daha önce Nusra adını kullanan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütü, 10 gün içinde stratejik öneme sahip Daret İzze ve Atarip’le beraber en az 10 yerleşim merkezini ele geçirdi. Çatışmalara katılan Ahrar üş Şam’ın da aralarında bulunduğu Ulusal Kurtuluş Cephesi’ne (UKC) bağlı silâhlı gruplar, HTŞ karşısında mağlûp oldu. HTŞ, çatışmayı İdlib’in güneybatısına da yayarak, o bölgede ‘ılımlı muhalifler’ olarak kabul edilen UKC’nin elinde bulunan sekiz köy ile Gab düzlüklerinde de kontrolü sağladı.
Bu ihalede Türkiye’nin sırtına kaldı
Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar İdlib’de çatışmaların zamanlamasına dikkat çekti.
VOA’ya konuşan Ağar, “İdlib bölgesi kendi kendine oluşmadı, sistematik bir şekilde projelendirildi. Suriye’deki altı bölgede yaşanan çatışmalardan sonra bütün radikaller, İdlib’e transfer edildi. Şimdi hepsi orada kendi küçük adacıklarına sıkışmış vaziyette. İdlib’de ortaya çıkan radikalizmi bombalayarak yok etmiş olmuyorsunuz aksine o radikalizmi bir şekilde körüklemiş oluyorsunuz. Islah edilmesi gerekiyor. Bu ihale de Türkiye’nin sırtında kalmış durumda” dedi.
Yığınak yaparken konsantrasyon bozuluyor
Ağar şöyle devam etti; “Rusya Türkiye ve İran M4 ve M5 karayollarının İdlib’de kalan kısmının güvenliğini sağlanması için 2018’in son günlerini milat olarak belirlemişlerdi. 2018 bitti, HTŞ ile NZ arasında kızılca kıyamet kopardı. Türkiye, Menbiç ve Fırat’ın doğusunda yığınak yaparken konsantrasyonunu bozacak şekilde hareketlilik ortaya çıktı. Öyle ki o hareketlilik, Zeytindalı bölgesini tehdit etmeye başladı. Burada şüpheli fotoğraflar var. Türkiye’nin olası operasyonu etkilemek üzere bazı grupların hareketlendirebileceği şeklinde şüpheli bir hareketlilik diyebiliriz.”
Rusya ile karşı karşıya kalınacak
21. Yüzyıl Enstitüsü Başkanı Cahit Armağan Dilek ise İdlib’deki hareketlilikte ABD’nin rolü olmasını ihtimal dahilinde bulurken Türkiye’nin bölgede yavaş yavaş Rusya ile karşı karşıya kalmakta olduğunu söyledi. Güvenlik uzmanı, uluslararası güçlerin terör gruplarından medet ummak yerine barışı ve istikrarı desteklemesi gerektiğini söyledi. Dilek: “Türkiye, İdlib’de Rusya ile karşı karşıya geliyor; olaylar büyürse ABD ve NATO’dan yardım isteyebilir”