Burdur’da hakkında soruşturma açılan bir Yeni Asya okuyucusunun şahit olarak göstermesi üzerine emniyete davet edilen Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz, emniyete giderek soruları cevapladı.
Şüphelinin yıllardır sadık bir Yeni Asya takipçisi ve abonesi olduğunu, Burdur temsilcimizin de teyidiyle yetkililere aktaran Güleçyüz, savcının gösterdiği duyarlılığını takdir ettiklerini vurguladı. Dünkü Scope yayınında Güleçyüz, “Bir ifade veriliyor. Bu ifadenin doğruluğunun teyidine ihtiyaç duyuluyor ve bizim ifademize başvuruluyor. Yeni Asya bilinen bir kimliktir. Adliye mensuplarının da birçoğu bunu biliyor. Yeni Asya mensuplarının hiçbir şekilde darbeyle, terörle vesaire alâkası olmayacağını herkes biliyor” dedi.
Bu hassasiyet niye Nur’dan esirgeniyor?
Güleçyüz 170 gündür tutuklu olan arkadaşımız Nur Ener Kılınç’ın da Yeni Asya’nın 3 yıllık bir mensubu olduğunun altını çizerek, “Biz Nur’un çalışanımız olduğunu defalarca söyledik, yazdık, verilen dilekçelerde defaatle ifade ettik. Ve bir Yeni Asya mensubuna terör örgütü isnadının asla kabul edilemeyecek birşey olduğunu söyledik. Burdur’daki okuyucumuzla ilgili gösterilen hassasiyet niye Nur’dan esirgeniyor? Ve bizim Nur için yaptığımız bu kadar şahitliklere ve kefiliz açıklamalarına niye itibar edilmiyor? Bunu sormak istiyorum. Hukukta çifte standart olmaz. Sabah ifade verdiğimiz konuda savcının tutumu ne kadar takdire şayan ise, Nur konusundaki duyarsızlık da o kadar anlaşılmaz bir durum” diye konuştu.
Ağırlaştırılan cezaevi şartları gayri insanî
Cezaevlerindeki durumdan da bahseden Güleçyüz, “Nur’un koğuşunun değiştirildiğini ve şartlarının daha da ağırlaştığını öğrendik. Zaten bunalmış durumda içerideki 6. ayında. 3 gündür suları akmıyor. Bütün bunlar gayri insanî şeyler. Zaten özgürlüğünden mahrum etmişsiniz. Sevdiklerinden ayırmışsınız. Bir de böyle ‘işkence’ olarak tabir edilebilecek sıkıntılara muhatap ediyorsunuz. Bunun hiçbir şekilde izahı yok. Ve bunları yapanları hukuk önünde sorumlu kılar” uyarısında bulundu.
HABER: ÜLKER YILMAZ CABA