Gazeteci – Yazar Ahmet Altan gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Altan, Türkiye Cumhuriyeti’nin geçmişte de çok zor günlerden geçtiğini ama bu dönemdeki kadar ‘çaresizleşip zavallılaşmadığını' vurgulayarak, “İttihatçılar gibi bugünkü iktidarın da “belaya” ihtiyacı var, dışarda bir bela bulup içerdeki dertleri unutturacaklar.” dedi.
Haberdar’daki yazısında İttihatçılar’la günümüz iktidarı arasındaki benzerliği ele alan Ahmet Altan, “İttihatçılar Osmanlı’nın bütün ağrılarını, Osmanlı’yı öldürerek bitirdiler. Bugünkü devleti bitirmek için çırpınanlar da AKP’liler. Suriye’ye gireceklermiş… Bu, Türkiye’nin değil, içerde başarısızlıktan başarısızlığa savrulan, “şiddetkeş” olup son bir “altın vuruş” arayan siyasi iktidarın savaşı. Kiminle savaşacaksın Suriye’de?” sorusunu yöneltti.
Ahmet Altan’ın yazısından bazı bölümler şöyle:
(...) Bütün beceriksiz diktatörler, sonunda “dışarıdaki” bir belaya bulaşırlar, İttihatçılar böyle gitti, Yunan cuntası böyle gitti, Arjantin cuntası böyle gitti, Hitler böyle gitti, Saddam böyle gitti.
Diktatörler gidiyor bu belanın sonunda ama ülkeleri de çok büyük yaralar alıp, çok büyük acılar çekiyor.
Türkiye de adım adım bu belaya yaklaşıyor.
Çünkü bugün Türkiye “fiili başkanlık” denilen, yasadışı bir sistemle yönetiliyor… Sistemin temeli “yasadışı” olunca bütün sistem de yasadışına doğru bel veriyor.
Tayyip Erdoğan, anayasal sınırların dışına çıkıp “fiilen başkanlık” yapma iddiasından vazgeçmediği sürece de Türkiye tek bir gün “istikrar” görmeyecek, bela bu ülkede hiç bitmeyecek.